"Türkiye Kürdistan'dır" dedi

Abant Platformu'nun, "Kürt sorunu: barışı ve geleceği birlikte aramak" konulu tartışma programının ikinci günün ikinci oturumunda araştırmacı yazar Mustafa Akyol konuştu. Mustafa Akyol özetle şunları söyledi: "Kürt sorunu Osmanlı sonrası sorunu. Daha açık

Abant Platformu'nun, "Kürt sorunu: barışı ve geleceği birlikte aramak" konulu tartışma programının ikinci günün ikinci oturumunda araştırmacı yazar Mustafa Akyol konuştu. Mustafa Akyol özetle şunları söyledi:
"Kürt sorunu Osmanlı sonrası sorunu. Daha açık ifade ile Cumhuriyet dönemi sorunu. Ama bu sorun artık geriye döndürülerek de dönülemez. Sosyal konular tersine dönmüyor maalesef. Ama buradan ilham alınacak taraflar vardır.


Türkiye'de liseden mezun olduğunuzda Kürt adına rastlamazsınız. Kürt kelime geçmez. Bir kere geçer, o da zararlı cemiyetler sıralanırken, “Kürt Teali Cemiyeti” sözüdür. Ben liseyi Ankara'da okudum. İlk Kürtçe konuşan kişiyi İstanbul'a geldiğimde bir inşaatta çalışan iki kişinin konuşması beni şaşkına uğrattı. Bunlar turist değildi ve hangi dili konuştuğunu anlamadım.
Çok satan bir gazetenin logosunun hemen yanında "Türkiye Türklerindir" ifadesi var. Bu hangi anlama geliyor. Oradaki ifade Türk ifadesinden Türkiye'de yaşayanlar kastediliyorsa bu malumu ilama ne gerek var. Türkiye, Çinliler'in olmayacak elbette.

Bir başka konu da Kürdistan ifade. Tarihimizde Kürdistan bölgesi var olageldi. Güneydoğu ve Kuzey Irak'ın bulunduğu coğrafya, "Bilad-ı Etrak" olarak anılıyordu.
Kuzey Irak'taki yapılanmaya Kürt yönetimi derseniz, Türkmenler itiraz ediyor. "Biz de varız bu yönetimin içinde diyorlar". Türkiye'de artık bir coğrafi
Bütün Türkiye Kürdistandır, İstanbul başkenttir. Çünkü en büyük Kürt kenti İstanbul'dur. Bütün Türkiye aynı zamanda Türkistandır.
Türk medyasında devlet ideolojisinde kendini kurgulamış olan medya, Kürt sorununda bir açılım yapmadı. Yalnız Kürt konusunda değil, başörtüsü konusunda da yapmadılar."

Altan TAN: Birincisi bağımsız Kürdistan fikri. İkincisi, etnik federasyon çözümü. Üçüncüsü ise birlikte yaşama çözümü. Buna bazıları anayasal vatandaşlık fikri diyorlar.
Bunlara tek tek baktığımızda, niçin ayrı bir devlet kurulmadı? Esas neden, Kürtlerin tamamının tercihi de birkite yaşamak idi. Mahmut Hemedani'den Bediüzzaman'a kadar hepsi böyle idi.
Bir başka nokta da İngilizler bir bağımsız Kürt devleti istemediler.
Benim görüşüme göre, ulus devlet fikri Ortadoğu toplumlarına uymuyor. Çünkü Ortadoğu, tarih boyunca büyük devletler tarafından yönetildi. Bizanslılar, Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar gibi.
Bizim aydınlarımızın en büyük yanlışı imamı papazla, ağayı burjuvazi ile karşılaştırması oldu.

Ortadoğu'da belirleyici olan din değil mezheptir. Toplumlar birbirlerini müslüman hıristiyan olarak ayırıyorlar. Ama esas ayrılık mezhepte.
Ortadoğu tarihinde halklar arasına savaş yoktur, ya da yok denecek kadar azdır. Son 500 yılın en büyük savaşlar Türkler ile Türkler arasında oldu. Beyazıt ile Timur, Şah İsmail ile Yavuz arasındaki savaşlar bunlardandır.
Bir başka nokta, nüfus özellikle Kuzey Avrupa'da olduğu gibi buralarda ayrı coğrafyada yaşıyor. Kuzey ülkeleri protestan, güneydekiler katolik. Ortadoğu toplumlarında ise hepsi birarada yaşıyor.
Ulusçuluk fikri Ortadoğ'da çok yenidir ve yerini de bulmamıştır. Bizde Ziya Gökalp bunlardandı. Araplar'da Mişel Eflak tarafından inşa edilmeye çalışıldı.

Ulus devlet bugünün şartlarında modası geçmiş bir model olarak tanınmaktadır. Bölgesel oluşumlar daha öne çıkmaktadır. Kültürün ve malın dolaşımının önündeki engeller kalkmaktadır. Tarkan Peru'ya gidiyor, Madonna'nın şarkıları Diyarbakır'a geliyor.
Dünya İngilizce'yi resmi dil olarak kullanmaya başlıyor. Norveççe, Hırvatça gibi diller folklorik kalacak.
Etnik federasyon mümkün değil. Çünkü Kürtler'in çoğu batıda yaşıyor. Belli illerde Arap nüfus yaşıyor. Türkler ve Kürtler'in çıkarları Türkiye'de içiçe girmiş durumda.

Çözüm, yeni bir Anayasa ve birlikte yaşama sözleşmesinde. Sadece Kürt sorununu değil, Alevi ve başkalarını da içine almalı.
- Vatandaşlık tanımı yapılmamalı,
- Din teminat altına almalı
- Kürtçe anadille eğitimin önü açılmalı,
- Özel kanallarda Kürtçe süre sınırı kaldırılmalı,
- Bütün değiştirilen yer isimleri iade edilmeli.
Sosyal politikalar olarak da

- Köy boşaltmalarla ilgili ciddi bir rehabilitasyon politikası uygulanmalı.
- Bir siyasi genel aff ilan edilmeli. Affı da bir rehabilitasyon politiasının sonucu olarak yapılmalı. Değilse sonuç vermez. Bu af, dağdakileri, cezaevindekileri ve diasporadakileri kapsamalı.
- Diyarbakır Askeri Cezaevi, ya yıkılmalı, ya da müze haline getirmeli.
- Irak Kürt Federe devleti Türkiye için bir tehdit midir, fırsat mıdır? Kesinlikle bir fırsat olarak kabul etmeli.
Oradaki Kürt federe devleti ulus devleti olarak inşa edilmemeli.

Son olarak, Kürtler'i yanına almayan hiçbir politika, Ortadoğu'da başarılı olamaz. Yavuz Selim'in sınırı Adana idi. Kürtler'le anlaştıktan sonra 3 yılda Yemen'e kadar uzandı.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri