Türk savunma sanayisi, 2018'le birlikte güvenlik güçlerinin kullanımına yeni ürünler sunmaya başladı. Savunma ve havacılık sektörünün ihracat performansında da artış yaşandı.
Savunma sanayisinde faaliyet gösteren ana ve alt yükleniciler, tedarik makamlarıyla imzaladıkları sözleşmeler kapsamındaki faaliyetlerine 2018'de yeni ürünler ekleyerek devam ediyor.
Bu çabaların sonucunda Türkiye, insansız hava aracı (İHA) platformlarındaki yetkinliğini yeni bir noktaya taşıdı.
Uydu kontrolüyle görüş hattı ötesinde, gece ve gündüz şartlarında otonom uçuş ve seyrüsefer yapabilen ilk İHA sistemi, Türk Hava Kuvvetlerinin kullanımına sunuldu.
ANKA-S olarak adlandırılan 2 hava aracı ve ilgili donanımlardan oluşan sistem, milli uçuş kontrol bilgisayarı, milli hava aracı kontrol bilgisayarı ve milli dost/düşman tanıma sistemiyle emniyet ve operasyon kabiliyeti olarak sınıfının en yetkin sistemlerinden biri olarak envanterdeki yerini aldı.
ANKA-S, istihbarat, keşif ve gözetleme amaçlı olarak güvenlik güçlerine katkı verecek.
HAVA FİLOSUNA 2 YENİ ATAK
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin taarruz ve taktik keşif helikopteri ihtiyacının karşılanması amacıyla geliştirilen T129 ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri'nin envanterdeki sayısı da artmaya devam ediyor.
Geçen yılın sonunda 27 olan ATAK helikopterine, bu yıl geçen kısa sürede 2 helikopter daha eklendi.
T129 ATAK helikopterinde kazanılan teknolojik bilgi birikimi ve operasyonel tecrübe neticesinde, tamamen milli ve yerli imkan ve kabiliyetlerle tasarlanacak ATAK 2 Taarruz Helikopteri Projesi'ne yönelik çalışmalar da devam ediyor.
Yakın hava desteği görevleri için 76 adete kadar güdümsüz roket ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 milimetre top ile donatılan ATAK helikopteri, çok amaçlı görevlere uygun olarak da 8 adet UMTAS Anti-Tank Füzesi, 16 adet CİRİT Lazer Güdümlü Füze, 8 adet STINGER Hava-Hava Füzesi taşıyabiliyor.
"ATMACA" KAMİKAZE GÖREV BAŞINDA
"Türkiye'nin gökyüzündeki yeni askerleri" olarak nitelendirilen "kamikaze drone"ların envanterdeki sayı ve çeşitliliği artıyor.
Otonom Taktik Vurucu Sabit Kanatlı Drone "ALPAGU"nun ardından Otonom Doner Kanatlı Vurucu Drone "KARGU" da envantere girmeye başladı.
Güvenlik güçlerinin anlık hedef tespit, takip ve imha kabiliyetinin arttırılması için Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığına "KARGU" teslimatı gerçekleştirildi.
"Dağ başındaki gözlem kulesi" ve "atmaca" anlamlarına gelen KARGU, azami 45 saniye hazırlık süresine, 5 kilometre menzile sahip bulunuyor.
Özellikle meskun mahalde güvenlik güçlerine katkı sağlaması planlanan KARGU ile bir binanın ya da mağaranın içine girilip tespit yapılabilecek, tehdit unsurları etkisiz hale getirilebilecek.
"FÜZE AVCISI" İÇİN SERİ ÜRETİM ZAMANI
Türk savunma sanayisi, envantere yeni giren ürünlerin yanı sıra seri üretim sözleşmeleriyle de yeni sorumluluklar üstlendi.
Türkiye'nin katmanlı hava savunma sistemi hedefi için önemli bir kilometre taşı olan 35 milimetre Hava Savunma Sistemleri Modernizasyonu ve Parçacıklı Mühimmat Tedariki Projesi sözleşmesi kapsamında, havadan karaya füzelere karşı etkinliğini kanıtlayan ve "Füze Avcısı" unvanını kazanan hava savunma top sistemlerinin seri üretimi başladı. Üretilecek olan sistemler Kara Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri komutanlığına teslim edilecek.
Çekili Top Modernizasyonu ile TSK envanterinde bulunan toplara, hava tehditlerine karşı etkinliğin istenilen düzeye çıkarılmasında önemli rol oynayan parçacıklı mühimmat atma yeteneği kazandıracak.
Toplarda bulunan alt sistemler, güncel teknolojiye uygun yeni sistemlerle değiştirilecek ve ihtiyaç duyulan mekanik iyileştirmelerle etkin bir hava savunma silahı ortaya çıkarılacak.
Parçacıklı mühimmat ise hava savunma sistemlerinin etkinliğini önemli ölçüde artıracak.
Günümüzde sayıları hızla artan seyir füzesi, havadan karaya füzeler, insansız hava araçları ve benzeri hava tehditlerine karşı namlulu silah sistemlerinin etkinlik düzeylerinin artırılması ihtiyacı, yeni nesil "programlanabilir parçacıklı mühimmat" kullanımını gündeme getirdi.
Hava tehdit unsurunun yüksek kinetik enerjiye ve penetrasyon yeteneğine sahip parçacıklardan oluşan bir bulut içinde bırakılmasına dayalı söz konusu mühimmat konsepti, klasik mühimmat tipleriyle etkinlik sağlanamayan birçok hava tehdidine karşı maliyet etkin hava savunma çözümü sağlıyor.
Parçacıklı mühimmat, namlulu silahlarda kullanılmak üzere tamamı yurt içinde geliştirilen bir akıllı mühimmatın seri üretimini içeriyor olması yönüyle de bir ilk niteliği taşıyor.
HÜRKUŞ-B İLK TESTTEN GEÇTİ
Bu yıl ortasında Hava Kuvvetleri Komutanlığının envanterine girmesi planlanan HÜRKUŞ-B'nin ilk test uçuşu da bu dönemde gerçekleştirildi.
Planlanan 90 saat sorti uçuşun ardından envantere girecek HÜRKUŞ-B, sınıfının en iyisi olarak gösteriliyor. HÜRKUŞ-B'de sayısal kokpit kullanılıyor.