'Türkiye, Suriye politikasını değiştiriyor'

HDP Şırnak Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Selma Irmak, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları görüşmede, Başbakanın diyaloga açık olduğunu ve Kobani'de yaşananlara kayıtsız kalamayacağını söylediğini belirterek, "Suriye'ye yönelik hükümet öyle anlaşılıyor ki, politikasını değiştiriyor. Bu çok çok önemli. Bizce çok çok olumlu bir tutum.

Bir politika değişikliği var belki bunun ilk adımı da PYD eş başkanı ile görüşmedir"dedi. HDP'li Irmak, sınırda olayların durulması ile bakanların yeniden bölgeye geleceğinin planlandığını ve orada kendilerinin onlarla birlikte bir görüntü verebileceklerini de söyledi.

 

 

Kobani'de, IŞİD'in kuşatması ve çatışmalar devam ederken, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile birlikte Başbakan Ahmet Davutoglu ile görüşen HDP Şırnak Milletvekili ve DTK Eş başkanı Selma Irmak, hem dün PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in Türkiye'ye gelip hükümet ile temaslarda bulunması hem de hükümetin Suriye politikasını değerlendirdi. DHA muhabirine konuşan Irmak, PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in bir yıl aradan sonra Türkiye'ye gelmesini çok olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiklerini, Türkiye'de yaptığı temaslar, kimlerle görüştüğü ve toplantının içeriğine dair çok fazla bilgi sahibi olmadığını söyledi. Ama ne olursa olsun içerik, PYD EŞ Başkanı Müslim'in Türkiye'ye gelmiş olması ve temasta bulunmuş olmasının çok olumlu olduğunu söyleyen HDP'li Irmak, " Çünkü, Türkiye'nin kendi yanı başındaki bir sorunu kayıtsız kalması mümkün değildi, beklenemezdi ve doğru da değildi. O nedenle bu temasın gerçekleşmesi gerekiyordu. Buda oldu. Bundan sonrası önemlidir. Bundan sonra Türkiye nasıl bir tavır alacak, PYD ve oradaki Kanton yönetimi ile görüşmelerini devam ettirecekler mi, bir ilişki geliştirecekler mi ve bunun pratik teki yansıması önemlidir. Sadece görüşmüş olması ve çay kahve içmiş olmaları çok anlam ifade etmeyecek. Biz bu görüşmeyi önemli buluyoruz, anlamlı buluyoruz"dedi.

 

 

HDP Şırnak Milletvekili ve DTK Eş başkanı Selma Irmak, Başbakan Davutoğlu ile gerçekleştirdikleri görüşmenin detaylarını anlatırken, "Başbakan ile görüşmemizde gündeme geldi. Başbakan da, bu konuda diyaloga açık olduğunu, soruna kayıtsız kalamayacağını gördük. IŞİD'in yanında olduklarına dair algıdan büyük oranda rahatsızlık duyduklarını ifade ettiler ve tam tersine Kobani halkının yanındayız ve bunun için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz gibi şeyler söyledi. PYD'ye ilişkin kimi eleştirilerini ifade ettiler. Bizde bunun en iyi yolunun diyalog kurmak olduğunu söyledik. Biz eleştirilerinin, önerilerinin olabileceği gibi yanlış bilgilendirildiği konular olabileceğini söyledik. PYD'nin de bu yönde algılarının olduğunu bazen televizyonlara çıkıp Türkiye'nin IŞİD'e yardım ettiğini söylediklerini ifade ettik. Bunları ortadan kaldırmanın en iyi yolu diyalog kurmaktır dedik. Diyalogtan kastımız sohbet etmek değil, gereklerini yapmak ve ilişki halinde olmaktır. Sorunun çözümüne dair ortak bir irade göstermek dedik. Onlarda olabilir dediler. Başbakan bu konuda çok kapalı değildi. Başbakanın kendisi bir profesör ve siyaset konusunda deneylimi olan bir insan. Buradaki oluşumu ve gelişmeleri ön görmek çok zor değil. İlerisi bir süreçte burada bir kanton yönetiminin oluşumunun mümkün olabileceğini görebiliyorlar. Buradaki sorunların çözümü için yereldeki muhataplarla bir ilişki içinde olmanın esas çözüm olacağını kendileri de biliyorlar"dedi.

 

 

Kobani sınırında tezkere'nin çıkmasından sonra bir hareketliliğin olup olmadığına dair yurt dışında olduğu için tanık olmadığını söyleyen Selma Irmak, "Başbakanın bizim görüşmemizden önceki söylemleri ile sonraki görüşmeleri bence farklıydı. Bir yaklaşım değişikliğini görmek mümkün. Bunu görmemek sorunu farklı bir açıdan değerlendirmek olur. Örneğin Başbakanın 'Kobani'nin düşmesine izin vermeyeceğiz' söylemini gerçekten önemli buluyorum, boş bir cümle olarak değerlendirmiyorum. Bunu bir politikanın emaresi ve formülü olarak görmek lazım. Suriye'ye yönelik hükümet öyle anlaşılıyor ki politikasını değiştiriyor. Bu çok çok önemli. Bizce çok çok olumlu bir tutum. Bölgede Valiler ile arkadaşlarımızın yaptığı görüşmelerde insani yardım içinde olmak üzere ileri daha çok kolaylaştıran, diyalog geliştiren tutumlar görmek mümkün.Bir politika değişikliği var belki bunun ilk adımı da PYD eş başkanı ile görüşmedir"diye konuştu.

 

 

HDP Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Selma Irmak, Başbakan Davutoğlu ile görüşmelerinde ileriki süreçlerde olaylar biraz daha yatıştığı zaman ikinci bir kere bakanların o bölgeye gidip ziyaret etmesinin de gündeme geldiğini ifade ederek, "Böyle bir planlamalardan söz ettiler. Bizde elimizden gelen katkıyı sunacağımızı onların iyi karşılanması ve en azından beraber bir görüntü vermek için bir çaba içerisinde olacağımızı ifade ettik"dedi. Türkiye'ye Suriye'de bir komşu olacaksa bunun IŞİD ile olmayacağını ve olmaması gerektiğini de söyleyen Irmak, "Olmaması içinde elinden geleni yapmalıdır. Bununda en temel yolu buradaki güçlerle özellikle direnişçi güçlerle temas halinde olmaktır, politikayı bu yönlü yoğunlaştırmaktır. Ben iki kez Kobani'ye gittim orada gerçekten demokratik bir yapılanma vardır. Sadece Kürtlerden değil oradaki bütün halklardan oluşuyor bu yapılanma. Her kademesini toplamsal uzlaşma ve toplumsal konsensüs üzerinden oluşturan bir yapı var. Bu yapıdan başka bir yapıya ve alana zarar gelmez. Tam tersine Ortadoğu için kalıcı bir modelin modeli olabilir. Türkiye'nin bunu görmesi ve değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Komşusu olacak bir yapıya daha fazla destek sunması gerekir" dedi.

 

Kobani'nin düşmesi ve IŞİD tarafından ele geçirilmesi durumunda Kürtlerin bundan Ankara'yı sorumlu tutup tutmayacağı ile ilgili bir soru üzerine HDP Şırnak Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Selma Irmak, şöyle konuştu:

 

 

"Böyle bir felaketi düşünmek bile bence korkunç olur. Ama, böylesi bir felaket olsa birbirimizi suçlamak yerini herkesin düşünmesi gerekir. Bu sadece Kobani'nin düşmesi olmayacak bu Ortadoğu'da yeni bir savaşın başlaması olacak ve bu savaşın tam ortasında da Türkiye olacak. Bu hepimizin geleceğini ilgilendiren bir konu. Bu Kuzeydeki Kürtleri de etkileyecek. Çünkü onlara en yakın biziz. Çünkü IŞİD Kürtleri hedef alarak yol alıyor. Bakın Şengal'den Rojava'ya en çok Kürtlere saldırıyor. Kuşkusuz diğer halklarda var. Onları ayırt etmek istemiyorum. IŞİD için din, dil ve ırk ayrımı yok. Ama engel olarak gördükleri Kürt koridorunu açmak istiyorlar. Hepimiz için felaket olur, hepimizin geleceği için çok önemli bir eşik olur.Bu beraberinde başka çatışmaları da getirebilir. O yüzden bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum, doğrusu ihtimalde vermiyorum. Musul gibi devleti olana kocaman bir şehir direnmeden bir günde teslim oldu ama Kobani'de 20 gündür kadın erkek herke direniyor. Ellerinde basit silahlarla. Dünya verilen direnişi hayranlıkla izliyor, bu bir realitedir. Ben bu kalenin düşeceğine inanmıyorum ama düşmemesi için bizimde sadece halay çekmek, zılgıt çekmek ile sınırda bilmem ne yapmamız yetmiyor, farklı politikalar geliştirmemiz lazım. Hepimize düşen görevlerdir bunlar.Düşmemesi için onların neye ihtiyacı varsa neye desteği varsa o konuda bizim çaba sarf etmemiz yarın pişman olmamak ve büyük bir felaket ile boğuşmamak için bugünden önlemleri almak gerekiyor diye düşünüyorum."