Geçen yıl Türkiye'de 400 milyondan fazla kitap basılmış. Herkes kendi payına düşen 5 adet kitabı almıştır umarım. Daha fazla alıp başkasının hakkına girenler olabiliyor ama konu o değil. Aldığımız kitapları ne yapıyoruz? Okuduğunu iddia edenler var. Kitapsever olduğunu sezinledikleri iyi yürekli birilerine armağan ederek başından atanlar var. Bu gözler, okumadığı imzalı kitaplarla mangal tutuşturanları gördü.
Aldığımız her eşyayı kullanmak zorunda değiliz. Yaprak sarma makinesi nasıl hiç kullanılmadan öylece durabiliyorsa bir kitap da durabilir. (Nerval'in Doğuya Seyahat adlı yapıtı kitaplığımda 30 yıl sabırla beni bekledi.) Hemşehrimiz olan pek ünlü bir yazara ilk kitabımı sıcağı sıcağına armağan etmiştim. Birazcık okuduysa arap olayım. (Bendeniz de kendisinin herhangi bir kitabını okumamak için bana bir eserini armağan etmesini bekliyorum.)
"Herkes yazar olmuş. Hayat hızlı akıyor, vaktimiz dar. Bunca kitap nasıl okunacak?" diye soranlar oluyor. Okumayın. Elimizde kalmış kitapları nasıl değerlendirebiliriz diye düşünelim biraz: Sayfalarından kâğıt fenerler ve çiçekler yapabiliriz. Kapaklarını çerçeveletip tablo olarak asabilir, güzelce kesip çay bardağı altlığı da yapabiliriz. Fotoğraf çekimleri için ideal bir dekor malzemesi olur kitaplar. Kalın yapıtların içini oyup saklama kutusu yapanlar gördüm. Birkaç kitabı birleştirip kuş yuvası yapanlar var, bu da fena fikir değil...
Kitap okumak zor zanaat. Nasıl hesaplamışlar, bilemiyorum ama Türkiye'de kitap okumaya ayrılan süre günlük 1 dakika imiş. Yakında yeni bir meslek doğacak gibi geliyor bana: okuyuculuk. Uygun bir ücret karşılığında kitaplarınız layıkıyla okunur... Biz yazarçizer takımı birbirimizin kitaplarını okumak için bir uzlaşı yapabiliriz aslında: Üstat, ben senin şu kitabını okuyayım, sen de benim şuncağızı okuyuver.
Yazar Bülent Akyürek, Felsefeden Acil Çıkış adlı bir "kitap" yayımlamış. İki sayfalık önsözü var, kalan sayfaların tamamı boş. (Gerçek anlamda boş.) 128 sayfalık yapıt iki ayda 6 baskı yapmış. Kitabın gördüğü yoğun ilgiden ders çıkaralım hanımlar, beyler: Modern zamanlarda bize böyle kitaplar lazım. Hiçbir kitapseverin okuyamadım diye eksiklik hissetmesine yol açmayacak kitaplar...