Hırsızlık olaylarındaki olağanüstü artışla ilgili haberler siyaset dünyasında da ses getirdi. Yasal düzenleme gerekliliğini vurgulayan birçok vekilin hırsızlık mağduru olduğu ortaya çıktı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, konunun kritik derecede önemli olduğunu söyledi. Hırsızlığı yapanların aynı gün salıverildiğine dikkat çeken Altay, "Cezai yaptırımı düşük. Rakamlar gösteriyor ki hırsızlık olaylarının yüzde 77'sinin faili meçhul. Polis teşkilatının en zayıf olduğu alanlardan birisi bu konu. Bu nedenle çoğu vatandaş hırsızlar yakalanamaz diye polise başvuru bile yapmıyor" dedi.
Hükümete açık çağrı yapan Altay, "Hırsızlıkla mücadelede yasalar yetersiz kalıyor, bu konuda bütün partiler hazırlık yapsın. Polisin yetkiye ihtiyacı varsa teklif getirsinler, hırsızlığı önlemek için yasal düzenleme gerektiğini ifade ederlerse ve TCK'da değişiklik gerekiyorsa CHP grubu olarak destek veririz" dedi.
VATANDAŞ NE YAPSIN?
Mevcut düzenlemelerle hırsızlık suçunun adeta serbest olduğunu söyleyen Altay, "Cezai müeyyideler yok gibi artırılması gerekiyor" dedi. Altay, kendisinin de mağdur olduğunu belirterek, yaşadığı hırsızlık olayını şöyle anlattı: "Evimi, arabamı soydular. Failler bulunamadı. Polis arayıp bilgi bile vermedi. ‘Kusura bakmayın' diyen bile olmadı. Polisin en zayıf olduğu alan hırsızlıkla mücadele. Vekil olarak bana tek satır olayla ilgili bilgi verilmezken, sade vatandaş ne yapsın, sade vatandaşla kim ilgilenir?"
POLİSLE İŞBİRLİĞİ İDDİASI
TBMM İçişleri Komisyonu üyesi, CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu da, Türkiye'deki ekonomik tablonun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aktardığı gibi olmadığını söyledi. İnsanların yoksulluk ve geçim sıkıntısı yaşadığını söyleyen Kesimoğlu, "İnsanlar maalesef hırsızlık gibi yollara başvuruyor. Ancak yoksulluk nedeniyle bu yola başvuranların oranı hırsızlık olayları içinde yüzde 5. Organize gruplarla polisin işbirliği var" iddiasında bulundu. Kesimoğlu, semt karakolları ve bekçilik sisteminin uygulanması gerektiğini savundu.
EVİMİ SATTIM MAĞDURUM
Kırklareli'nde yerel seçim çalışmalarını sürdürürken Ankara'daki evine hırsız girdiğini şöyle anlattı: "Oğlum yalnızdı. Karşılaşmamaları mucize. Apar topar seçim çalışmalarını bırakıp geldik. Değerli her şeyimizi almışlardı. Saatler, ziynet eşyaları, kamera ne varsa gitti. Üstelik evimizde yemiş içmiş halıda puro söndürmüş. Keyif yapmış. Olay aydınlatılamadı. Kimse beni arayıp sormadı, bilgi vermedi. Oğlum evde kalamadı anneannesine gitti. Biz silahla uyuduk. Sonra o evi sattık, evden gelen para da harcandı. Tam mağdur olduk."
Bütçe gündemi hırsızlık
BUGÜN'ün ‘Hırsızlık Patladı' başlıklı haberi İçişleri Bakanlığı'nın 2014 bütçe görüşmelerine damga vurdu. MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı İçişleri Bakanı Güler'e şu soruyu yöneltti:
"Sayın bakanım hırsızlık suçlarında niye patlama oldu? Suç istatistiklerinin neden gizliyorsunuz? Bizimle paylaşmıyorsunuz. İstatistikleri basından öğreniyoruz. Özellikle evlerden ve otodan hırsızlık suçlarının artışının nedeni nedir. Bu konuda bir düzenleme yapılması gerekiyor mu? Ev hırsızlıklarının aydınlatılmasında başarı neden düşüktür?"
Cezalar caydırıcı hale getirilmeli
Hırsızlık olaylarındaki çarpıcı artış her kesimin tepkisini çekti. Siyasiler cezaların caydırıcı hale getirilmesiyle suçun azalacağını söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi Muğla Milletvekili ve İçişleri Komisyonu üyesi Mehmet Erdoğan, hırsızlık cezasının caydırıcı hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
AK Parti döneminde Avrupa Birliği'ne uyum, insan hakları gibi konularda iki bine yakın kanun çıkarıldığını hatırlatan Erdoğan, yargı paketleri ile infaz ve ceza kanunundaki düzenlemelerden yararlanan çoğu hırsızın dışarıya çıktığını belirtti.
Erdoğan, polisin amaç dışı kullanıldığını, başbakan ve bakanların gezilerinde çok sayıda polisin yer aldığını savundu.
POLİS İŞİNE DÖNSÜN
Erdoğan, "Polisin morali bozuk. İstihbarat biriminde çalışan insanlar asli görevlerinin ötesinde açılım süreciyle ilgili çalışıyorlar. Hırsızlar ve adi suçlar başı boş kaldı. Polisin asli işine dönmesi ve bunların rayına oturtulması lazım" dedi.
Toplum ıslah edilmeli
CHP Mersin Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Ali Rıza Öztürk, hırsızlık olaylarını iktidar politikalarına bağladı. Öztürk, "Toplumu ıslah etmezsen, sosyal devlet görevini yerine getirmezsen böyle olur. Ceza caydırıcı olmalı ama ıslah müessesesi de çalıştırılmalı. Toplumun yapısını bozmuşsan ne olacak" ifadelerini kullandı.
Suça iten unsurlar kaldırılmalı
AK Parti Bartın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Sözcüsü Yılmaz Tunç, infaz kanununda hırsızlıkla ilgili cezaların artırıldığını vurguladı. Cezaların yanı sıra infaz kanununda artışa gidildiğini aktaran Tunç şunları söyledi. Çocukları suça iten unsurlara yönelik tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti. (ÇETİN ÇİFTÇİ)
Kanunlar suçluyu değil mağduru korumalı
AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, suçlulara uygulanan cezaların caydırıcı olması gerektiğini kaydetti. Zanlıların suç işlerken bir değil ‘bin defa' düşünmeleri gerektiğini vurgulayan Üstün, "Cezalar suçluyu değil, mağduru korumalı. Yasal müeyyideler caydırıcı hale getirilirse bu suçlar azalır" dedi.
YASALAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Doç. Dr. Abdulkadir Gök, cezaların hırsızları caydırmadığına ve yeni düzenlemeler gerektiğine dikkat çekti. Gök, "Urfa'dan çok şikayet alıyorum. ‘Hırsızı suçüstü yakalayıp polise teslim ediyoruz. Ama serbest bırakılıyor' diye şikayette bulunuyorlar. Kanunların yeniden gözden geçirilmesi lazım" dedi.
Hukuk ve eğitimle anlatılmalı
AK Parti Yozgat Milletvekili Dr. Ertuğrul Sosyal hırsızlık, dolandırıcılık, yankesicilik gibi suçların ülkenin genel sorunu olduğunu söyledi. "Cezalar biraz daha caydırıcı olmalı" diyen Sosyal şöyle devam etti:
"Suçlara uygulanan cezalar hem caydırıcı hem vazgeçirici hem de korkutucu özelliği taşımalı. Suçları düşürmek için hukuki düzenlemeler ve eğitim birlikte kullanılmalı. Diyanet İşleri ve Milli Eğitim bu konuda öğrencilerden vatandaşlara kadar herkesi bilgilendirmeli. Hukuk ve eğitim birlikte yürüsün. Her iki kurum bu işi sürekli halka anlatmalı. Allah korkusu olmayan kişiler bu tür suçları daha kolay işliyor. Cuma hutbelerinde ve derslerde bu konunun sık sık anlatılması lazım."