İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Dakın, yeni yılda mali açıdan mükelleflerin sıkıntıya düşmemesi için kayıtların kapanacağı bu günlerde dikkat etmesi gereken hususlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başkanlıklarınca yapılan yoklamalar neticesinde vergi dairesine bildirmiş olduğu adresinde bulunmayan, beyanname vermeyen, kendisine ulaşılamayan mükelleflerin mükellefiyetlerinin bağlı bulundukları vergi dairesince re’sen terk ettirildiğini/kapatıldığını söyleyen Dakın, işyerinin ve herhangi bir faaliyetin varlığı tespit edilemeyen bu mükelleflerin aynı zamanda vergi usul kanunu uyarınca "https://intvd.gib.gov.tr/" web sayfası (internet vergi dairesi/sorgulamalar/2004/13 Sayılı Genelge…) üzerinden ilan edildiği bilgisini verdi.
Dakın, bir mükellefin vergi dairesi kayıtlarına göre faal olup olmadığını öğrenmek için web adresine gidilmesi, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası (TCKN) veya vergi kimlik numarası (VKN) üzerinden sorgulama yapılması gerektiğini ve toplu sorgulama imkanı bulunmadığından tek tek sorgulama yapılabildiğini ifade etti.
Dakın, "Burada, adresini değiştirdiği halde bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirimde bulunmayan mükellefler, fiilen faaliyetine son veren, ortaklığı bozulan, sahipsiz bırakılan işletmeler, peş peşe beyanname vermeyen mükellefler ve sahte fatura düzenleme ihtimali kuvvetle muhtemel olan mükellefler yer almaktadır. Şayet şahıs işletmeniz ya da şirketiniz bu listede yer alıyorsa ve başka bir adreste faaliyetinize devam ediyorsanız en kısa sürede vergi dairenize müracaat ediniz" çağrısında bulundu.
"Tanımadığınız, adresini bilmediğiniz, faaliyetini, faaliyet yerini görmediğiniz kişi ve kurumlardan mal ve hizmet alımında bulunmayınız" diyen Dakın, şüphelenilen durumlarda fatura düzenleyenin kimlik bilgilerinin yukarıda verilen web sayfasından mutlaka sorgulanması gerektiğine dikkati çekti.
Sorgulama sonucunda ismin re'sen terk ettirilen mükellefler arasında çıkması durumunda, faturaya ilişkin banka yoluyla bile olsa hiçbir ödemenin yapılmaması gerektiğini vurgulayan Dakın, çünkü bu mükelleflerin vergi dairesi kayıtlarına göre herhangi bir faaliyeti olmayan, yerinde bulunamayan kişi ve kurumlar olduğunu ifade etti.
Dolayısıyla bu kişi ve kurumların vergi kanunlarına uygun bir şekilde yaptıkları bir faaliyet bulunmadığından, bu mükellefler beyanname vermediklerinden, beyanname veriyor olsalar bile sahte fatura düzenleme ihtimalleri bulunan bu mükelleflerin vergi kanunlarına göre varlıkları ortadan kaldırıldığından, söz konusu mükelleflerin fatura düzenleme imkanlarının bulunmadığına işaret eden Dakın, diğer uyarılarını ise şöyle sıraladı:
"Re’sen terk ettirilen bu mükelleflerin düzenledikleri faturalar yok hükmünde olduğundan, bu faturalarda yer alan mal ve hizmetlerin gider ya da maliyet olarak dikkate alınabilmesi, ödenen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün değildir. Bu listede yer alan mükelleflerden mal veya hizmet alımında bulunan mükelleflerimizin 'Ba' (belge alış) formları taranmakta, söz konusu mükelleflere ait belgelerin kayıtlarından çıkarmaları yönünde uyarılar yapılmakta, çıkarılmadığı takdirde ödenen KDV kadar vergi ve bir o kadar da vergi ziyaı cezası tatbik edilmektedir.
Dolayısıyla ödediğiniz KDV’yi bir daha gecikme faiziyle birlikte ödemek zorunda kalmamanız, cezalı tarhiyata muhatap olmamanız için re’sen terk ettirilmiş mükelleflerle ticari bir ilişkiye girmeyiniz. Şüphelendiğiniz işlemlerin muhatabı olan mükellefleri, yoğun bir şekilde alış yaptıklarınızı, mesela toplam fatura girişlerinizin yüzde 10'una isabet eden kişileri, bu adresten mutlaka sorgulayınız. Bu kişilere ait belgeleri kayıtlarınızdan çıkarınız."