Vize kararı doğru ama

Almanya İçişleri Bakanlığı'nın, Türklere uygulanan vize konusunda önemli bir adım atarak eyalet içişleri senatörlüklerine ve yabancılar dairelerine iki genelge göndererek bazı meslek gruplarına vizenin kalktığını resmen duyurmasının yankıları sürüyor.  Tü

Almanya İçişleri Bakanlığı'nın, Türklere uygulanan vize konusunda önemli bir adım atarak eyalet içişleri senatörlüklerine ve yabancılar dairelerine iki genelge göndererek bazı meslek gruplarına vizenin kalktığını resmen duyurmasının yankıları sürüyor.

 

 Türklere uygulanan vize konusunda önemli bir adım atarak eyalet içişleri senatörlüklerine ve yabancılar dairelerine iki genelge göndererek bazı meslek gruplarına vizenin kalktığını resmen duyurmasının yankıları sürüyor.

6 Mayıs çıkışlı resmi yazıların başarılı bir adım olduğunu, fakat yeterli gelmediğini açıklayan Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Harun Gümrükçü, Hamburg'da düzenlediği basın toplantısında, "Almanya'nın bu genelgeyi göndermesi önemli değil. Önemli olan Avrupa Komisyonu'nun bu konuda açıklama yaparak bu genelgeyi yeterli bulup bulmadığını açıklamasıdır. Avrupa Komisyonu bu konuda harekete geçmezse hukuku çiğnemiş sayılır ve bu nedenle hakkında dava açılabilir" dedi. Federal İçişleri Bakanlığı'nın bu genelgeleri büyük bir titizlikle hazırladığına dikkat çeken Gümrükçü, "Alman hükümetinin vardığı ara sonuç sevindirici olmakla birlikte yeterli değil. Bu ilk başarı, 19 yıllık mücadelenin meyvesidir ve bunun devamı gelmelidir. Vize için halen günde 145 bin Euro ödenmektedir. Vize için masraf yapanların paraları da geri ödenmelidir" diye konuştu.

1973 yılında Avrupa-Türkiye Ortaklık Hukuku kapsamında yürürlüğe giren Katma Protokol gereği mevcut hakların kötüleştirilemeyeceğini belirten Gümrükçü, "Vize konusu bu haksızlıkların sadece bir boyutu. Federal bakanlık gönderdiği genelgede sadece vize konusunu ele almış. Fakat ortada vize ötesi haklar vardır. 6 Mayıs'ta yabancılar daireleri ve eyalet işiçleri senatörlüklerine gönderilen genelgeler yetersizdir, eksiktir. Vize uygulaması hukuksuzdur, müzakere edilemez" dedi. Alman hükümetinin, Türklere vizesiz dolaşım hakkının sadece işverenler için geçerli olduğunu söylemesinin yanlış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gümrükçü, "Avrupa Adalet Divanı'na açılan ve kazanılan davalar işçilerin davalarıdır. Almanya'nın bu hakkı işverenlerle ve TIR şoförleriyle sınırlamaya çalışmasına Alman hukuk uzmanları bile karşı çıkıyor. Vizenin herkes için kalktığı ortada. Müzisyenler, dansözler ya da sanatçılar vizesiz seyahat edebiliyor, ama sergi gezmeye ya da ameliyat olmaya gelmek isteyenler gelemiyor. Bir de Türkiye'de bir firmada çalışan bir tamirci ya da montajcı da vizeden muaf tutuluyor. 1973 Katma Protokolü, vize bakımından aktif ya da pasif hizmet veren herkes için geçerli bir yasadır ve 1973'den sonra uygulanan yasalar geçersizdir. Yasalar taksit taksit uygulanamaz" şeklinde konuştu.

Alman hükümetine çağrı yapan Gümrükçü, "Alman hükümeti hukuk devleti olduğunu söylüyorsa, yabancılar ve Türklerle ilgili tüm yasaları tekrar gözden geçirmelidir. Yabancılar Yasası'nın hepsi Türkler için uygulanamaz. Biz kavgamıza devam edeceğiz. Burada en önemli ışık da 1995 yılında Avrupa Komisyonu'nun yazmış olduğu rapordur" dedi. Raporun Brüksel ve Ankara tarafından kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirten Gümrükçü, "Kamuoyuna açıklanmayan bu rapor Türklerin tüm haklarını içermektedir. Artık Avrupa Türklerinin ve Türkiye'deki vatandaşlarımızın hakları derneklere, kurumlara bırakılmamalıdır. Türklere haklarını anlayıp anlatacak 'Yunus Emre' adında ofisler kurulabilir. Bu ofisler 'Nerede Türk varsa biz oradayız' demeli ve Türklerin haklarını korumalıdır" dedi.

Federal hükümetin, eyaletlerden 1 Temmuz'a kadar rapor beklediğini belirten Gümrükçü, "Hükümet, memurlarından vize konusundaki sorun ve tecrübeleri rapor etmelerini talep etti. Bu süreç bizim için çok önemli. Bu süreçte hukuki mücadelemizi güçlendirip, mücadelemizi Alman hükümetine ispat etmeliyiz" dedi. Şimdiki kamuoyunun hakların alınması konusunda daha duyarlı olduğunu belirten Alman Sendikalar Birliği (DGB) Göçmenler Bölümü Sorumlusu Hüseyin Yılmaz ise, "Geçmişte yapılan haksızlıklar, araştırmalar sonucu bir bir ortaya çıkıyor. Yapılan anlaşmanın tümüne bakıp kötüleştirmeyi tespit edip mücadele edilecek alanı belirlemek gerekiyor. Sosyal hakları inceleyecek, konuyu hukuki yönden ele alacak bilim adamlarına ihtiyaç var. Hukuka inananlar bu davaya sahip çıksınlar" dedi. Federal İçişleri Bakanlığı'nın eyalet iç işleri senatörlükleri ve yabancılar dairelerine gönderdiği genelgede Adalet Divanı'nın Mehmet Soysal davasından yola çıkarak, merkezi Türkiye'de olan bir işyerinde çalışan işçinin TIR şoförü olarak, vizesiz Almanya'ya gelebileceği belirtiliyor. Raporda tır şoförlerinin yanı sıra ticari amaçlı bilimsel, sanatsal ve sportif çalışmalar yapanların da iki ay vizesiz olarak Almanya'da kalma hakkı olduğunu resmen açıklıyor.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri