Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA), "devrim" olarak nitelenen 3 boyutlu yazıcı teknolojiyle Türkiye'de tıp alanında bir ilke imza atılarak "vücut yedek parçaları" üretiliyor.
GATA Medikal Tasarım Yönetim Merkezi'nde (METÜM) kafatası, göğüs ve çene gibi kemik yapılarında kaza ya da silahla yaralanma gibi nedenlerle kaybedilen parçalar, özel tekniklerle aslına bire bir uygun üretilip hastanın vücuduna takılabiliyor.
METÜM Başkan Yardımcısı Diş Tabip Albay Hasan Suat Gökçe, merkezin çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Terör, afet ve trafik kazası gibi nedenlerle yaralanıp vücudunda parçalı kemik kaybı meydana gelenler, kanser ya da başka hastalıklarda cerrahi müdahaleler sonrası kemik dokusunun bir bölümü çıkarılanlar için umut olabilecek teknolojinin, Türkiye'de sadece merkezlerinde bulunduğunu bildiren Gökçe, uygulamalarla ilgili şunları anlattı:
"ABD Başkanı Obama'nın 'devrim' diye nitelendirdiği 3 boyutlu yazıcı teknolojisi, tedavide en fazla 'vücudun yedek parçası' diyebileceğimiz parçalanan, kaybedilen ya da çıkarılan kemiklerin yerine konulmasında kullanılıyor. Yaralanma ya da kanser ameliyatı nedeniyle kafatası, kalça kemiği, çene, göğüs kemiği gibi vücutta önem taşıyan, parçalanan ya da alınan kemik dokularının yerine burada üretiğimiz parçalar eklenebiliyor. Bugüne kadar yaralanma nedeniyle kafatasının bir bölümü parçalanan güvenlik görevlisi ile göğüs kemiği ve kalça kemikleri tümör nedeniyle çıkarılan iki ayrı hastaya, kaybettikleri kemik dokularının yerine merkezimizde üretilen parçalar takıldı."
Üretimin nasıl yapıldığı konusunda bilgi veren Gökçe, "Öncelikle ekleme yapılacak vücut parçasının MR ve tomografi gibi tıbbi görüntüleme yöntemleriyle elde edilen görüntülerinden özel yazılımlar kullanılarak tabakalandırılmış yapısı ortaya konuyor. Elde edilen bu görüntüye göre yapılacak parçanın ilk olarak plastikten daha sonra da titanyumdan üretimi yapılıyor" diye konuştu.
Titanyumun vücuda uyum sağlayabilen bir madde olduğunu ve doku tarafından reddedilme riski bulunmadığını belirten Gökçe, "Yaptığımız vücuda takılacak parça ile eksik kemik dokusunun bulunduğu bölüm, 3 boyutlu yazıcı teknolojisi sayesinde tıpkı bir yap-boz gibi birbirine oturuyor, birbiriyle bütünleşiyor" dedi.
SADECE "YEDEK PARÇA" ÜRETİLMİYOR
Merkezde sadece eksik kemik dokusu için parça üretilmediğini, aynı zamanda tanı ve tedaviye yardımcı olacak organ modelleri de yapıldığını bildiren Gökçe, "3 boyutlu yazıcı teknolojisini kullanarak vücudun iç bölgelerine yerleşen tümörlerin çıkarılması için yapılacak ameliyatlar öncesinde hastanın kanser gelişen organının bire bir benzerini yapıyoruz. Cerrahlar bu modele bakarak ameliyatı en ince ayrıntısına kadar planlayabiliyor. Böylece operasyonun süresi kısaldığı gibi hastanın yaşam kalitesi de artıyor" bilgisini aktardı.
Sistemin adli tıp, güzel sanatlar, mimari, arkeoloji ve antropoloji gibi alanlarda da kullanılabildiğini ifade eden Gökçe, adli tıp alanında kimliklendirme yapılmasında 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin son derece iyi sonuçlar verdiğini belirtti.