WikiLeaks, Türkiye’nin de içinde olduğu 25 ülkede dinleme ve takip sistemleri geliştiren ve hükümet, asker ve siyasilere satan 160’a yakın şirketi tek tek açıkladı
Bunlardan İstanbul merkezli “Inforcept” adlı şirket, bu sistemleri yaptıklarını doğruladı, ancak “Neşter yanlış ellerde öldürücü bir silah olabilir” diye kendini savundu
WikiLeaks’in son bombasında Hintli bir şirketin sattığı uygulamalarla Türkiye’ye ait TURKSAT uydusundan milyonlarca konuşmanın kaydedildiği ortaya çıktı
“Hanginiz iPhone kullanıyorsunuz? Kaçınızın Blackberry’si var? Kim Gmail kullanıyor... o zaman hepiniz batağa saplanmış vaziyettesiniz”. Bu sözleri önceki gün, 25 ülkede dinleme ve takip sistemleri geliştiren ve hükümet, asker ve siyasilere satan 160’a yakın şirketi açıklayan WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, bir oda dolusu basın mensubuna söyledi. WikiLeaks, ABD Dışişleri Bakanlığı arasındaki gizli yazışmaları yayınlamasından tam bir yıl sonra içinde yaşadığımız dünyanın distopik bir romana benzediğini ortaya koydu. İnternet sitesi, bir yıl boyunca dünyayı takip eden, insanların her konuşmalarını, mesajlarını, yazışmalarını ve lokasyonlarını takip eden ve 5 milyar dolarlık bir piyasası olan şirketleri ve teknolojileri broşürler, sunumlar ve fiyat listelerini yayınlayarak sanal aleme sunacağını açıkladı. Alman ARD, İtalyan L’Espresso ve Amerikan Washington Post gibi medya kuruluşları ile çalışan WikiLeaks’in eski bir çalışanı Jacob Abbelbaum’un “Doğu Almanya istihbarat servisi Stasi’nin geliştirmek isteyeceği sistemlerin belgeleri” olarak tanımladığı şirketler Suriye, Libya, Tunus ve Mısır gibi ülkelerde yaşanan kanlı devrimlerin sorumlusu olarak gösteriliyor. Casus şirketlerin yüz milyonlarca insanın telefonunu dinleyip, SMS mesajlarını okuduğu ve internet trafiğini takip ettiği tahmin ediliyor.
Her şey hükümette bitiyor
WikiLeaks’in ifşa ettiği şirketlerin büyük bir çoğunluğu yasal dinlemeyi esas ilkeleri olarak gösteriyor. Şirketler, sistemlerin kullanılmasını tamamen hükümetlere bırakıyor. Hükümetlerin bu sistemleri terör örgütlerini ve yasadışı kurum ve kuruluşları tespit etmek için kullanabileceği belirtiliyor. Hatta Alman Elaman şirketi internet sitesinde, “Genellikle telefon konuşması, e-posta trafiği, internet siteleri ve konumu saklanıyor. Veriler hükümet tarafından kişilerin ilişkilerini ve siyasi muhalefet gibi bağlantılı olduğu grupları ortaya çıkarmak için kullanılabilir” ibaresi yer alıyor.
Türksat’tan dinliyorlar!
WikiLeaks ile birlikte çalışan Hindistan’da yayın yapan Hindu gazetesi tüyler ürpetici bir açıklamada bulundu. Himachal Pradesh eyaletinde merkezi bulunan tartışmalı Shoghi şirketinin uyduları kullanarak müşterilerine birçok gizli verdiği iddia edildi. Ülkenin eski İletişim Bakanı Sukh Ram ile bağlantıda olduğu için yasaklı şirketler arasına giren Shoghi hakkında “SCL-3412 uydusu, Intelsat, Eutelsat, Arabsat ve Turksat’ı kullanarak verilere ulaşabiliyor. Pasif bir biçimde bu uydulardan elde ettiği verileri kaydediyor. Şirketin sistemleri istenilen dillerdeki, istenilen konuşmaları kaydediyor istenilen bir kelimeyi bile milyonlarca diyalog arasında çıkarabiliyor. Uyduları takip edebiliyor, cep telefonlarını ve stratejik askeri iletişimi dinleyebiliyor” açıklaması yapıldı.
Önceki gün basın toplantısı düzenleyen Wikileaks kurucusu Assange, “Hanginiz iPhone kullanıyorsunuz? Kaçınızın Blackberry’si var? Kim Gmail kullanıyor... o zaman hepiniz batağa saplanmış vaziyettesiniz” dedi.
‘Neşter iyileştirmek için de öldürmek için de kullanılabilir’
Wikileaks yakında yayınlayacağı belgeler arasında Türkiye’den de bir şirketin yer aldığını açıkladı. İzini sürdüğümüz Inforcept adlı şirketin Gebze, Ümraniye ve Üsküdar’da şubeleri var. 2010 yılında kurulmuş. TÜBİTAK ve Intel organik bağı olan Endersys Danışmanlık şirketi ile çalışıyor. Şirketin yönetici kadrosundan Mübarek Tana, önceki gün Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayımlanan National gazetesine yaptıkları işi açıkça anlatmış: “Bu bütün e-postaları izleyebileceğiniz bir teknoloji. Bu yazılımları bir neşter gibi düşünün. Bir neşter hastayı iyileştirmek için, hayat kurtarmak için kullanılabilir fakat yanlış ellerde öldürücü bir silah olabilir”. DPI sistemi ile telefon görüşmelerini ve e-posta trafiğini takip eden sistemler yaptığı iddia edilen Inforcept şirketinin tek bir temennisi var: “Yetkililerin kanunları delmeden terör gibi suçları durdurmak için satın alınan yazılımı kullanmaları”. National gazetesine göre Inforcept’in en büyük müşterileri arasında hükümetler ve telekomünikasyon şirketleri yer alıyor, bu yazılımlar da Inforcept’in müşterilerine yasal olarak casusluk imkanı sağlıyor ve onları kitleleri dinlemek için kullanmaya yönlendiriyor. Inforcept’in internet sitesinde de WikiLeaks’te açıklanan diğer casus yazılım kuruluşları gibi “Kanun kaçaklarının bilgilerini almaya yardımcı olabilir” ibaresi dikkat çekiyor. Şirket, WikiLeaks’in ortaya attığı iddia hakkında da dün şu açıklamayı yaptı: “Şirketimiz cep telefonu ve interneti takip etmemektedir. Bilgi ve ağ optimizasyonu, ağ teknolojileri gibi konularda araştırma geliştirme faaliyetleri yürütmekte ve bunları tamamen hukuk çerçevesinde sürdürmekteyiz. Şirketimizin hukukdışı hiçbir faaliyeti yoktur.”
Mısır ve Libya’da gizli dinleme odaları
2011’in başında Mısır ve Libya’da yaşanan isyan hareketleri sonunda, isyancılar diktatörlerin gizli dinleme odalarını bulmuştu. Bu odalardaki teçhizatların tamamı İngiltere, Fransa, Güney Afrika ve Çin’den geliştirilmişti. Bu sistemlerin birçoğu Trojan virüsleri ile veriye ulaşıyor. Bilgisayar ve cep telefonlarını trojan virüsleriyle ele geçiren uluslararası kuruluşlar, her konuşmayı dinleyip her mesajı kaydedebiliyor. Çek Cumhuriyeti’nde geliştirdiği teknolojiyi satan Phoenexia dinlemeyi bir adım ileriye taşıyor ve konuşanın cinsiyetini, yaşını ve stres seviyesini “Ses izi”nden algılayabiliyor. Amerikan Blue Coat ve Alman Ipoque şirketleri Çin ve İran yönetimlerine bilgi vererek, sanal alemde isyancıların hareketlenmesinin önüne geçiyor.
Eş zamanlı takip
Amerikan SS8 şirketi ise Skype görüşmelerini eş zamanlı olarak takip edebilen bir sistem geliştirdiklerini açıkladı. Akıllı telefon BlackBerry’lerin üreticisi Research in Motion (RIM), hükümetlere destek veren bir tutum izlemişti. Ağustos ayında başta Londra olmak üzere İngiltere’nin farklı kentlerinde yaşanan yağma hareketleri sonrasında, kullanıcılarının bedava mesajlaşabildiği BlackBerry Messenger’ın detaylarını yetkililere vermek için teklifte bulunmuştu.