Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zübeyde Gündüz, artritin tek bir hastalık olmadığını belirterek, "Hareket sistemindeki birçok bozukluk 'romatizma' terimi altında incelenmekte olup, bu başlık yaklaşık 200 kadar hastalığı kapsamaktadır" dedi.
Gündüz, 12 Ekim Dünya Artrit Günü dolayısıyla Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi Salonunda düzenlenen bilgilendirme toplantısında, eklemlerin iltihaplı hastalığına artrit isminin verildiğini belirtti.
Artritli hastalarda eklem şişliği ve ağrının yanı sıra eklemde kızarıklık ve ısı artışının en sık görülen belirtiler olduğunu ifade eden Gündüz, şöyle konuştu:
"Artrit tek bir hastalık değildir. Hareket sistemindeki birçok bozukluk 'romatizma' terimi altında incelenmekte olup, bu başlık yaklaşık 200 kadar hastalığı kapsamaktadır. Genellikle yaşlılık hastalığı olarak bilinen romatizma hastalıkları her yaşta, yenidoğan bebeklerde bile görülmektedir. Gerçekte hastaların 3'te 2'si 65 yaşından önce hastalığı geliştirir ve hastalık kadınlarda daha fazla görülmektedir. Artritin en sık nedenleri erişkinlerde osteoartrit, romatoid artrit, lupus, fibromyalji ve gut, çocuklarda ise ailesel Akdeniz ateşidir."
DÜZENLİ EGZERSİZ ÇOK FAYDALI
Gündüz, artritin tedavisinde doğru ve erken tanı ile uygun tedavinin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, "Sağlıklı bir yaşam tarzı ve sağlıklı alışkanlıklar artritin seyrini olumlu olarak etkiler. Düzenli egzersiz, ideal vücut ağırlığının korunması, stresten ve sigaradan uzak kalınması, düzenli uyku hastalık aktivitesinin azaltılmasına yardımcı olmakta ve hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır" dedi.
Toplantıda, Dahili Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Soner Şenel, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Demir ve Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ruhan Düşünsel de hastalık hakkında çeşitli bilgiler verdi, hastalar ise teşhis ve tedavi sürecinde yaşadıklarını anlattı.
"YANLIŞ TEŞHİS NEDENİYLE 9 YIL ASTIM TEDAVİSİ GÖRDÜM"
Skleroderma hastası Servet İndap, yanlış teşhis nedeniyle 9 yıl astım tedavisi gördüğünü söyledi. Tomografi analizi sonucu hastalığının teşhis edilebildiğini belirten İndap, "Daha önce bu hastalığın adını bile duymamıştım. Hiç yürüyemiyordum, kolumu kullanamıyordum. 11 aydır burada tedavi görüyorum. Çok şükür şimdi biraz daha iyiyim. Yürüyebiliyorum, yemeğimi yiyebiliyorum. Soner ve Hüseyin hocama çok teşekkür ediyorum" dedi.
Prof. Dr. Hüseyin Demir ise gazetecilerin soruları üzerine, bazı internet sitelerinde hastalıklar hakkında bilgi verilirken, hemen yanında da bilimselliği ispatlanmamış bitkisel tedavi yöntemlerinin anlatıldığına dikkati çekti. Tıp dışı tedaviler konusunda hastaların uyanık olması gerektiğini ifade eden Demir, "Erken tanı ve tedavi çok önemli. Alternatif tedavi yöntemlerinin vücuda ne yaptığını bilmiyoruz. Yani karaciğere, böbreklere ne yapacaklarını bilemiyoruz. Bunların reklam ve kullanımı da son zamanlarda artmıştı ama sağlık bakanlığı bunları biraz engelledi" diye konuştu.