Bakanlar Kurulu tarafından 18 Haziran 2014 tarihinde kararlaştırılan "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı" ile gerekçesi TBMM'YE sunuldu.
AMAÇ VE KAPSAM
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için yürütülen çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
UYGULAMA, İZLEME VE KOORDİNASYON
MADDE 2- (1) Hükümet, çözüm süreci kapsamında aşağıdaki hususlarda gerekli çalışmaları yürütür. Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan haklan, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımlan belirler.Gerekli görülmesi halinde, yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşlan görevlendirir. Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alır. Bu Kanun kapsamında yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlar. Alınan tedbirlere ilişkin uygulama sonuçlarım izler ve ilgili kurum ve kuruluşlararasında koordinasyonu sağlar.
Gerekli mevzuat çalışmalarım yapar.
YETKİ VE SEKRETARYA
MADDE 3- (1) Bakanlar Kurulu, çözüm sürecine ilişkin gerekli kararlan almaya yetkilidir.
(2) Çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmaların koordinasyonu ve sekretarya hizmetleri Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütülür.
KARARLAR VE YERİNE GETİRİLMESİ
MADDE 4- (1) Bu Kanun kapsamında verilen görevler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirilir.
(2) Bu Kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz.
YÜRÜRLÜK
MADDE 5- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
GENEL GEREKÇE
"Türkiye 2002 yılından itibaren, tarihinin en kapsamlı demokratik değişim, dönüşüm ve normalleşme süreçlerini yaşamaktadır. Bu süreçlerde, toplumun tamamım kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanım genişleten, vatandaşların ülkeye aidiyetlerini ve Devlete güvenlerini pekiştiren "sessiz devrim" niteliğinde ileri adımlar atılmış, köklü reformlar gerçekleştirilmiştir. Milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda gerçekleştirilen bu reformlar, toplumun farklı kesimleri tarafından yaygınlıkla benimsenmiştir. Atılan bu adımların oluşturduğu olumlu psikolojik ortam, Türkiye'nin geçmişi on yıllan bulan ve toplumun barış ve kardeşliğine yönelik en önemli tehdidi oluşturan terör sorunuyla mücadelede bir paradigma değişikliğinin ve çözüm perspektifinin önünü açmıştır. Böylece terör sorunu ile vatandaşların meşru ve demokratik talepleri birbirinden ayrılmış, tüm toplum kesimlerinin sorunlarına karşı daha duyarlı bir yaklaşım benimsenmiştir."
"Bu kapsamda, 2009 yılı Temmuz ayında terörü sona erdirmek ve toplumsal barış ve kardeşliği güçlendirmek amacıyla Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi başlatılmıştır. Bu süreçte, ülkemizde çeşitli toplum kesimlerinin sorunlarıyla yüzleşmeyi ve çözümler geliştirmeyi mümkün kılan özgür ve dinamik bir tartışma ortamı ortaya çıkmıştır. 2012 yılı sonlarında ise daha güçlü, demokratik, özgür, güvenli ve huzurlu bir Türkiye için bir Devlet politikası olarak çözüm süreci başlatılmıştır. Çözüm sürecinin nihai hedefi; terörün tamamen sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi ile milli birlik ve beraberliğin pekiştirilmesidir. Çözüm süreci, şiddeti ve silahı aradan çıkarma, sözü, düşünceyi ve siyaseti devreye alma sürecidir."
"Toplum, çözüm sürecine güçlü bir destek vermekte olup, kamuoyunda sürece ilişkin olumlu bir beklentinin hakim olduğu gözlemlenmektedir. Çözüm sürecinin topluma mal olmasında düşünür, yazar, akademisyen, sanatçı gibi toplumun farklı kesimlerinden ve saygm isimlerden oluşan Akil insanlar Heyetinin samimi gayretlerinin de katkısı olmuştur. Artan kamuoyu desteği bu sürecin başarıya ulaşmasının en önemli garantisidir."
"Öte yandan, 9/4/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde toplumsal barış yollarının araştırılması ve çözüm sürecinin değerlendirilmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur. Komisyonun sekiz ayı bulan çalışmaları sonucunda hazırlanan nihai rapor, sorunun çözümüne ışık tutacak önemli tespit ve öneriler içermektedir. Ayrıca ülkemizin demokratikleşme tarihinde oldukça önemli bir yer teşkil eden ve "Dördüncü Demokratikleşme Paketi" olarak da bilinen 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile çözüm süreci bağlanımda da önemli düzenlemeler hayata geçirilmiştir."
"Sürecin ilk olumlu etkisi, akan kanın yaklaşık ondokuz aydır durması, dolayısıyla vatandaşlarımızın daha güvenli ve daha huzurlu bir ülkede yaşamaları olmuştur. Çözüm süreci sayesinde ülkemizin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri on yıllardır özledikleri normalleşme görüntülerine kavuşmaya başlamıştır. Bölgede ekonomi ve turizm canlanmaya başlamış; normalleşme ortamının olumlu yansımaları, yasanım tüm alanlarında çok daha fazla hissedilir olmuştur."
"Çözüm sürecinin başarıya ulaşması Türkiye'nin hızlı bir ekonomik gelişme ve kalkınma hamlesi içine girmesini sağlayacaktır. Ülkemiz bu temel sorununu çözdükten sonra bütün gücünü ve dinamizmini ekonomik gelişmeye aktarma fırsatı bulacaktır. Çözüm süreci, çok boyutlu ve değişik aşamalar içeren dinamik bir süreçtir. Dolayısıyla sürecin farklı aşamalarında atılması gereken yeni adımlar söz konusu olabilecektir. Bu ise Devlet kurumlarının arasındaki etkin koordinasyonun yanısıra halkın ve sivil toplumun sürece aktif katılımlarım sağlayacak düzenlemelerin oluşturulmasını gerektirmektedir."
"Çözüm süreci, hâlihazırda ilgili kurumların mevzuatları çerçevesinde yürütülmektedir. Gelinen noktada, sürecin ilerletilmesi ve Devlet politikası niteliğinin pekiştirilmesi açısından, münhasıran çözüm sürecine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmasında fayda görülmektedir. Terör eylemleri sürdüğü müddetçe, güvenlik güçlerinin ve adli makamların hukuk içinde kalarak bunlarla mücadele ermesi kanuni görevleridir. Diğer yandan, bir hukuk devletinde çözüm süreci çerçevesinde görevin ifası niteliği taşıyan faaliyetler nedeniyle kişilerin hukuki, cezai ve idari yönlerden sorumlu tutulma tehdidi altında kalmaları da kabul edilemez. Dünyadaki benzer süreçler incelendiğinde sorunun niteliğinden ve ülkelerin kendi özgün şartlarından kaynaklanan farklı fiili ve yasal uygulamaların söz konusu olduğu dikkat çekmektedir. Çözüm sürecinin milli niteliği ve bugüne kadarki ulusal ve uluslararası deneyimler dikkate alınarak hazırlanan Tasan, ülkemizdeki çözüm sürecinin daha güçlü bir yasal dayanağa kavuşturulmasını amaçlamaktadır."
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- Madde ile, Kanunun amacı, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için başlatılan çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak belirlenmektedir.
MADDE 2- Madde ile, Hükümetin çözüm süreci kapsamında alacağı tedbirler ile ilgili uygulama, izleme ve koordinasyon görevleri düzenlenmektedir.
MADDE 3- Madde ile, çözüm sürecine ilişkin hususlarda Bakanlar Kuruluna gerekli kararlan alma yetkisi verilmektedir. Bu kapsamda kamu kurum ve kuruluşlan Bakanlar Kurulunca alman kararların yanısıra ilgili mevzuatlarından kaynaklanan görev ve yetkileri yürütmeye de devam edeceklerdir.
Madde ile aynca, çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin koordinasyonun ve sekretarya Mzmetlerinin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütüleceği hüküm altına alınmaktadır.
MADDE 4- Madde ile, Kanun kapsamında verilen görevlerin, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirileceği düzenlenmiştir. Öte yandan, bu süreçte görev alanların ve çalışmalara katılanların, gerçekleştirdikleri faaliyetler nedeniyle gelecekte herhangi bir yaptırım tehdidi ile karşılaşmamalan amacıyla, bu görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğunun doğmayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 5- Yürürlük maddesidir.
MADDE 6- Yürütme maddesidir.