Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, "Şehirlerimizin 3 boyutlu dijital ikizlerini oluşturduk. 2020 yılında sistem tüm belediyelerimizin kullanımına açılacak. Böylelikle, yapılar izlenecek ve kaçak yapılar dijital olarak takip edilip önlenebilecek" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2020 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sunum yaptı.
Kurum, bütçe teklifinde Bakanlığın bütçesinin 2 milyar 827 milyon 733 bin lira, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bütçesinin ise 1 milyar 185 milyon 359 bin lira olarak belirlendiğini söyledi.
Bu yılın Amerika'dan Uzakdoğu'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar dünyanın her yerinde doğal afetlerin yaşandığı bir yıl olduğunu belirten Kurum, bir taraftan da çevre kirliliği, iklim değişikliği, şehircilik konularında birçok yeni politikanın hayata geçirildiği yıl olduğunu dile getirdi.
Bu süreçte ülke olarak birçok önemli projeyi başlattıklarını bildiren Kurum, şöyle konuştu:
"Bakanlık olarak takip ettiğimiz temel hedeflerimizi, şu başlıklarla ifade etmek isterim: İnsan merkezli bir kentsel dönüşümle öncelikli alanlarını dönüştürmüş, afetlere hazır, sağlıklı, güvenli ve kimlikli şehirlere sahip olmak. Medeniyetimizin mirası olan yatay mimariyi esas alan bir anlayışla, 250 bin sosyal konutumuzu tamamlamak, ev sahibi olmayan dar gelirli hiçbir vatandaşımızı bırakmamak. Sıfır Atık Projesiyle çevremizi korumak, geri dönüşümle 20 milyarlık tasarruf ve 100 bin istihdam sağlamak. Yüzde 9,6 oranında olan doğal koruma alanı büyüklüğümüzü yüzde 17'ye çıkarmak. Yüzlerce millet bahçesi ve onlarca ekolojik koridorla kişi başına düşen yeşil alan miktarını 15 metrekareye yükseltmek."
"Tek taraflı fesih dönemi başladı"
Vatandaşları enerji verimli, sıfır atık uyumlu ve akıllı bina teknolojileriyle modern kamu binalarına kavuşturmayı hedeflediklerini ifade eden Kurum, imar planlamasında istikrarı sağlamayı, coğrafi bilgi sistemlerini geliştirmeyi, hizmet kalitesini arttırarak dijital dönüşümümü tamamlamayı amaçladıklarını vurguladı.
Kurum, yurt dışı finansman kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde kullanarak, şehirlerin altyapı problemlerini tamamıyla çözmeyi hedeflediklerini dile getirerek tüm projeleri bu temel hedefler çerçevesinde şekillendirdiklerini söyledi.
Mevzuat değişikliği noktasında yapılan yeni düzenlemelerle, tapu ve kadastro sisteminde kolaylıklar getirildiğini, kentsel dönüşüm projelerinin yarım kalmaması için tek taraflı fesih döneminin başladığını aktaran Kurum, ağır hasar gören riskli yapıların bulunduğu alanlarda dönüşüm uygulamalarını Bakanlığın resen yapması sağlandığını belirtti.
Ülke olarak depreme hazırlıklı olmak gerektiğinin altını çizen Kurum, "Çünkü milletimizin canı ve malı bize emanettir, bizim için mukaddestir, her şeyin üzerindedir." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 2012'de kentsel dönüşüm seferberliğini başlattıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Ülkemizin tamamında 1 milyon 330 bin konutu dönüştürdük, 5 milyondan fazla vatandaşımızın can ve mal güvenliğini sağladık. Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında bugüne kadar yaklaşık 13 milyar lira kaynak kullandık. İller Bankamızla da belediyelerimize 4 milyar lira kredi desteği ve yüzde 50'ye varan oranda finans desteği sağlıyoruz. 81 valiliğimize genelge göndererek Kentsel Dönüşüm Strateji Belgelerini hazırlamalarını ve acil dönüşmesi gereken alanları belirlemelerini istedik. İllerimizden gelen strateji belgelerinden edindiğimiz sonuçlar acilen dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konutumuz olduğunu, bu konutları en fazla 5 yıl içerisinde dönüştürmemizin gerekliliğini ortaya koydu. Hemen harekete geçtik ve 12 Eylül 2019'da 8 maddelik Kentsel Dönüşüm Eylem Planımızı açıkladık. Dönüşümü, 'deprem riski altındaki yapıların ve alanların dönüşümü', 'sel ve heyelan riski altındaki alanların taşınması', 'tarihi kent merkezleri ve meydanların ihyası' ve 'sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümü' temel başlıkları altında gerçekleştiriyoruz."
Murat Kurum, 2019'da TOKİ ile 25 bini İstanbul'da olmak üzere 65 bin bağımsız birimin dönüşümünün bitirileceğini bildirdi.
Esenler'de 60 bin konutluk projenin sürdüğünü, Kağıthane'deki yıkımların tamamlandığını, en kısa sürede sağlam konutları vatandaşlara teslim edeceklerini ifade eden Kurum, Kartal'da aralık ayında tüm konutları teslim edeceklerini, İstanbul'un tüm ilçelerinde kentsel dönüşüm çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
Özellikle son dönemde Karadeniz'de yaşanan sel ve heyelanlardan sonra kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verdiklerini vurgulayan Kurum, bu kapsamda riskli alanlarda oturan vatandaşlar için 15 bin konutu TOKİ eliyle üreteceklerini aktardı.
Meydanların yeniden tarihi kimliklerine kavuşturulması amacıyla Ankara Hergelen Meydanı, Konya Mevlana Meydanı, Niğde Kaleiçi, Erzurum Hacı Cuma, Kastamonu Nasrullah Cami ve çevresi, Afyon Mısri ve İmaret Cami ve çevresi, Kayseri Kaleiçi'nde projeleri başlattıklarına işaret eden Kurum, 81 ilde şehir içinde sıkışıp kalmış sanayi alanların şehir dışına taşınmasıyla ilgili dönüşüm çalışmalarını başlattıklarını anlattı.
İstanbul'un farklı yerlerinden sanayileri Arnavutköy'e, Konya Eski Sanayi ve Karatay Sanayisi'ni şehir dışına taşımak üzere harekete geçtiklerini belirten Kurum, ülkenin tamamında yeni modern sanayi alanlarını üretmeye başladıklarını ifade etti.
"50 bin konutumuzun 22 bin 380'i için ihale süreçlerimizi tamamladık"
Kurum, TOKİ ile 2003-2019 yıllarında yaklaşık 160 milyar lira yatırımla 853 bin konut ürettiklerini söyledi.
Bu yıl için kentsel dönüşüm ve sosyal konutlar dahil olmak üzere tüm projeler için yaklaşık 16 milyarlık yatırım yaptıkları bilgisini veren Kurum, "Bu yılın ilk 10 ayında toplam 31 bin yeni konutun satışını gerçekleştirdik, 42 bin 161 konutu da vatandaşlarımıza teslim ettik. 2 bin 14 şehit ailesiyle görev mağduru vatandaşlarımıza 243 milyon liralık faizsiz konut kredisi kullandırdık. Bu rakam ekim ayı itibarıyla, toplamda 24 bin 537 aileye olmak üzere 1 milyar 212 milyon liraya ulaşmış durumdadır." diye konuştu.
Birinci el konut satışında TOKİ'nin payının 2017'de yüzde 7,5 iken bu rakamın 2019 yılında yüzde 11'e yükseldiğini belirten Kurum, halen 317 şantiyede, yaklaşık 83 bin konut ve ilave sosyal donatıların inşasının sürdüğünü kaydetti.
TOKİ'nin 5 Mart 2019'da 67 ilde 140 proje ile başlatılan 50 bin sosyal konut projesini yürüttüğüne dikkati çeken Kurum, "50 bin konutumuzun 22 bin 380'inin ihale süreçlerini tamamladık, kalan konutlarımızın ihalelerini de en kısa sürede tamamlayarak vatandaşlarımıza söz verdiğimiz 50 bin sosyal konutların teslimini bir an önce yapacağız. İkinci 50 bin sosyal konut kampanyamızı da 2020 yılı içinde başlatacağız. 2023 yılına kadar hedefimiz 250 bin sosyal konutu sosyal ve teknik donatılarıyla üretmektir." değerlendirmesini yaptı.
Kurum, son 16 yılda yapım, proje, onarım, güçlendirme, zemin etüdü gibi işler kapsamında 14 milyar lira tutarında kamu binası projesi yürüttüklerini belirterek, 4 bin 933 iş bitirildiğini, bu yıl ise yapım, proje ve etüt gibi 271 milyon değerinde 43 iş bitirildiğini, 3 milyar değerindeki 124 işin ise devam ettiğini söyledi.
"22 milyon vatandaşımız depreme dayanıklı konutlarda oturuyor"
Kurum, "Bugüne kadar yaptığımız denetimlerle tam 22 milyon vatandaşımızın depreme dayanıklı konutlarda güven içinde oturmasını sağlamış olduk. Devam eden inşaatlarımızı da tamamladığımızı düşünürsek, nüfusumuzun yüzde 45'ine, 35 milyona ulaşmış ve 35 milyon vatandaşımızı sağlam güvenli konutlarında oturtmuş olacağız." dedi.
Ülke Mekansal Strateji Planı çalışmalarına başladıklarını anlatan Kurum, planı 2020 yılında tamamlayacaklarını dile getirdi.
Türkiye'nin dijital dönüşümüne geçişinde önemli bir kilometre taşı olarak görülen Coğrafi Bilgi Sistemleri Kararnamesi'nin yayımlandığını hatırlatan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna göre, şehirlerimizin yeşil alan ve donatı ihtiyaçları anlık olarak takip edilebilecek ve gerekli yatırımların yönlendirilmesi sağlanacak. Şehirlerimizin 3 boyutlu dijital ikizlerini oluşturduk. 2020 yılında sistem tüm belediyelerimizin kullanımına açılacak. Böylelikle, yapılar izlenecek ve kaçak yapılar dijital olarak takip edilip önlenebilecek. Yüksek maliyetlere sebep olan mükerrer veri üretiminin önüne geçilecek."
Yeşil alan miktarını 15 metrekareye çıkarma hedefiyle 81 ilde 81 milyon metrekare millet bahçesi hedefine yönelik çalışmalara süratle devam ettiklerini vurgulayan Kurum, 6 ilde büyüklüğü 4 milyon 900 bin metrekare olan 13 millet bahçesinin açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirdiklerini, bugüne kadar 60 ilde yaklaşık 35 milyon metrekare alanda 134 millet bahçesi belirlediklerini söyledi.
2020 yılında 38 ilde millet bahçesini hizmete sunacaklarını bildiren Kurum, 2023 yılına kadar tüm millet bahçesi projelerini tamamlayacaklarını ifade etti.
Türkiye'de 2 bin 469 doğal sit alanı ve 18 Özel Çevre Koruma (ÖÇK) bölgesi bulunduğuna işaret eden Murat Kurum, "Hedefimiz, ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 9,6'sı oranında olan koruma alanı büyüklüğümüzü OECD ortalaması olan yüzde 17'ye çıkarmak." diye konuştu.
Kurum, Salda Gölü çevresi ile Karaburun ve Ildır Körfezi'ni ÖÇK Bölgesi ilan ettiklerini bildirerek şunları kaydetti:
"Toplam doğal sit alanı büyüklüğümüzü 2 milyon hektardan 2,5 milyon hektara çıkarıyoruz. 22 ilimizde ekolojik koridorlar oluşturuyoruz. Ankara'da içerisinde Mogan Gölü'nün de olduğu ekolojik koridorumuzun uzunluğu, tam 35 kilometre olacak. Tüm bunların yanında, insanımızın yaşam kalitesini arttırmak amacıyla, 60 bin metrekarelik gürültü bariyeri, 3 bin kilometre bisiklet yolu ile 3 bin kilometre yeşil yürüyüş yolu ve 60 kilometre çevre dostu sokak yapacağız."
Bakan Kurum, Türkiye'nin her yerinde kaçak yapılaşmayla mücadele ettiklerini belirtti.
Ülke genelinde 21 bin İmar Barışı'na aykırı kaçak yapı tespit ettiklerini ifade eden Kurum, bunlardan 3 bin 295'inin yıkımını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ayder'in, Uzungöl'ün, Kapadokya'nın, Salda ve Bodrum'un da olduğu kıyılarda, koylarda, korunan alanlarda toplam 3 bin 956 kaçak yapı tespit ettiklerini aktaran Kurum, sayısını 2 bin 100'e çıkardıkları imar denetçilerinin çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini vurguladı.
Dünyanın ortalama sıcaklığının eğer tedbir alınmazsa bu yüzyılın sonunda yaklaşık 3 derece artacağına dikkati çeken Kurum, "Deniz suyu seviyesi 19 cm yükseldi. Üzülerek söylüyorum, dünyada yaşayan insan nüfusunun üçte biri, iklim değişikliğinden doğrudan etkilenecek. Ülkemiz de iklim değişikliği karşısında ciddi tehdit altında. Özellikle sel, taşkın ve heyelanların sıklıkla yaşandığı Karadeniz Bölgesi'ne yönelik 15 maddelik Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planı'mızı açıkladık. Diğer bölgelerimize yönelik iklim değişikliği eylem planlarımızı hazırlıyoruz." diye konuştu.
"4 milyon tonun üzerinde atığı geri dönüşüme kazandırdık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde 2017'de Sıfır Atık Projesi'ni başlattıklarını anımsatan Kurum, şu bilgileri verdi:
"Bugün 25 bin kurum binamızda uygulamaya başladık. Bugüne kadar 4 milyon tonun üzerinde değerlendirilebilir atığımızı topladık, geri dönüşüme kazandırdık. Uygulamanın tam anlamıyla hayata geçirilmesiyle birlikte, yıllık 20 milyar liralık bir ekonomik kazanç, 100 bin vatandaşımıza doğrudan istihdam sağlayacağız. Sıfır Atık Projesi çatısı altında 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren plastik poşetleri ücretlendirdik. Poşet kullanımındaki azalma 2019 yılı ilk 9 ayında yüzde 77 oranında oldu. Zorunlu depozito uygulamamıza da 2021 yılı itibarıyla başlayacağız. Hedefimiz, 2023 yılında bugün yüzde 13 seviyesinde olan evsel atık geri kazanım oranımızı, en az yüzde 35 seviyesine çıkarmaktır.
Sıfır Atık Mavi Hareketi kapsamında Ekim 2019 itibarıyla, 163 bin metreküp deniz çöpünü topladık ve bertarafa gönderdik. Ortaya koyduğumuz çevre hassasiyetinin bir sonucu olarak 2002 yılında sadece 151 olan mavi bayraklı plaj sayımızı 463'e ulaştırdık. Hedefimiz dünya birinciliği.
Ülkemizin en büyük ihtiyaçlarından olan atıksu arıtma tesisi noktasında 2002 yılında sadece belediye nüfusunun yüzde 35'ine hizmet veriliyordu. 2018'de bu oranı yüzde 87'ye, 2019'da ise yüzde 89'a çıkardık. İnşallah 2023 yılına geldiğimizde, atıksular, arıtılmadan doğaya deşarj edilmeyecek."
Kurum, 2002 yılında 15 olan katı atık düzenli depolama tesisi sayısını bu yıl 88'e ulaştırdıklarını bildirerek, "Bu tesislerle, 1160 belediyede nüfusumuzun yüzde 79'una hizmet veriyoruz. Bunun yanında, yerel yönetimlerin çevre yatırımları için son 16 yılda, araç destekleri de dahil 13 bin 816 adet projeye 2 milyar 310 milyon lira nakdi yardım yaptık. 2019 yılında ise çöp toplama ve yol süpürme aracı, vidanjör, arazöz gibi 582 araç için bisiklet ve yürüyüş yolu, atık su arıtma ve katı atık tesisi gibi 659 proje için toplam 527 milyon lira destek sağladık. 2014-2020 yıllarını kapsayan IPA-II döneminde; çevre ve iklim konusundaki yatırımlarda kullanılmak üzere, 335 milyon avro tahsis edildi. 14 içme suyu, atıksu ve katı atıkları içeren altyapı projesi ile 14 kapasite geliştirme projesinin finansman kararı alındı." dedi.
62 bin 490 tesise ÇED onayı
Bakan Kurum, 2002 yılından bugüne kadar 62 bin 490 tesise Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) onayı verdiklerini söyledi.
Çevreye, doğal dokuya, tabiata zarar verme ihtimali çok az olan projelere bile ÇED onayı vermediklerine dikkati çeken Kurum, "Bugüne kadar 29 bin 116 tesisimize, Çevre İzin ve Lisans Belgesi düzenledik. 2019 yılının ilk 9 ayında 35 bin 461 tesiste çevre denetimi gerçekleştirdik." bilgisini paylaştı.
Havzaları, denizleri, hava kalitesini ve kirletici vasfı yüksek olan tesisleri online olarak izleyen Sürekli İzleme Merkezi'ni kurduklarını, 8 Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü kurduklarını, 2002 yılına kadar, 8 olan Hava Kalitesi Ölçüm istasyonu sayısını, bugün 339'a çıkardıklarını belirten Kurum, Egzoz Gazı Emisyon Ölçümü Takip Sistemi'ni 2018 yılı itibarıyla başlattıklarını, ürünlerin çevre dostu olduğunu gösteren Çevre Etiket Sistemi'ni hayata geçirdiklerini belirtti.
"Web-tapu sistemimizi hayata geçirdik"
Bu yıl 2B arazilerinin satışında, 788 bin hak sahibini tapularına kavuşturduklarının altını çizen Kurum, şöyle devam etti:
"Hazineye ait tarım arazilerinin satışında ise şimdiye kadar 64 bin hak sahibini tapularına kavuşturduk. Aktif, etkin bir tapu ve kadastro hizmeti için Tapu Kadastro Bilgi Sistemi'mizi kurduk. Vatandaşlarımızın, tapu ve kadastro müdürlüklerine gitmeden işlem başvurusu yapabilmesi için Web-tapu sistemimizi hayata geçirdik. Yeni başlattığımız QR kodlu yeni tapu senetlerimiz ile vatandaşlarımız artık QR kodunu telefonlarına okutarak taşınmazın ada, parsel ve harita bilgilerine erişebilirler.
2020 yılında yabancıların ülkemizde taşınmaz edinmesini kolaylaştırmak için 10 farklı ülkede 12 tapu temsilciliği açacağız. AK Parti olarak iktidara geldiğimiz günden itibaren, kamu yönetimi reform sürecini başlattık. Kamu hizmetlerinin nitelik ve kalitesini artırdık, yerel yönetimlere özel bir önem verdik. Belediyelerimize 2002 yılında 4,7 milyar lira kaynak aktarılırken, 2018 yılında bu rakam 72,3 milyar liraya çıkmış, yani 18 kat artmıştır. Şimdi e-devlet, e-belediye uygulamalarını tam yaygınlaştırdığımızda yılda en az 3 milyar lira kaynak tasarrufu sağlayacağız."
"2019 yılında ise 1,5 milyar lira ödenek kullanıldı"
İller Bankası aracılığıyla yerel yönetimlere, son on beş yılda öz kaynaklardan toplam 48 milyar lira kredi tahsis ettiklerini dile getiren Kurum, 2003 yılından bu güne kadar genel bütçe vergi gelirlerinden 238 milyar lira belediyelere ve il özel idarelerine aktarıldığını anlattı.
Su Kanalizasyon ve Altyapı Projeleri (SUKAP) kapsamında 1314 iş için 9 milyar 641 milyon lira kaynak aktardıklarını ifade eden Kurum, şunları kaydetti:
"2003-2019 yılları arasında SUKAP dahil yaklaşık 5,5 milyar lira hibe sağladık. Köylerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi (KÖYDES) kapsamında 2005-2020 yılları arasında toplam 15 milyar 229 milyon 208 bin lira ödenek ayrıldı. 2019 yılında ise 1,5 milyar lira ödenek kullanıldı, 2020 yılında da yine 1,5 milyar lira ayrıldı. Emlak Bankasını, Türk finans sektörüne Türkiye Emlak Katılım Bankası olarak geri kazandırdık. Şu anda bankamızın aktif büyüklüğü, 7,9 milyar lira. 2019 yılında 7 coğrafi bölgemizde 15 şube açma hedefimiz vardı. 2 şubemizi açtık. 13 şubemizi de yıl sonuna kadar açacağız."