Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bir yandan Rusya ile Akkuyu’da, Japonya ile Sinop’ta nükleer santral yapımıyla ilgili çalışmalarına devam ederken, bir yandan da Uluslararası Atom Enerji Ajansı (UAEA) ile teknik ve mevzuat alt yapı çalışmalarını tamamladı.
Bakanlık’tan yapılan açıklamaya göre, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın, (UAEA), nükleer santral projelerine yeni başlayan ülkeler için santral sahası seçiminden santralin sökümüne kadar tüm süreçleri içeren nükleer altyapı programı (INIR) bulunuyor. Nükleere yeni başlayan tüm ülkelerin yararlandığı söz konusu nükleer altyapı programı kapsamında Türkiye 1 yıl önce Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile başlattığı çalışmayı bitirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından başlatılıp tamamlanan çalışma kapsamında yaklaşık 300 sayfadan oluşan Öz-Değerlendirme Raporu hazırlanarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na sunuldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ilgili kamu kurumlarıyla çok sayıda toplantı yaparak çok kısa süre içerisinde Öz-Değerlendirme Raporunu hazırlamasını Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı örnek bir çalışma olarak raporunda kayda geçirdi.
Yapılan çalışmayla ilgili bilgi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, şunları söyledi: “Bu çalışma, UAEA üyesi ülke olarak bizim isteğimizle yapıldı. Çalışma sonunda UAEA işbirliğinde, kendi işleyişimizde var olan eksiklik giderilecek ve yola daha donanımlı devam edilecek. Biz, özellikle Fukuşima kazasından sonra güvenlik tedbirlerinin çok daha fazla alındığı, standartların yükseldiği nükleer santrallere sahip olacağız. Ayrıca, bu çalışma nükleer enerjinin teknik ve yasal altyapısı, çevresel etkileri, yerel sanayinin katılımı gibi konularda ülkemize önemli katkı sağlayacaktır. Ülkemiz ayrıca, nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasına ilişkin ilgili uluslararası anlaşmaları onaylamıştır ve bu anlaşmaların gereği olarak ülkemiz, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının denetimine açıktır. UAEA’nın denetimi sonucu ülkemiz ’nükleer güvence denetimi’ bakımından en üst sınıftaki ülkeler arasına girmiştir. Türkiye’nin hızlı şekilde artan enerji ihtiyacını gidermek için nükleer enerji bir alternatif değil, artık bir zorunluluktur.”