Yine şok bir iddia!!!

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Hrant Dink Alt Komisyonu'nun hazırladığı 198 sayfalık rapor, cinayetten bugüne dek hiç telaffuz edilmeyen çok çarpıcı bir ayrıntıyı ortaya çıkardı. Mülkiye Başmüfettişleri Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç tarafında

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Hrant Dink Alt Komisyonu'nun hazırladığı 198 sayfalık rapor, cinayetten bugüne dek hiç telaffuz edilmeyen çok çarpıcı bir ayrıntıyı ortaya çıkardı.


Mülkiye Başmüfettişleri Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç tarafından hazırlanan bir rapordan meclis komisyon raporuna aktarılan bölümde, ilk kez Hrant Dink'i takip ettiği düşünülen, onun çevresinden Ermeni isimli bir 'muhbir' ifadesi kullanıldı.

Raporun bu bölümünde, "Muhbir H.A., Hrant Dink'in ruhsatlı silah almak istediğini, vermediklerini ifade etmiş, ancak hangi makama şikayet ettiğini bilmediğini ifade etmiştir" denildi. Dink ailesinin avukatlarından Erdal Doğan, "Bu ifadeler, Hrant Dink'in aynı zamanda fiziki takip altında olduğunu da gösteriyor. Tehdit altında olduğunu söyleyen biri ruhsatlı silah istiyor, verilmiyor. Bu, insan haklarına aykırı" yorumunu yaptı. Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink ise, "Bilmediğimiz bir isimle karşı karşıyayız. Bu kişi Ermeni de olabilir, Ermeni ismi takılmış biri de olabilir. Abim son zamanlarda ailesini tedirgin etmemek için bazı şeyleri bizden gizli yapardı. Ben silah olayının doğru olduğunu biliyorum" dedi.

Bursa Milletvekili Mehmet Ocakden, İzmir Milletvekili Şenol Bal, İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş, Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu'ndan oluşan alt komisyonun (Çetin Soysal istifa etti) raporunda, "Komisyon çalışmalarında kullanılmak üzere Dink'in öldürülmesinden sonra Trabzon ve İstanbul illerinde görevli Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı görevlileri hakkında müfettişlerce gerçekleştirilen incelemeler sonucunda hazırlanan raporların birer nüshasının gönderilmesinin istendiği ve bu raporların birer örneğinin İçişleri Bakanlığı'nca Komisyonumuza 28/11/2007 tarih ve 4846 sayılı yazı ile gönderildiği..." bildirildi.

Bu raporlardan 8. sırada incelenen, Mülkiye Başmüfettişleri Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç tarafından hazırlanan 9 Şubat 2007 tarih ve 138/13, 93/12 numaralı rapordan şu bölüm aktarıldı: "Hrant Dink'in kendisini korumak için silah almak üzere yaptığı müracaatın reddedilmesine ait iddiaya' yönelik olarak H.A.'nın şikayeti üzerine düzenlenen Araştırma Raporu'nun sonuç bölümünde; 'Muhbir H.A.; Hrant Dink'in ruhsatlı silah almak istediğini, vermediklerini ifade etmiş ancak Hrant Dink'in hangi makama şikayet ettiğini bilmediğini ifade etmiştir.

Müfettişliğimizce yapılan araştırmada Hrant Dink'in silah almak için yaptığı herhangi bir silah müracaatına rastlanılmamıştır." Bir yetkili, Mülkiye başmüfettişlerinin idari bir soruşturmada resmi görevi olan kişilerle görüşüp ifadelerine başvurduğunu, sivil kişilerle görüşmediğini hatırlatarak, buradaki 'muhbir' nitelemesinin, o kişinin yardımcı istihbarat elemanı olduğu anlamına gelebileceğini söyledi. Raporda, Arat Dink'in "Babam için çelik yelek aradık, son zamanlarda aldığı tehditler yüzünden araba kullanmamaya başladı, giriş çıkış saatlerini değiştirdi" ifadesi de yer aldı.

Ayrıca, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in Dink cinayeti sanıklarından Erhan Tuncel hakkında konuşurken, "Bu ajandan Trabzon için yararlandık, devletin başını ağrıtan bir olayı haber veren kişiydi" dedikten sonra medyada Tuncel'in fazlaca örselenmesinin, devletin bir görevlisi olarak kendisini üzdüğünü söylemesi dikkat çekti.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri