BDDK’nın hazırladığı yeni yönetmelik taslağının bankalara yoksul, dar gelirli hatta devlet desteğiyle ayakta durabilen kişilere de 1000 lira limitli kredi kartı verme yetkisi getirdiği belirtildi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) kamuoyunda tartışmaya sunduğu yeni kredi kartı ve banka kartları yönetmelik taslağının yeni yönleri ortaya çıkmaya devam ediyor.
Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği Başkanı Fuat Engin, BDDK’nın, hazırladığı yönetmelikle büyük bir hataya davetiye çıkardığını savundu.
Engin, yönetmelik sayesinde düşkünlerin dahi kredi kartı alabileceğini belirtirken, “Kart talep eden kişi ya sigortalı çalışandır ya esnaftır ya da işverendir. Bunların da geliri tanımlanabilir. Geliri tanımlanamıyorsa bir sorun vardır” dedi.
Kontrol zorunluluğu yok
BDDK’nın yönetmelik taslağına göre aylık veya yıllık ortalama net gelir düzeyi tespit edilemeyenler” ile aylık geliri 1000 liranın altında olan vatandaşlara en fazla 1000 lira limitli kredi kartı verilebilecek. Geliri bu seviyeyi aşan kişilere ise yüksek limitli kart verilirken, bu kişilerin gelirlerindeki değişiklik de düzenli olarak izlenecek. Dolayısıyla, geliri 1000 liranın altında olanlarla geliri tanımlanamayanlara ilişkin herhangi bir ‘kontrol” uygulanmayacak.
Kişinin geliri azalırsa...
Bu yönetmeliğe göre bankalar, geliri tanımlanamayan kişilere sanki bin lira geliri varmış gibi bin lira limitli kredi kartı verebilecek. Üstelik bankalar bu kartları verirken BDDK’nın çıkardığı mevzuata uygun hareket etmiş olacaklar. Düşük gelirli kart sahiplerinden bin liralık limiti artırma talebi gelmediği sürece, gelir düzeylerindeki azalma izlenmeyecek, herhangi bir belgelendirme talep edilmeyecek.
Mevcut kartlar ne olacak
Önümüzdeki yılın başından itibaren uygulanacak yönetmeliğin, sadece yeni alınacak kartlara mı, yoksa mevcut kredi kartlarına da mı uygulanacağı konusunda belirsizlik yaşanıyor. Yönetmelikte, 1000 lira limit uygulamasının sadece yeni alınacak kartlarla sınırlı olduğuna ilişkin bir hüküm yer almazken, mevcut kartlara ilişkin muafiyet ya da geçiş süreci de öngörülmüyor.
Geçiş sürecinin sadece asgari ödeme tutarlarında belirtilmesi, limitin tüm kartlara uygulanacağı algılamasına yol açıyor. Belirsizliği önlemek için, yönetmeliğe açık hüküm yazılmasının şart olduğu belirtiliyor.