Dr. Ata Nejat Ertek, her geçen gün estetik kaygılar, güzel görünme isteği, yaşlılık bulgularını gizleme ve daha genç görünme arzusunun artmaya devam ettiğini söyledi.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, yapılan yanlışları şöyle sıraladı:
“Test etmeden ürün kullanma: Cilt bakım ürünleri ve makyaj malzemelerinin en büyük yan etkisi alerjik reaksiyonlardır. Bir ürünü almadan önce test ürünü alıp kullanmanızda yarar var. Özellikle hassas derisi olanlar bunu kural haline getirmeliler. Çünkü test ürünü alıp kullanırsanız cildinizde alerjik reaksiyon yapıp yapmadığını da test etmiş olursunuz.
Makyajı temizlemeden yatmak: Gün içinde üst üste ve aşırı derecede makyaj yapılmamalıdır. Özellikle yatmadan önce yüz mutlaka temizlenmelidir. Çünkü yüzünüzde makyajla uyuduğunuz zaman, cildinizdeki gözenekler tıkanır ve cildinizde oluşan sebum (cildinizin kirleri atmakta kullandığı madde) tıkalı gözeneklerden çıkamaz, bu da cildinizde sivilcelerin oluşmasına sebep olur ayrıca cildinizi çabuk yaşlandırır ve gözlerde iritasyona sebep olabilir. Temizlenen cilde nemlendirici sürülmelidir. Makyaj yapılacağı zamanda cilt önce temizlenmeli sonra nemlendirici sürülüp cildin nemlendiriciyi emmesi beklenip ardından işleme geçilmelidir.
Sivilceleri sıkmak: Sivilcenizi sıktığınızda, gözeneği tıkayan her ne ise dışarı çıkar ama büyük kısmı içerde, cildin altında kalır. Ama nedense her seferinde yine de sivilcenizi sıkmak, çirkin bir soruna en uygun çözüm gibi gelir.
Uyku düzensizliği: Uyku düzensizliği de tüm dengenizi etkileyen bir faktör. Geç yatmanız, uykusuz kalmanız diğer organlarınız gibi cildinizi de olumsuz etkiler. Uyku düzensizliği cildinizin dingin değil yıpranmış görünmesine neden olur. Vücudunuzu onarmak için uyku düzeninize mutlaka dikkat edin.
Aşırı kahve ve şeker tüketimi: Günde 2-3 bardaktan daha fazla kahve tüketmek vücutta mevcut olan kortizol düzeyini artırabilir. Yüksek kortizol (stres hormonu) yaşlanma hızını artırır ve cildi yine hızlı bir şekilde yıprandırır. Ayrıca kahve diüretik yönde etki göstermektedir. Bu sebeple vücudun susuz kalmasına sebep olmaktadır. Vücut susuz kaldığı zamanda ciltte kuruluğa ve cansızlığa sebep olur. Bu durumda da kuru olan cilt kırışıklıkların oluşmasını kolaylaştırır. Yine şeker cildin düşmanları arasında olan bir besindir. Cildin daha parlak ve sağlıklı bir yapıda olması için kandaki şeker miktarının sürekli kontrol altında tutulmasına özen gösterilmelidir. Şeker bağışıklık sistemini zayıflatırken bakterilere karşı savaşan antikorların üretimini baskılayabilir. Zayıflayan bağışıklık sistemi ciltte lekeler, sivilce ve aknelere yol açabilir. Yine şekerli içeceklerde cildin kurumasına neden olabilir. Bu nedenle cildin sıvı ihtiyacını su ile karşılamak en doğru seçenek olacaktır.”