Cinsel kimlik, kişinin kendini erkek ya da kadın olarak tanımlamasıdır. Anne karnında geçen sürede 5. Haftaya kadar dişi ve erkek gonad ayırımı yapılamamaktadır. Cinsel rol seçimi yaşadığımız çağ ve içinde ve bulunulan toplumun kültürüne göre insan davranışlarını, kadın ve erkekleri birbirinden ayıran yönlerdir.
Cinsel Farklılaşma Döllenmeyle Başlar
Dişi ya da erkek cinste olmamızı sağlayan olaylar zinciri döllenme ile başlamaktadır. Döllenme sırasında kromozomal ve genetik yapı belirlenir. Genetik yapının belirlenmesinden sonra gonad; erkek ise erkek yumurtalığına (testis), dişi ise dişi yumurtalığına (over) farklılaşır. Daha sonra iç ve dış genital organlar cinse özgü özellikler kazanır yani fenotip belirlenir. Anne karnında yaklaşık 5. Haftaya kadar dişi ve erkek gonad ayırımı mevcut değildir. Erkekte testis oluşması gebeliğin yaklaşık 7.haftasında başlar. Gonadın erkek yumurtalığına farklılaşması dişilerden daha erken olmaktadır. Gebelik süresince olgunlaşma sürecini devam ettiren yumurtalıklar gebeliğin son 2/3 periyodunda torbaya inerler. Zamanında doğan çocukların yaklaşık %95 inden fazlasında, prematürelerde ise %80 civarında yumurtalıklar torbada gözlenir. Ancak bazı durumlarda yumurtalıkların torbaya iniş süreci 1 yıla kadar uzayabilir. Dişilerde ise gonadın dişi yumurtalığına farklılaşması daha geç başlar. Bununla birlikte doğuma kadar yumurtalarda yaklaşık 2 milyon hücre oluşur.
Hamileliğin İlerleyen Dönemlerinde Yaşanan Değişimler
Dış genital organların belirginleşmesi ise erkeklerde hamileliğin 9. Haftasında başlayıp 13. Haftasında sona erer. Erkeklerde dış genital organların farklılaşması erkek yumurtalığı olan testislerden salgılanan testosteron hormonu ile olmaktadır. Sekonder seks karakterleri denen sakal, bıyık çıkması gibi durumlardan da testosteron ve onun yan ürünü olan dihidrotestosteron hormonları sorumludur. Bu hormonlar beyinde hipofiz denen ve birçok hormonun salgılandığı keseden salgılanan LH ve FSH hormonlarının etkisi ile yumurtalıklardan salgılanır ve etkilerini gösterirler.
Psikoseksüel farklılaşma denildiği zaman anlaşılması gerekenler ise şunlardır:
Cinsel kimlik: Kişinin kendini erkek ya da kadın olarak tanımlamasıdır.
Cinsel rol: Yaşanılan çağ ve içinde bulunulan toplumun kültürüne göre insan davranışlarında kadın ve erkekleri birbirinden ayıran yanlardır.
Cinsel yönelim: Eş seçimidir.
Cinsel kimlik: Kişinin kendini erkek ya da kadın olarak algılaması oldukça karmaşık, cinsel açıdan iki yönlü ve tümüyle insana özgü bir süreçtir. İnsanlarda erken dönemlerde ortaya çıkan hormonal değişikliklerin seksüel davranışlara etkisi üzerinde son yıllarda daha fazla durulmaya başlanmıştır. Özellikle anne karnında iken erkeklik hormonlarına maruz kalan kız çocukların ileri yaşlarda mücadeleci sporlara daha fazla ilgi duydukları ve çevrelerinde “erkek Fatma” olarak bilindikleri gözlenmektedir. Bunun yanında bazı genç kadınların kendilerini biseksüel ya da homoseksüel olarak tanımladıkları da bildirilmiştir.
Anne karnında iken başlayan cinsel farklılaşma kişinin erkek ya da dişi olmasını belirlemekte, bazı hormonların etkisi veya eksikliği ile kişinin cinsel yapısı olgunlaşmakta ve nihayetinde cinsel kimliğin, cinsel rolün ve cinsel yönelimin belirlenmesi söz konusu olmaktadır.
(pembenar)