Özgüvenli bir birey olarak yetişebilmek için ilk adımların ailede başladığını belirten Psikiyatrist Rıdvan Üney, çocuğun davranışlarını biçimlendiren anne ve babaların görevinin oldukça büyük olduğunu söyledi.
Psikiyatrist Rıdvan Üney, çocukların özgüvenli bir birey olmasının temelinde ebeveynlerin olduğunu ifade ederek, “Özgüven, bir kişinin kendisi hakkında olumlu düşüncelere sahip olması, kendisini yeterli görmesi, yeteneklerinin, kişisel özelliklerinin ve sınırlarının farkında olması ve bunları kabul etmesi anlamına gelir” dedi.
Üney çocukların daha özgüvenli olmasına yardımcı olmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Net ve tutarlı sınırlar oluşturun. Net sınırlar içinde büyüyen çocukların, istekleri reddedildiğinde özgüvenleri sarsılmaz. Koyduğunuz kuralların sebebini çocuğunuza açıklayın. Kuralların sebebinin açıklanması, çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlar. Ayrıca seçenek sunarak, çocuğunuzun karar vermesi ve sınırlarla ilgili söz sahibi olmasını sağlayın. Çocuğunuzu olumlu ve olumsuz tüm özellikleri ile olduğu gibi kabul edin. Çocuğu kabul etmek için ona şartlar koşmayın (“Başarılı olursan seni severim” gibi). Çocuğunuzun fikirlerini içinden geldiği gibi anlatmasına izin verin. Anlattıklarını eleştirmeden sonuna kadar dinleyin. Çocuğunuzun tek başına yapabildiği davranışların sayısını arttırın. Bunlar, uyku, yemek yeme, tuvalet temizliği, giyinme gibi günlük aktiviteler olabilir. Bu davranışları övün, tekrar yapmaya teşvik edin. Çocuğunuzun kendi başına yapabileceği şeyleri, onun yerine siz yapmayın. Çocuğunuz ile ilgili çok yüksek beklentiler içerisinde olmayın. Çünkü çocuğun becerilerini aşan yüksek beklentiler, çocukta yetersizlik duyguları oluşmasına sebep olur. Ayrıca böyle bir beklenti karşısında çocuk, başaramayacağını düşünüp, yapabileceği bir şeyi denemekten vazgeçebilir. Çocukla birebir vakit geçirmek de özgüven gelişimi için oldukça önemlidir. Kısa bir süre de olsa, çocuğunuzla her gün oyun oynamaya çalışın. Çocuğunuza olan sevginizi açıkça göstermekten çekinmeyin. Çocuğunuzun başarılarına değil, çabasına ve ondaki gelişmeye odaklanın. Başarısız olsa bile çocuğunuzun çabasını görün ve onu tebrik edin. Bu onun bir sonraki denemede, daha fazla çaba sarf etmesine yardımcı olacaktır. Çocuğunuza kendi problemlerini kendisi çözmesi için fırsat tanıyın. Yaşadığı sorunla ilgili ne yapması gerektiğini söylemeden önce, onun bu konudaki fikrini sorun. Böylece çocuğunuzun kendi problem çözme becerilerini kullanmasını sağlayın. Çocuğunuza yaşına uygun olacak şekilde sorumluluk verin. Çocuğunuzun çeşitli sosyal ortamlara girmesini sağlayın. Ancak bu ortamlarda nasıl davranması gerektiği ile ilgili yönlendirici olmayın. Farklı sosyal ortamlarda bulunması, sosyal becerilerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Çocuğunuzu yeteneğinin olduğunu düşündüğünüz veya yapmaktan hoşlandığı herhangi bir alanda kendini geliştirmesi için destekleyin. Bunlar bir müzik aleti çalmak, herhangi bir sporda kendini geliştirmek olabilir. Çocuğunuzun hatalarına karşı, anlayışlı bir tutumla yaklaşın. Onunla hatası ile ilgili konuşurken, herkesin hata yapabileceğini vurgulayın. Eleştirmemeye özen gösterin.”