Trabzon Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Düğün ya da Davul' adlı oyunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan taşlamalar üzerine dört tiyatrocuya ihtar verilmesi, tiyatro dünyasında tartışmalara yol açtı. Cezayı sanata sansür olarak yorumlayan Müjdat Gezen, tiyatrosu için devletten aldığı yardımı reddettiğini açıkladı.
GEZEN: BU SANATA SANSÜRDÜR
Gezen, Başbakan vaktiyle sade bir vatandaşa 'ananı da al git' demiş. Trabzonlu oyuncular da oyunun içinde bu lafı espiri olarak kullanmış. 'Nasıl söylersin' diye ihtar cezası gelmiş. 'Sen paranı devletten alıyorsun, devlete nasıl laf söylersin' demişler. Ben bu lafları oyunumda her gece söylüyorum. Çünkü biz politik bir tiyatroyuz. Politik tiyatronun espirisi budur; muhalif olmaktır. Zaten sanatçının da espirisi budur; 'Ne kadar güzel yapıyorsunuz, ne kadar iyisiniz' demek sanatçılıkla örtüşen bir şey değildir. O methiyeciliğe girer dedi.
BANA DA SÖYLEME DİYEBİLİRLER
Ünlü tiyatrocu, devletten aldığı yardımı iade etmeye bu olaydan sonra karar verdiğini söyleyerek, Aynı insanlar bana, 'Ya biz sana da yardım ediyoruz, sen de bu lafları söyleme' derse terbiyemi bozmak istemem. Onun için Güzel Sanatlar Müdürlüğü'ne yardım parasını iade etmek istediğimi belirten bir yazı yazdım. 'Parayı çıktığı anda geri gönderin' diye talimat verdim dedi.
60 BİN YTL GÜZEL PARA
Müjdat Gezen devletin bugüne kadar hiçbir oyununa müdahale etmediğine de dikkat çekti: Benim tiyatrom yardım alan bir tiyatro değil. 48 yıllık tiyatro hayatım boyunca ilk defa geçen yardım aldı ama benim tiyatrom politik bir tiyatro, bu ikilemi her an yaşamak istemem.
Reddettiği yardım parasının ne kadar olduğunu bilmediğini ifade eden Gezen, Ama sonradan öğrendiğime göre 2 taksit halinde 60 milyarmış (60 bin YTL). 30+30... Güzel para. İnsan yardım gördüğü birine ihanet etmek istemez, insanoğlunun altbeyninde bu vardır. Ben de birine yardım etsem, benim aleyhimde olmasını istemem. Bu çok insanca bir şeydir dedi.
GÜRÜN: GEZEN YANLIŞ DÜŞÜNÜYOR
Devlet Tiyatroları eski Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün ise söz konusu cezanın yönetmelik gereği olduğunu söylerken, Müjdat Gezen'in tepkisini yersiz bulduğunu söyledi:
Müjdat Gezen'in düşüncesi çok yanlış bir düşünce. Devlet yıllardır tiyatrolara para yardımı yapıyor. Bu süre içinde devletin, hiçbir tiyatronun, hiçbir tekstine karıştığını görmedim. Bakın bu sene Genco Erkal ne kadar ağır eleştiri getiren bir oyun sahneye koydu. Ne yaptılar? Gayet iyi bir yardım yaptılar. Bunlar yanlış şeyler.
OYUNUN TEK KELİMESİ BİLE DEĞİŞEMEZ
Gürün, Trabzonlu sanatçıların disiplin sınırlarını aştığı için ihtar almış olabileceğine dikkat çekti ve, Disiplin dışı hareket etmişlerse ya da tekst dışı hareket etmişlerse ihtar almışlardır. Devlet tiyatrolarında yıllardır aynı kurallar geçerlidir ve sabittir. Müjdat Gezen'in tiyatrosu özel bir tiyatro... İstediğini söyler, istediğini yapar. Böyle bir sansürün ona uygulanması ki bu sansür değil zaten, mümkün değildir. Devlet tiyatrosunun bir iç disiplini vardır; tiyatro nasıl başlarsa öyle biter. Bir oyuncu oyunda nerede ayak ayak üstüne atıyorsa, oyun sahnelendiği sürece aynı yerde, aynı şekilde ayak ayak üstüne atmak zorundadır. Bu Fransa'da da böyledir, Londra'da da... Oyunlarda tek satır, tek kelime değişmez. Ben bu arkadaşların heyecanını anlıyorum ama olaya iki taraflı bakmak gerek. O arkadaşların devlet tiyatrosu bünyesinde siyasi fikirlerini söylemek gibi bir serbestileri yok. Devlet tiyatrosu oyuncuları zaten bunu çok iyi bilir. Bu açıdan devlet tiyatrosunun tavrını doğru buluyorum. Gezen kanun dışı olmamak şartıyla her şeyi söyleyebilir, kimse ona karışamaz diye konuştu.