Yapımcılığını Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun, yönetmenliğini Orhan Tekeoğlu’nun yaptığı ‘Öyle Sevdim ki Seni’ filminin çekimleri 15 Mayıs’ta Trabzon’da başladı. Filmin yönetmenliğinin yanı sıra senaryosunu da Trabzon’da yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazan Orhan Tekoğlu, kadınlarının doğaya karşı verdikleri mücadeleyi anlatan ‘İfakat’ belgeseliyle tanınıyor. Film Uluslararası Göç Örgütü, Trabzon Belediyesi, Arsin Belediyesi ve Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası tarafından da destekleniyor.
Çekimlerine başlanan “Öyle Sevdim ki Seni” Orhan Tekeoğlu’nun ilk uzun metrajlı filmi olarak sinema seyircisinin beğenisine sunulacak. Bu film Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun da ilk film yapımı olacak. Çekimler Ortahisar’da, Ganita’da, Bedesten Çarşısı'nda, şehir içindeki birçok dükkanda, Boztepe’de, limanda, Santa Harabeleri’nde gerçekleştiriliyor. Filmin müzikleri Selim Bölükbaşı tarafından yapılıyor.
FİLMİN BAŞROL OYUNCULARINDAN ALMA TERZİC, ANGELİE JOLİE’NİN ‘KAN VE BAL’ İSİMLİ FİLMİ İLE İSMİNİ DUYURMUŞTU
Filmle ilgili açıklamalarda bulunan filmin yapımcısı Nurdan Tümbek Tekeoğlu, “Filmin başrolünde oynayan Alma Terzic, Angelie Jolie’nin ‘Kan ve Bal’ isimli filminde oynamış olan ve dünyada takdir edilmeye başlanmış yükselen bir yıldız. Türk seyircisi onu ‘Veda’ dizisinden tanıyor. Dedesi Türkiye’den Bosna’ya göç etmiş bir Boşnak. Diğer oyuncumuz Oktay Gürsoy ise , Trabzonlulara benziyor ve o da bu rolü çok isteyerek, hevesle, heyecanla kabul etti. Ayşe’yi canlandıran Duygu Yıldız’ın babası Rizeli ve yöreye yabancı değil. Kayhan Yıldızoğlu filmde bilge bir insanı temsil ediyor ve zaten kendisi de bizzat bilge bir kişi, 170’den fazla filmde oynamış bir usta. Tevfik Erman, Trabzon Devlet Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Fatih Dokgöz, Ukrayna’da dizilerle yeni parlamaya başlayan Alina Golovenko da filmde rol alan diğer başarılı oyuncular” dedi.
"PİYASA FİLMİ YAPMIYORUZ"
Tekoğlu, bir piyasa filmi yapmadıklarına dikkat çekerek “Öncekiler gibi gişe yapmak için bölgenin değerlerini aşındırmıyor, insani değerleri ön plana çıkarıyor. Film bu yönleriyle seyirci tarafından daha çok sevilecek, tutulacak ve seyredilecek. Bu filmin vizyona girdiğinde ‘Babam ve Oğlum’ filmi gibi çok büyük bir seyirciyi kendisine çekeceğini düşünüyoruz. Çünkü konuları farklı olsa da yaklaşım açısından benzerlikler taşıyor. Sonbaharda iddialı bir yapım olarak vizyona girecek” diye konuştu.
Öte yandan filmin hikayesi ise şöyle:
“1906 yılında taş ustası olarak Santa’dan Yalta’ya giden Mustafa Usta’nın torunu Olga, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla işsiz kalır ve Sarp Sınır Kapısı açılınca Trabzon’a çalışmaya gelir. Olga, herkesin ‘Nataşa’ olarak algılandığı bir dönemde Cemal’in karşısına çıkar. Göç, parçalanan aileler, önyargılar filmin ana konularını oluşturuyor.”