Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarıyla gündeme oturan ‘kürtaj’ konusu tartışılırken arşivlerden çıkan belgeler şaşırttı. Dağılma sürecinde art arda kaybettiği savaşlar nedeniyle nüfusunun azalması karşısında zor günler geçiren Osmanlı’nın, ‘Iskat-ı Cenin’ yani ‘çocuk düşürme’ konusunda sert tedbirler uyguladığı ortaya çıktı. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden çıkan belgeler, kürtaj yapan doktorların ya sınır dışı edildiğini ya da doktorluk belgelerinin ellerinden alındığını ortaya koydu. Kürtaj yaptıranlara da, yapanlarla birlikte 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veriliyordu.
1902’de Beyoğlu’nda, Rus kökenli Alman vatandaşı Zibold kadınlara gizli kürtaj yaptırdığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldı. Zibold, Sadrazam Küçük Mehmet Sait Paşa’nın 2. Abdulhamid’e gönderdiği bir dilekçe üzerine sınırdışı edildi. Kürtajla ilgili 1916 yılında yaşanan bir başka olay ise bir çok kişinin canını yaktı. Olayı açığa çıkaransa babasından habersiz evlenen ve çocuğun düşürülmesine ses çıkarmayan kız öğretmen okulu öğrencisi Şaziye’nin verdiği ifade oldu. Darülmuallimat-ı aliye ana sınıfında talebe olan Şaziye Hanım, gizlice evlendiği tüccar Cemil Bey’den hamile kalınca Doktor Atıf Bey tarafından çocuğu düşürüldü. Olay ortaya çıkınca Şaziye Hanım kız öğretmen okulundan atılırken, Atıf Bey’in doktorluk yapması yasaklandı. Şakir Bey ve Halide Hanım’da gerekli cezaları aldı.