Karadeniz Teknik Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezin'de, 'Dünya Tiyatrolar Günü' öncesi 'Ben Eskiden Küçüktüm' adlı oyunu gösteriye sunan Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu dün akşam Trabzonlu sanatseverlerle buluştu. Gösteri öncesi söyleşi yaptığımız Poyrazoğlu'nun işte bizimle paylaştıkları
'Ben eskiden küçüktüm, bir türlü büyüyemedim...'
Bu akşam sahne alacak oyununuzdan bahseder misiniz?
Bu sene Dünya Tiyatrolar Günü'nü İstanbul'un dışında bir yerde kutlayalım istedik. Ben Karadenizliyim, Karadenizli olduğum için canım, ruhum buraları çekti. Fatsa, Ordu, Samsun ve Trabzon Buralarda büyüdüm ben, buraların çocuğuyum. Bu gece Karadeniz Teknik Üniversitesi AKM salonunda 'Ben Eskiden Küçüktüm' adlı oyunu oynayacağız. Yarın ise yine bu sahnede Tiyatrolar Gününe özel olarak 'Tak Tak Takıntı' adlı oyunumuzu oynayacağız. Bu sene farklı bir şey yapalım istedik, tiyatro bayramını seyircilerimizle birlikte Karadeniz'de kutlayalım, hep birlikte gülelim oynayalım eğlenelim diye düşündük.
'İnsan üstüne her gün yeniden düşünüyoruz'
Türkiye'de Tiyatro ne gibi sıkıntılar yaşıyor, bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Tiyatrolarımızın bir çok sıkıntısı oluyor fakat ben bu sıkıntıların dışında sevindirici bir çok haber var onlardan bahsetmeyi tercih ederim. Biz çok keyifli bir iş yapıyoruz. İnsan üstüne her gün yeni baştan düşünüyoruz, seyircilerle birlikte güldürüyoruz, eğlendiriyoruz, düşündürüyoruz Dediğim gibi tiyatronun sadece sorunları yok sevinci var, mutluluğu var. Ben bunlardan söz etmeyi seven bir insanım. Burada sahne alan fakat içeriği yüzünden uyarı yapılan oyunda beni çok üzdü. Gelişmeleri haberlerden takip ettim ve yapılanın büyük bir ayıp, sanatçının özgürlüğüne yapılmış bir saldırı olduğunu düşünüyorum.
Son yıllarda Trabzon ile ilgili çıkan haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben buraların çocuğuyum, Trabzon'da yaşananlar lezzetsiz, tatsız olaylar. Ama bana göre bütün Trabzon'u ilgilendiren ve tüm Trabzonluları bağlayan olaylar değil. Ben Trabzon'a sürekli geliyorum, oyun oynamaya gelmiyorum ama gezmeye dolaşmaya her zaman geliyorum. Çünkü buralara oyun getirmek o kadar kolay bir iş değil. Bir çok zorluğu var. Burada yaşanan olaylar ise bir Karadenizli olarak beni çok üzdü ama bunu her kesime mal etmemek gerekir.
'Salak her yerde salak, akıllı da her yerde akıllı'
Ben sadece Türkiye'de değil, Yunanistan, Fransa, Almanya, Avustralya ve İngiltere gibi bir çok ülkeye de tiyatromla beraber gidiyorum. Kendim yabancı dillerde oynayabildiğim için oralarda da gösteri yapıyorum. Seyirci ile ilgili çok fazla uzatmaya gerek duymadan iki kelimelik net bir şey söylemek istiyorum. 'Salak dünyanın her yerinde salaktır, akıllı da dünyanın her yerinde akılıdır.
'Bizde bu tür yanlışlar yok'
Tiyatrocuların zaman zaman birbirlerine karşı sert eleştirilerde bulunması tiyatroya neler kaybettiriyor?
Oyuncuların bu tür atışmaları tabi ki yanlış, bu konuda çok fazla konuşma gereği duymuyorum. Bu tür olaylar benim tiyatromda yaşanmadığı için açıkçası beni ilgilendirmiyor. Tabii ki bu tür davranışları yaşanan tatsız olayları tasvip etmiyorum.
Son olarak 'Dünya Tiyatrolar Günü' ile ilgili olarak neler söylemek istersiniz?
Tiyatro sadece yazanların ve tiyatro yapanların işi değildir. Tiyatro yarı yarıya bir iştir. Yüzde 50'si biziz yüzde 50'si seyircilerdir. Bu sadece bizim bayramımız değil sanatsever tüm tiyatro seyircisinin de bayramıdır. Tiyatronun iki temel unsuru olan tiyatro ve sanatçı karşı karşıya geldiğinde kıvılcım çakıyor ve bir mucize gerçekleşiyor. Seyirciler bizim meslektaşımızdır. Dolayısıyla Tiyatrolar Günü hem bizim hem seyircilerin bayramı. Dilerim bol oyunlu, bol alkışlı bol kahkahalı geçsin.