Sürrealist resimler çizen Azmi Aytekin, Zigana Dağı'nın eteklerinde yer alan Gümüşhane'nin Torul ilçesindeki 1600 rakımlı Zigana Köyü'nde doğduktan bir süre sonra, eğitim için Trabzon'a gitti.
Üniversiteye gitmeyen Aytekin, lisede okurken yaptığı kara kalem tabloyu öğretmeninin beğenmesi üzerine ressamlığa merak saldı.
Ressamlık için kendisini geliştirmek amacıyla bu konudaki kitapları okumaya başlayan Aytekin aynı amaçla yurt dışına gitti. Aytekin, dünyada Amerika dışındaki 4 kıtada yer alan birçok ülkeyi gezdikten sonra bir süre İstanbul'da kalıp 1990 yılında Trabzon'a dönerek Güneş Sanat Merkezini kurdu.
Bu merkezde 2 yıl sanat hayatını sürdüren Aytekin ardından çalışmalarını Torul'daki Zigana Köyü'nde sürdürmeyi kararlaştırdı. Burada dedesine ait harabe bir binayı tamir ederek çevreden topladığı ağaç köklerinden oluşan figürlerle süsleyen Aytekin, Trabzon'da kurduğu Güneş Sanat Merkezini buraya taşıdı. Çizdiği soyut tabloların yanı sıra ağaç kökleriyle süslü sanat merkezi ile ilgi çeken Aytekin, sanat yaşamına ''dağ başı'' dediği köydeki bu merkezde devam ediyor.
Sanat merkezinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Azmi Aytekin, öğretmeni sayesinde başladığı ressamlığı 53 yıldır sürdürdüğünü ifade ederek, bu konuda birçok büyük ustanın kitabını okuduğunu anlattı.
Resimlerini satarak geçimini sağladığını belirten Aytekin, sanat merkezindeki en önemli eserinin ise duvara yerleştirdiği ve ilk yaptığı eser olan yağlı boya tablo olduğunu kaydetti.
İzmir Çeşme, Trabzon ve İstanbul'da Şişli ve Küçükçamlıca'da sergiler açtığını söyleyen Aytekin, resim dışında şiir ve kitap da yazdığını belirtti.
-''SANATI SEVEN DAĞ BAŞINA GELSİN''-
''Ağaç köklerinden yapılan başka bir galeri olduğunu sanmıyorum'' diyen Aytekin, ressamlık ve sanat konusunda ise şunları ifade etti:
''Ben dağ başındayım. Sanat isteyen, sanatı seven dağ başına gelsin. Köşe başları önemli değil. Seviyorsan sanatı gel bak. Merakın varsa geleceksin dağ başına. Dağ başında sanat merkezinin ne işi var diyenler var, ama ben sanatı halkımın ayağına getirdim. Halkımın belki para bulup beni Trabzon'daki Maraş Caddesi'nde ya da İstanbul'daki İstiklal Caddesi'nde seyredecek hali yok. Ben onun ayağına geldim. Ben ülkemin, memleketimin insanlarını seviyorum bunun için geldim.''