TÜRSAB turizme şifa arıyor

Türk Turizmini ayağa kaldırma mücadelesi veren Türsab'ın Kuşadası'ndaki semineri Türk Turizminin kronik sorunlarına nasıl şifa bulunabileceğini gözler önüne serdi..Türkiye sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliğin yanı sıra coğrafi güzelliklerine de sah

Türk Turizmini ayağa kaldırma mücadelesi veren Türsab'ın Kuşadası'ndaki semineri Türk Turizminin kronik sorunlarına nasıl şifa bulunabileceğini gözler önüne serdi..
Türkiye sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliğin yanı sıra coğrafi güzelliklerine de sahip olmasına rağmen bir türlü turizmden kendisine düşmesi gereken aslan payını alamıyor. İşin kötüsü turizm gelirleri artırılması için yapılan tüm çabalara rağmen yerinde saymayı sürdürüyor. Daha geçtiğimiz sene Bingöl gibi potansiyel turizm kaynaklarının nasıl aktif hale getirilebileceğini üzerine uzun uzun kafa yormuştuk. Ama gelin görün kü aktif turizm bölgelerinde de geçimini bu yoldan kazananlara bir dokun, bin ah işit...
Son yıllarda yapılan tüm teşvik çalışmalarına ve tanıtım ataklarına rağmen Türkiye'de 12 -13 yıl önceki turist rakamlarına ancak yeni yeni ulaşabildi. Terör belasına rağmen bu bir başarı sayılabilir. Ancak günümüzün turistleri yıllar önce gelen turistlere göre nispeten hayli cimri sayılabilir... Çünkü daha az döviz bırakıyorlar... Bu olguya bir kaç açıdan bakmak mümkün. Lokal açıdan bakılırsa turistlerin artık kazıklanmamayı öğrenmesi dahi bunda bir etken. Ancak tabi ki mesele bu kadar basit değil. Turizm acentalarının getirdiği turistlere geniş zaman bırakmaması, esnafın turistlerin aradığı hizmet ve ürünleri doğru kanallarla sunamadığı gibi itici ve caydırıcı hizmet şekli ve ürünlerine rağbet etmesi gibi daha önemli unsurlar da söz konusu... vs... vs... Daha genel açıdan bakıldığında ise eğitimsizlik, bilinçsiz pazarlama, betonlaşma belası, turizm teşvik politikalarının uygulanmasında karşılaşılan sorunlar ve politikalar oluşturulurken sergilenen hassasiyetler başta olmak üzere bir yığın sorun sıralamak mümkün...

Tabi Türkiye'nin her alanla elini kolunu bağlayan hastalıklardan, 'her olaya siyasi bakış' belası da turizmin başını ağrıtan unsurlar arasında...

Peki bu durumun suçlusu kim derseniz faturaya bakmak yeterli. Çünkü bu fatura herkesin adına kesilmiş ve herkes kendi payına düşeni görüp, telafisi için çalışarak ülkeden özür dilemeyi düşünse yaralar kapanmayacak türden değil...

İşte bu yarayı sarmak için yoğun çaba sarf eden kuruluşlar arasında yer alan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kültür Sempozyumu Seminerleri ile faturanın kendisine kesilen kısmını ödemeye gayret sarf ediyor. Geçtiğimiz günlerde Kuşadası'nda düzenlenen “TÜRSAB Kültür Turizmi Sempozyumu-3" bunun somut göstergelerindendi. Kuşadası Kültür Buluşmasına tanıklık eden bir gazeteci olarak orada yaşananların tümünü size dakika dakika aktarabilmeyi gerçekten arzu ederdim.

Çünkü Türk turizmine beşiklik eden ve turizmin gözbebeği olmayı sürdüren Kuşadası-Selçuk bölgesinde düzenlenen ve oldukça lokal kalacağı zannıyla katıldığım toplantı aslında ana hatlarıyla Türkiye çapındaki tüm turizm sorunlarını ayan beyan gördüğüm bir etkinlik havasında seyretti ve konuyla uzaktan yakından ilgili herkesin bu toplantıdan alacağı çok şey vardı...

TÜRSAB Kültür Turizmi Komitesi tarafından organize edilen ve bilim adamları ile turizmcilerin büyük ilgi gösterdiği “Kuşadası Kültür Buluşması" etkinliğine Aydın Vali Yardımcısı Mustafa Mesut Kırcalı, İzmir Vali Yardımcısı Fethi Özdenir, AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, Kuşadası Kaymakamı Mustafa Esen, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar, Eski İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, TURSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy, Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan, Didim Belediye Başkanı Mümin Kamacı, Kuşadası Ticaret Odası Başkanı Serdar Akdoğan, TÜRSAB Kuşadası Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar, Kuşadası Otelciler Derneği Başkanı Gürhan Hurda, Kuşadası Turist Rehberleri Derneği Başkanı Ali Karapınar ve çok sayıda davetli katıldı.

Aslında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da katılımı bekleniyordu ançak hassas Ankara gündemi son anda bu toplantıya katılmasını engellemişti.

BAŞARAN ULUSOY: DENİZ VE YEŞİL İKİ SEVGİLİ

Kuşadası Kültür Buluşması'nın açılışında konuşan TÜRSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy, TÜRSAB Kültür Turizmi Sempozyumu'nun daha önce İstanbul ve Kapadokya'da gerçekleştirildiğini belirterek, 3. sempozyum için Kuşadası'nın seçilmesinin bu ilçenin Turizmin beşiği olmasının yanı sıra sahip olduğu kültürel dokunun zenginliği olduğunun altını çizdi. Turizmin Kuşadası'nda başladığını ve Kuşadası'nın da Ege'nin incisi olduğunu kaydeden TÜRSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy, bölgenin tarihi ve kültürel buluntularının öneminin yanı sıra denizi ve yeşil dokusuyla da öne çıktığını belirterek çevre bilincine dikkat çekti ve "Deniz ve yeşil iki sevgilidir. İki sevgiliyi birbirinden ayıramazsınız. Altını her yerde bulabilirsiniz, otelleri her yere yapabilirsiniz ama denizi ve yeşili bir kez yetirdiniz mi onları bir daha bulamazsınız" dedi...

KUŞADASI KONGRE MERKEZİ OLMA YOLUNDA
Ulusoy, “Bu ülkede yaşayan herkesin ülkesine borcu olduğu gibi Kuşadası'nda yaşayan insanların da bu yöreye bir borcu vardır. İstanbul kongre şehri olarak biliniyorsa, Ege'de fuarlar kentidir. İzmir'i fuar kenti yapmaya çalışıyoruz. Bu noktada elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu kapsamda, Fransızlar ile yapılan yatırımlardan olan Kuşadası Kongre Merkezi'ni de işin içine dahil etmek zorundayız. Biz tüccarız ve turizme yararlı olacak işler yapıyoruz. Kültüre ağarlık vererek ortaya çok güzel işler çıkartmak istiyoruz. Kuşadası, bugüne kadar yapılan işlere her zaman sahip çıktı ve ben bu nedenle büyük bir gurur duymaktayım. Kuşadası her şeyin en güzeline sahip bir belde. İnsanların bakış açıları tamamen olumlu ve bize kalan görev sadece çalışmak ve gayret sarf ederek, Kuşadası'nı istediğimiz turizm kenti haline getirmektir” dedi.


"TURİST SAYISI ARTIYOR AMA GELİR ARTMIYOR"

"Turizme, turizmde aranılan ve beklenen özellikler çerçevesinden bakıldığında, bu kriterlere her anlamda uyan çok güzel bir bölgede yaşıyoruz" diyen Kuşadası Ticaret Odası Başkanı Serdar Akdoğan, Türkiye'ye gelen ilk dövizin hikayesini anlatttı ve son yıllarda ulaşılan turist sayısının nispeten sevindirici olduğunu ama nicesel artışın ekonomik kazanca lansımadığını belirtti ve bunların nedenleri üzerinde durdu. Akdoğan, “ Kuşadası, havası, doğal güzellikleri, insanları, tarihi değerleri ile adını turizmin en iyileri arasında duyuracak nitelikleri içinde taşımaktadır. Bizlere düşen görev bu güzellikleri ve her şeye sahip olan beldemizi, kültür mirasımızı gelecek kuşaklara en iyi biçimde koruyarak ulaştırmaktır” dedi.

"ÇALIKUŞU'NUN EVİ TURİZME KAZANDIRILIYOR"

Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan,Kuşadası'nın sahip olduğu iklim, tarihi değerler, sokakları gibi sahip olduğu niteliklerinin, dünyanın hiçbir yerinde bulunmadığını belirterek, Reşat Nuri Güntekin'in ölümsüz eseri Çalıkuşu'nun roman kahramanı olan Feride'nin aslında Kuşadası'nda ikamet etmiş bir öğretmen olduğunu hatırlatarak, yaşadığı evin belediye tarafından satın alınarak, yapılan düzenleme ile bir müze olarak yakında turizme kazandırılacağının müjdresini verdi.

“Kuşadası kruvaziyer turizmine, Selçuk ile birlikteliği ile başlıyor. Kuşadası kendi kültürünü yaşamını, kendi elindeki güzel evini ve sokağını, kendi şirin ikliminin ötesinde, etrafındaki tarihi güzellikleri de kruvaziyer olarak ön plana çıkartmayı başardı. Kuşadası nitelikleri bakımından bu beldelere göre çok nitelikli turizm değerlerine sahiptir. Kuşadası Belediyesi olarak, beldemizin daha güzel bir hale gelmesi ve Kuşadası'nda turizmin arzu edilen noktaya ulaşması için elimizden gelenin en güzelini yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda, Kuşadası'nda 680 civarında evi restore etmeye çalıştık. Kadıkalesi çalışmamızın 7'nci senesine girdik ve çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Önümüzdeki sene Kadıkalesi'ni ziyaretçilere açmayı düşünüyoruz. Bu sene, küçük bir belediye konaklama tesisi açıyoruz. Çalıkuşu Evi'ni konaklama tesisi olarak düzenleyerek, Belediye Konuk Evi adı ile hizmete açacağız. Kentimizin, sahip olduğu değerlere layık bir turizm beldesi olabilmesi için elimizden geleni yaparak, Kuşadası'nın adını en iyi yerlerde duyuracağız ” dedi.

Kuşadası ve çevresinin dünyanın en büyük sergi salonu olduğunu özellikle belirten Aydın Vali Yardımcısı Mustafa Mesut Kırcalı' da, “Kuşadası ve çevresi dünyanın en büyük sergi salonlarından birisidir. Burada var olan gerek tarihi gerekse kültürel güzellikler ve değerler dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Dünya, artık kendisini sorguluyor ve bütün dünya artık buraya gelecektir. Burası, dünyanın cennetidir ve bu cenneti görmeye herkes gelecektir” dedi.

Kuşadası'nın, Türkiye'de turizmin başladığı yer olduğuna dikkati çeken AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem ise Kültür buluşmasının önemine değinerek,"Değişime ihtiyacımız var, değişimle beraber gelişimin de gelmesi lazım" dedi.


Moderatörlüğünü TÜRSAB Kültür Komitesi Üyesi ve turizmci yazarlarımızdan Bilsen Gürer'in yaptığı ve Bölge Kültür turizminin sorunlarının masaya yatırıldığı sempozyum bölümüne fikirleri ve araştırmaları ile renk katan isimler ise Anadolu Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İrfan Arıkan, 9 Eylül Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Uhri, Kuşadası Rehberler Derneği (KURED) Başkanı Ali Karapınar, Tv proğram yapımcısı ve gazeteci Mithat Bereket, Kuşadası Otelciler Derneği Başkanı Gürhan Hurda, TÜRSAB Kuşadası Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahimYazar oldular.

İBRAHİM YAZAR: SADECE DENİZ VE KUM ÜLKESİ DEĞİLİZ

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahimYazar, Türkiye'nin sadece bir deniz ve kum ülkesi gibi pazarlanmasının yanlış olduğunun altını çizdiği konuşmasında, "Biz öncelikle kültürel miras zengini bir ülkeyiz ve tanıtımda özellikle buna önem vermeliyiz. Ama biz kendimiz bile bu kültürel mirası tam olarak tanıyamadığımız için başkalarına tanıtım konusunda zayıf kaldığımıza dikkat çekti.

"SAİNT PAUL YILI BİR FIRSATTIR"

2008 Yılının Vatikan tarafından Saint Paul yılı olarak seçmiş olmasının önemli bir fırsat olduğunu ve İncilci Yahya olarak anılan Hristiyan Havari'nin izlediği yolun büyük kısmının Anadolu olduğuna dikkat çeken İbrahim Yazar, "Türkiye'nin inanç turizmi potansiyelinin güçlü bir şekilde gündeme getirilmesi açısından bu fırsatı iyi kullanmamız gerekir" dedi.

Anadolu Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İrfan Arıkan ise on yıl önce burada yapılan İnanç Turizmi sempozyumu ile bugün yapılan sempozyum arasında gelinen noktaları ana hatları ve rakamlarla belirterek, sorunları bir kez daha istatistik öğeleriyle gözler önüne serdi.

Toplantıya katılan bir diğer bilim adamı olan 9 Eylül Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Uhri, slayt eşliğinde bölgede bulunan kültür mirası ve arkekolojik bulgular konusunda bilgiler verdi. Dr. Uhri sempatik kişiliği, konuya hakimiyeti ve hitabet sanatındaki ustalığı ile toplantıda dikkatleri üzerine çeken isimler arasında yer aldı.

Ancak toplantının en sempatik konuğu medyatik tecrübe ve bilgi birikimini, espriler ile süslemeyi başaran gazeteci ve belgeselci Mithat Bereket oldu. Bereket anlattığı fıkralar, konuları açıklarken verdiği örnekler ile bol bol alkış toplamayı başardı.

REHBERLER YASA İSTİYORLAR

Toplantıda olduğu kadar gezimiz boyunca ekimize sergilediği bilgi birikimi ve sempatik tavırlarıyla da dikkatleri üzerine çeken bir başka isim de Kuşadası Turist Rehberleri Derneği (KURED) Başkanı Ali Karapınar idi. Ali Karapınar rehberlerin sorunlarını ana hatları ile gözler önüne serdiği konuşmasında sempozyuma katılan acentaları bile şaşırttı. Pek çok turizmci, yıllarca birlikte çalıştığı rehberlerin bu denli sorunlu olduğunu bilmediğini daha sonra Ali Karapınar'a itiraf ederek, konuşmasından dolayı kendisini kutladı. Ali Karapınar, kendileriyle ilgili sorunların çözümün çıkacak olan yasaya bağlı olduğunu belirterek, yasayı dört gözle beklediklerini belirtti.

HER KONUŞMA AYRI BİR HABERDİ

Sempozyum süresince Kültür turizmi kavramı, Kuşadası-Selçuk Bölgesi'nde kültür turizminin yakın ve uzak geleceği gibi değişik konular ele alındı. Ancak başta da belirttiğim gibi bu toplantıyı tüm hatları ile size sunma şansım olmadığını gerçekten üzülerek belirtmek istiyorum. Çünkü Bilsen Gürer'in başarılı moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantı sektörde yaşanan tüm sıkıntıların bir teşhis reçetesi gibiydi. Toplantıda yapılan ve buraya aktaramadığım bazı önemli anektot ve esprileri de sizlere değişik haberler olarak yansıtmaya gayret edeceğim. Kısacası uzun süredir ara verdiğimiz turizm haberlerine ilerleyen saatlerden itibaren önümüzdeki günler boyunca yeniden bol bol bulabileceksiniz...

Sempozyumun son bölümünde, Kuşadası Kültür Buluşması'nın son bölümünde ise konuşmacılara ve katılımcılara TÜRSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy tarafından teşekkür plaketi verildi.

İSMET ABİ'YE BAKAN MUAMELESİ
Toplantıya katılan davetliler arasında, siyasetin "İsmet Abi"si de vardı. Siyasetin kurt isimlerinden ve DYP'nin ağır toplarından eski bakan ve milletvekili İsmet Sezgin, sempozyumda plaketler verilirken TÜRSAB BAŞKANI Başaran Ulusoy tarafından kürsüye davet edildi ve kendisine gündem dışı söz verildi. Sezgin, kendisine gösterilen sevgi ve saygı jestlerinin yanı sıra söz verilmesinden dolayı da büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, şükranlarını belirtti. Sempozyum boyunca konuşmaların kendisine 'Sayın Bakanım' demesinin de kendisini onurlandırdığını dile getirdi.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür/sanat Haberleri