Yapılan tüm aydınlatıcı ve teşvik edici çalışmalara rağmen organ bağışı konusunda yeterli sayıya ulaşılamayan Türkiye'de 22 bin 103 hastanın böbrek nakli, 2 bin 284 hastanın ise karaciğer nakli için beklediği belirtildi. Organ bağışlamada Türkiye'nin lider kentinin ise İzmir olduğu kaydedildi.
Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Uzmanı Yardımcı Doç. Dr. Hakan Yabanoğlu, günümüzde böbrek yetmezliğinin en başarılı tedavi yönteminin böbrek nakli olduğunu ancak bağış sayısının yeterli olmaması nedeniyle istenilen sonucun alınamadığını kaydetti. Yabanoğlu, kronik karaciğer hastalığının yani sirozun da tek tedavisi olan karaciğer naklinde de aynı sorunların yaşandığını vurguladı. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre 2015 yılı içerisinde bin 473 beyin ölümü gerçekleşen vakadan ancak sadece 350'sinin ailesinden organ bağışı için izin alınabildiğini bildiren Yardımcı Doç. Dr. Hakan Yabanoğlu, "Şu an böbrek nakli bekleme listesinde 22 bin 103, karaciğer nakli bekleme listesinde 2 bin 184 hasta bulunmaktadır. 2015 yılında toplam 2 bin 371 böbrek nakli, 885 karaciğer nakli gerçekleştirildi. Diyalize giren hasta sayısı ise 60 bin 529. Yani toplam diyaliz hastalarının yüzde 63'üne tekabül eden 38 bin 426 diyaliz hastası nakil istemiyor" dedi.
Türkiye'de toplam organ bağışlayan kişi sayısının 147 bin 286 olduğunu ve bağışçı kentler listesinde İzmir'in ilk sırayı alırken, Adana'nın ise 7 bin 93 bağışçı sayısıyla 7. sırada bulunduğunu kaydeden Yabanoğlu, "Türk Nefroloji Derneği'nin verilerine göre Türkiye'de yapılan böbrek nakillerinin ancak 3'te 1'i kadavra kaynaklı. Bu oran Batı ülkelerinde ise yaklaşık yüzde 80'dir. Bunun nedeni ülkemizde organ bağışlarının henüz istenilen seviyeye ulaşamamasıdır" diye konuştu.
"NAKİL SONRASI FONKSİYONLAR NORMALLEŞİYOR"
Gerek canlı vericiden, gerekse kadavradan yapılan başarılı böbrek nakillerinde diyaliz tedavilerinde olduğu gibi böbrek fonksiyonlarından bazıları değil, tamamının yerine getirildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Yabanoğlu, "Ülkemizde en sık karaciğer hastalığı nedeni hepatit B virüsüdür. Karaciğer nakli genel cerrahinin en büyük ameliyatı olarak sayılabilecek bir ameliyattır. Karaciğer nakli de böbrek nakli gibi hem canlıdan hem de kadavradan yapılabilmektedir" dedi.
Yabanoğlu, böbrek nakli sonrası birinci yıla gelindiğinde hastaların yüzde 80- 95'inin sağlıklı ve diyalizden uzak yaşamını sürdürür duruma geldiğini belirterek şöyle dedi:
"Canlı böbrek nakli sonrası hastaların yarısı 25 yıla sağlıklı girerken kadavra böbrek nakilli hastaların yarısı 10 yıla diyalizden uzak ve sağlıklı girer. Nakil olan hastaların yüzde 80'i eski işlerini sürdürebilir. Özellikle genç hastalar çalışabilir, evlenebilir ve kadın-erkek fark etmeksizin çocuk sahibi olabilirler. Hastaların yaşam ömrü uzar ve bu dönemde yaşam kalitesi artar."
Yardımcı Doç. Dr. Hakan Yabanoğlu, 2010 tarihinde böbrek nakline başlanan Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde bugüne kadar toplam 198 böbrek nakli, 2014 yılından itibaren ise kadavradan 9 karaciğer nakli yapıldığını ve oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğini vurguladı.