Recep Tayyip Erdoğan, domuz gribi aşısıyla ilgili kanaatinin değişmediğini belirterek, "Ben de kendime göre araştırmalarımı yaptım. Risk alanı içerisinde olan bir insan değilim. Bunun için de 'ben domuz gribi aşısı olmayacağım' dedim. Ailemde de domuz gribi aşısı olan yok" dedi.
Erdoğan, İtalya'daki Excelsior Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu ve Türk ve yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, "Domuz gribi aşısı konusundaki düşünceleriniz devam ediyor mu?" sorusu üzerine, "Domuz gribi aşısıyla alakalı benim değişen herhangi bir kanaatim yok. Ben kanaatimi açıklarken bunu hemen o anda kürsüde bulundum, aklıma geldi açıkladım değil. Ben de kendime göre araştırmalarımı yaptım. Risk alanı içerisinde olan bir insan değilim. Bunun için de 'ben domuz gribi aşısı olmayacağım' dedim. Ailemde de domuz gribi aşısı olan yok. Kendimize göre tedbirlerimizi alıyoruz. Nedir tedbirler? Bunu zaten doktorlarımız da sağolsun söylüyorlar. Alınması gereken gıda nelerdir? Bu gıdalara yönelik, vitaminlere yönelik, 'Bunları aldıktan sonra bu süreç rahatlıkla atlatılır' deniyor" dedi.
Sağlık Bakanlığı olarak tedbirleri de aldıklarını belirten Erdoğan, "Şu anda tabii sayı 80'e doğru ilerliyor. Şimdi bu tedbirler alınmamış olsa veya bu sayı yine olmuş olsa ama bu aşılar getirilmemiş olsa bu defa üzerimize daha farklı şekilde saldıracaklardı. Bu defa ne diyeceklerdi? 'Bak işte, bunlar tedbirleri almadılar, aşı getirtmediler. İşte bundan dolayı oldu'" diye konuştu.
"Halbuki bunların birçoğu da henüz aşı yapma işlemleri başlamadan önce bu hastalığa kapılan vatandaşlarımızdı" diyen Erdoğan, "Tabii aşı olduktan sonra buna, bu hastalığa yakalanan olur mu olmaz mı onları daha sonra göreceğiz. Veya şu ana kadar oldu mu olmadı mı onu da bilmiyorum. Ama ben şahsımla ilgili olanı söyledim. Dedim ki 'Bunun yan etkileri nelerdir Sağlık Bakanlığımızın bunları açıklaması lazım. Bunun yapılması lazım'. İki, 'Zorunlu bunun olmaması lazım. Bu küçük yaşta ilgili de olsa, velilerin, ebeveynlerin bu noktada müsaadesinin, izninin alınmasının gerektiğini' söyledim. 'Bu şekilde yaparsak bu devlet millet arasındaki dayanışmanın da çok daha isabetli olacağını getirir' dedim. Bugün de aynı kanaatteyim" diye konuştu.