Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yıldız, yaptığı açıklamada, toplumda zannedildiğinden daha sık görülen ve ileri aşamaya gelinceye kadar herhangi bir belirti vermeyen kronik böbrek hastalığının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.
Şu anda 50 bin civarında diyaliz ihtiyacı olan, yaklaşık 15 bin civarında ise böbrek nakli bekleyen hasta bulunduğunu anımsatan Yıldız, "Kronik böbrek hastalığının sıklığında yıllar içinde artış söz konusudur ve bu hastalığa neden olan faktörler içinde yüksek kan basıncı ve şeker hastalığı iyi bilinenleridir. Bunun yanında daha az bilinen ancak böbrek hastalığına neden olan diğer birçok faktörün de önemli rolü vardır" diye konuştu.
Yıldız, bilinçsiz uzun vadeli kullanılan ağrı kesicilerin de böbrekleri olumsuz etkilediğini vurguladı. Bu durumun özellikle yaşlıları ve damar sertliği olan kişileri etkilediğini aktaran Yıldız, şöyle devam etti: "Çok yaygın olarak kullanılan ağrı kesiciler genç, sağlıklı insanlarda nadiren sorun yaratırken, özellikle yaşlı, damar sertliği olan veya erken evrede böbrek hastalığı olan kişilerde böbrek fonksiyonlarında ani gelişen bozukluklara neden olmaktadır. Romatizma ilacı sınıfındaki bu ağrı kesicilerin özellikle migren gibi kronik ağrısı olan hastalarda uzun süreli kullanımı, böbrek fonksiyonlarının kalıcı kaybına ve sonuçta kronik diyaliz ihtiyacına neden olabilmektedir. Bu nedenle özellikle yaşlı ve böbrek hastalığı olan kişilerin ağrı kesici ihtiyacı olduğunda böbreklere daha az zararlı ilaçlar kullanmalıdır."
Yıldız, böbrekleri korumak için gereksiz ilaç kullanımından kaçınmak gerektiğini ifade etti.
Yaşlı hastalarda kullanılan antibiyotikler, anjiyo ve diğer radyoloji incelemelerinde kullanılan damardan verilen kontrast maddelerin de böbreklere zarar olduğunu belirten Yıldız, "Sonuç olarak bilinçsiz ilaçkullanımı böbrekleri öldürüyor" ifadesini kullandı.
Bitkisel ilaçlar ve zayıflama ürünlerinin etkisi
Yıldız, kolonoskopi hazırlığında kullanılan bağırsak temizleyicilerin de böbreklere zarar verdiğini söyledi.
Özellikle yaşlı ve böbrek fonksiyonlarında azalma olan hastalarda bağırsak temizliğinin Hint yağı ya da fazla zarar vermeyen maddelerle yapılmasının önemine değinen Yıldız, bazı bitkisel ürünlerin de organlara zarar verebildiğini dile getirdi.
Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkisi
Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların birçoğunun bitkisel kökenli olduğunu ve ciddi yan etkileri bulunduğunu aktaran Yıldız, şunları anlattı: "Aynı şekilde dış ortamda, ormandan toplanan mantarlara bağlı ölümcül karaciğer ve böbrek hastalıkları ile maalesef yılda bir kaç kez karşılaşmaktayız. Bazı zayıflama ürünleri, eklem ağrılarını azaltan Çin çayları içinde böbrek için çok zararlı olduğu ifade edilen bir madde mevcuttur. Bu tür çayların ve bu maddeyi içeren bitkisel ilaçların tüketilmesi ile uzun dönemde diyalize gerek duyan kronik böbrek yetersizliğinin, hatta idrar yollarında kanser geliştiği iyi bilinmektedir. Bu nedenle çok fazla bilinmeyen zayıflama çayları gibi bitkisel ürünlerden uzak durulması gerekiyor."
Yıldız, diğer hastalıklara bağlı ilaç kullanımının da doktor kontrolünde böbrekler düşünülerek uygulanması gerektiğini kaydetti.