Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Rusya'nın Ukrayna'ya operasyon başlatmasının ardından Güvenlik Zirvesini topladı. Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği heyetini kabulünde konuştu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar...
Sözlerime, Rusya’nın erken saatlerde Ukrayna topraklarına başlattığı askeri harekatı kabul edemez bulduğumuzu ve reddettiğimizi belirterek başlamak istiyorum. Uluslararası hukuka aykırı gördüğümüz bu adım, bölgenin barış, huzur ve istikrarına vurulmuş ağır bir darbedir. Her ikisini dost ülkeler olarak gördüğümüz yakın siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkiler içerisinde bulunduğumuz Rusya ve Ukrayna’nın bu şekilde karşı karşıya gelmiş olmasından samimi olarak büyük üzüntü duyuyoruz.
"SORUNLAR DİYALOGLA ÇÖZÜLMELİ, BUNU PUTİN'E DE İLETTİM"
Ukrayna'daki herkesin can güvenliği sağlanması konusunda üzerimize düşenleri yapacağız.
Derin tarihi bağlarımız ve dostluk ilişkilerimiz olan Rusya ile Ukrayna arasındaki sorunların, Minsk Mutabakatları çerçevesinde diyalog yoluyla çözülmesi çağrımızı tekrarlıyoruz. Dün Sayın Putin’le görüşmek suretiyle kendisine de bunları ifade ettim.
Türkiye tarihin derinliklerindeki diğer sayfaları bir kenara bırakarak söylüyorum Osmanlı'nın ilk asrından itibaren bir Avrupa ülkesidir. Bugün de tarihi ve sosyal bağlarımızın ötesinde Trakya Bölgesi'yle Avrupa kıtasının ayrılmaz bir kısmını oluşturuyoruz. Kimi çevrelerin ülkemizi Avrupa'dan dışlama çabaları kesinlikle art niyetlidir. Hiçbir Türk vatandaşını kendini dışlanmış, hele hele aşağılanmış hissedemez. Ana vatan, Anadolu ile gönül bağımızı sürdürürken Avrupa'yı tüm şehirleriyle kucaklamalı, benimsemeliyiz.
"TUZAKLARINI BAŞLARINA GEÇİRECEĞİZ"
Uluslararası demokrat birliği olarak çatınızı ne kadar genişletirseniz, vatandaşlarımızı bu mesajları ulaştırma, geleceğe hazırlama misyonunu da o derece yerine getirebilirsiniz. PKK ve FETÖ gibi yapıların köken ve mezhep ayrımcılığı üzerinden insanlarımızı bölmeye çalışanların oyunlarını hep beraber bozacak, tuzaklarını başlarına geçireceğiz.
Sizin arkanızda 85 milyon ferdiyle Türk milleti var, sizin arkanızda hak ve hakikat davasına gönül vermiş yüzlerce milyonluk dost ve kardeş halklar var. Bu gücü gerektiği gibi harekete geçirdiğimizde önümüzde hiçbir örgüt duramaz. Artık Türkiye de unutmayın eski Türkiye değildir. Artık herhangi bir vatandaşımızın, dünyanın neresinde olursa olsun yardıma ihtiyacı olursa yanında olan bir Türkiye var.
Türkiye'nin vatandaşlarına sahip çıkması konusunda en somut örneklerden biri sağlık hizmetleridir. Biz dünyanın dört bir yanında sağlık desteğine ihtiyaç duyan vatandaşlarımızın yardımına koşuyoruz. Son dönemlere baktığımızda 2021 yılında 169 vatandaşımızı, bu yılın ilk 1 buçuk ayında 27 vatandaşımızı tedavi için ülkemize naklettiğimizi görüyoruz. Her alanda benzer hizmetlerin vatandaşlarımıza sunulmasını sağladık. Kurduğumuz bilişim altyapısı öylesine verimli işliyor ki pek çok ülke benzer sistemi kurmak için bizden yardım talep etti. Türkçe'nin yanı sıra 9 farklı dilde hizmet veren çağrı merkezi vasıtasıyla hizmet veriyoruz.
"YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞLARIMIZA VERDİĞİMİZ HİZMETLERİN HUKUKİ ALTYAPISINI GÜNCELLEDİK"
Bu başlıkların her birinde vatandaşlarımıza verdiğimiz hizmetleri saatlerce anlatsak bitiremeyiz. Son olarak gelen talepler üzerine TOKİ vasıtasıyla yurt dışındaki vatandaşlarımızı ev sahibi yapmak için yeni bir projeyi hayata geçirdik. Bu projeyi talebe göre yaygınlaştırarak ilerleteceğiz. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza verdiğimiz hizmetlerin hukuki altyapısını güncelledik. Bundan sonra sizler vasıtasıyla mevcut hizmetleri geliştirmeye devam edeceğiz.
Yükselen İslam ve Türk düşmanlığına karşı da adımlar atıyoruz. Maalesef Avrupa tarihi ve güncel olarak her başı sıkıştığında ırkçılık hastalığının yükselişini engel olamayan bir coğrafyadır. 2019 yılında 253 saldırı, 2020 yılında 350 saldırı kayıtlara geçmiştir. Saldırıların yarısı camilerimize yöneliktir, bireylere yönelik kayıtlara geçmeyen çok sayıda taciz ve saldırı da meydana gelmiştir.
Hak arama kültürü Avrupa'da da temel araçtır. Sadece Müslüman kimliği sebebiyle benzer saldırılara maruz kalan kardeşlerimizle dayanışma içinde olmalıyız. Daha çok mücadele ederek, daha çok başarı ortaya koyarak ırkçılık dalgasının üstünden çıkmalıyız. Dernekler ve camiler üzerinde giderek yoğunlaşan baskıların çaresine bakmalıyız. Aramızdaki birliği, beraberliği güçlendirdiğimizde Avrupa'da hiçbir kamu kurumunun görmezden gelemeyeceği üzerinde güç bulunmayan bir topluluk haline biz geleceğiz. Biz her zaman olduğu gibi bundan sonra da hep yanınızda olacağız. Unutmayın; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.
ERDOĞAN'DAN MESAJ: RUSYA VE UKRAYNA'NIN BU ŞEKİLDE KARŞI KARŞIYA GELMESİNDEN SAMİMİ OLARAK ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabından "Rusya'nın bugün erken saatlerde Ukrayna topraklarına başlattığı askerî harekâtı kabul edilemez buluyor ve reddediyoruz. Uluslararası hukuka aykırı gördüğümüz bu adım; bölgenin barış, huzur ve istikrarına vurulmuş ağır bir darbedir. Türkiye, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü koruma mücadelesini desteklemektedir. Her ikisini de dost ülkeler olarak gördüğümüz, yakın siyasi, ekonomik, sosyal ilişkiler içerisinde olduğumuz Rusya ve Ukrayna'nın bu şekilde karşı karşıya gelmesinden samimi olarak üzüntü duyuyoruz" mesajını paylaştı.
GÜVENLİK ZİRVESİ TOPLANDI
İki lider bölgedeki son durumu değerlendirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güvenlik Zirvesi'ni toplama kararı aldı.
Zirve, saat 11.00'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı.
Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahelesinin ele alındığı zirveye, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın katıldı.
1 SAAT 45 DAKİKALIK ZİRVE
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki güvenlik zirvesi sona erdi.
Toplantının 1 saat 45 dakika sürdüğü belirtildi. Zirvenin ardından yazılı bir açıklama yayınlandı.
İLK AÇIKLAMA DIŞİŞLERİ BAŞKANLIĞI'NDAN GELDİ
Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri tarafından Ukrayna’ya yönelik olarak başlatılan askeri operasyonu kabul edilemez buluyoruz ve reddediyoruz.
Bu saldırı, Minsk mutabakatlarını ortadan kaldırmanın ötesinde, uluslararası hukukun ağır bir ihlalidir ve bölgemizin ve dünyanın güvenliğine ciddi bir tehdit teşkil etmektedir.
Ülkelerin toprak bütünlükleri ve egemenliklerine saygı duyulması gerektiğine inanan Türkiye, sınırların silah yoluyla değiştirilmesine karşıdır.
Rusya Federasyonu'nu da bu haksız ve hukuksuz eylemi bir an önce durdurmaya çağırıyoruz.
Ukrayna’nın siyasi birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğimiz devam edecektir.
CUMHURBAŞKANLIĞI GÜVENLİK ZİRVESİ HAKKINDA AÇIKLAMA YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki güvenlik zirvesinde, Rusya’nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının uluslararası hukuku ihlal ettiği ve kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Güvenlik zirvesinde Türkiye’nin, Ukrayna’nın siyasi birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğini sürdüreceği vurgulandı.
Erdoğan başkanlığındaki zirvede bölge ve dünya güvenliğini tehdit eden saldırının durması için Rusya ve uluslararası platformlar nezdindeki girişimler değerlendirildi.
ERDOĞAN, PUTİN VE ZELENSKİY İLE GÖRÜŞMÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda bir görüşme gerçekleştirmişti. Erdoğan, Putin'e diplomasi çağrısı yaptı, 'Savaş kimseye yarar getirmez' dedi.
Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile yaptığı görüşmede ise, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunduklarını ifade etti. Zelenskiy, Erdoğan'a bu tutumundan dolayı teşekkür etti.
ERDOĞAN, RUSYA-UKRAYNA KRİZİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNMUŞTU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna krizi ile ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
"Olayı devlet veya kurumsal bazda ele alacak olursak, burada da şu anda ortada sadece NATO kalıyor. NATO bu video konferans zirvesiyle beraber artık tavrını belirlemelidir, ne yapacaksa yapmalıdır. Malum, şu ana kadar Ukrayna'ya ciddi manada bir asker gönderme gibi durumla karşı karşıya henüz kalmadık. Herkes sadece laf yapıyor, iş yapan yok. Böyle bir durum söz konusu. Dolayısıyla Rusya artık sınırda ciddi denilebilecek sayıda asker yığınağı yapmış vaziyette. Tabii bu tablo karşısında neticenin ne olabileceğini kestirmek için herhalde kâhin olmaya gerek yok. Bu bakımdan yapacağımız bu video konferansta NATO müttefiki üye ülkelerin liderleri bakalım neler söyleyecek. Biz de tabii söyleyeceğimizi onların da söyleyeceklerine göre belirleyecek, tavrımızı ortaya koyacağız."