Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, osteoporozun (kemik erimesi) sadece kadınları ilgilendiren bir sağlık sorunu olmadığını, erkeklerde de görüldüğünü bildirdi.
HÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Osteoporoz Derneği Kurucu Üyesi Prof. Dr. Kutsal, 20 Ekim'in Dünya Osteoporoz Günü olduğunu hatırlatarak, sessiz bir hastalık olan osteoporozun erkeklerde çoğu zaman farkına varılamadığını ve tedavi edilmediğini ifade etti.
"2014 yılı itibariyle Uluslararası Osteoporoz Vakfı tarafından tüm dünyada 50 yaş ve üzerindeki erkeklerin beşte birinde osteoporoza bağlı kırıklar oluşabileceği bildirildi" diyen Kutsal, kırık kemiklerin kişinin hareketini kısıtladığını, ağrıya ve yeti kaybına neden olduğu söyledi. Kutsal, hastanın yaşam kalitesinin bozulduğunu ve giderek çevresine bağımlı hale geldiğini de dile getirdi.
Kemik erimesinin sadece kadınları ilgilendiren bir sağlık sorunu olmadığını, erkeklerde de görüldüğünü ifade eden Kutsal, "Erkeklerde yaşam boyu osteoporotik kırığa yakalanma riski, prostat kanserine yakalanma riskinden daha yüksektir. Dünyadaki kalça kırıklarının üçte biri erkeklerde görülüyor. Araştırmalar kalça kırığı geçiren erkeklerin yüzde 37'sinin ilk bir yıl içinde yaşamlarını kaybettiklerini gösteriyor" dedi.
Kadınlardan farklı olarak, osteoporotik kırık geçiren ve buna bağlı olarak komplikasyonlar yaşayan erkeklerin, ilk kırık oluştuğunda genellikle ileri yaşlarda olduğuna dikkati çeken Kutsal, özellikle 50-65 yaş arasındaki erkeklerde görülen omurga kırıklarının iş yerinde üretkenliğin azalmasına, iş gücü kaybına ve hastanın boyunda kısalmaya neden olduğunu belirtti.
-"Bazı ilaçlar ve kronik hastalıklar da osteoporoza neden olur"
Erkeklerin menopoz dönemindeki kadınlar gibi 50'li yaşlarda fazla kemik kaybına uğramadığını, fakat 70'li yaşlarda görülen kemik kaybının kadınları ve erkekleri eşit oranda etkilediğini vurgulayan Kutsal, bu yaşlarda her iki cinste de besinlerle alınan kalsiyumun mide barsak sisteminden emiliminin de azaldığını bu nedenle kemiklerin kırılgan hale geldiğini söyledi.
Kemik erimesinin hangi durumlarda oluşacağına da değinen Kutsal, şöyle devam etti:
"Erkeklerde 70 yaştan sonra kemik kaybı hızlanıyor. Ebeveynlerde osteoporoz varsa, sizde de osteoporoz ve kırık olma olasılığı yüksektir. 50'li yaşlarda geçirilmiş kırık olması, daha önce osteoporotik kırık geçiren erkeklerde yeni bir kırığın ortaya çıkma riski katlanarak artıyor. Üç aydan daha uzun süre kortikosteroid tedavisi alanlar, kortikosteroid özellikle astımı veya iltihabi romatizması olan erkeklerin kullandığı bir ilaçtır. Birincil veya ikincil hipogonadizmi (testosteron hormonu yetersizliği) olan erkeklerde görülebilir. Bu durum erkeklerin yüzde 12.3'ünde görülür. Bazı ilaçlar ve kronik hastalıklar da osteoporoza neden olur."
Erkeklerde özellikle iki risk faktörüne çok dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Kutsal, bunların testosteron yetersizliği olanlar ve prostat kanseri için androjen deprivasyon tedavisi alanlar olduğunu söyledi.
Yaşam tarzı ile ilgili risk faktörlerinin de olduğunu anlatan Kutsal, "Sigara kullanan, aşırı alkol alan, kalsiyumdan fakir beslenen, D vitamini yetersizliği olan, fiziksel egzersiz yapmayan hareketsiz, zayıf erkeklerde kemik erimesi daha çok görülüyor" diye konuştu.
-"Alkol ve sigara kullanımını sonlandırın"
Kemik sağlığının korunması için tavsiyelerde bulunan Kutsal, şunları kaydetti:
"Yürüyüş sporları yapın, merdiven inip çıkın. Düzenli olarak kemiklere yük taşıtan egzersizler yapın. Yeterli kalsiyum ve D vitamini alın. En uygunu doğal yoldan besinlerle, süt ürünleri, koyu yeşil sebzelerle alınan kalsiyumdur. Bununla birlikte doktor gerekli görürse; günde 500-600 miligramı geçmeyecek şekilde ve D vitamini ile birlikte kombinlenmiş olarak destek kalsiyum ilaçları alınabilir.
Alkol ve sigara kullanımını sonlandırın. Sağlıklı bir vücut ağırlığına sahip olun, çok zayıf olmak osteoporoz riskini artırır. Risk faktörleri konusunda bilgilenin ve kendi risk faktörlerinizi belirleyin. Doktorunuz gerekli görüyorsa reçete edilen osteoporoz ilaçlarınızı düzenli olarak kullanın ve kontrollerinizi aksatmayın."