Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hasan Çoksüer, çiftler arasındaki kısırlığın yüzde 40'ının erkeklerde görüldüğünü belirterek, bunun en büyük nedeninin ise stres olduğuna dikkat çekti.
Diyarbakır Özel Veni Vidi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, stresin kısırlık üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Stresin erkeklerin üreme hormonu üzerinde büyük etkisinin olduğuna dikkat çeken Çoksüer, buna bağlı olarak üreme hücresi olan spermde olumsuz etkilere sebep olduğunu dile getirdi. Çiftler arasındaki kısırlığın yüzde 40'ının erkeklerde görüldüğüne işaret eden Çoksüer, "Bunun beslenme biçimine kadar birçok nedeni var. Ancak stres faktörüne bağlı erkek kısırlığı son yıllarda yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır. Özellikle Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada stres faktörü olan erkeklerde sperm sayısı hareketi ve şeklinde çok ciddi olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığı gösterilmiştir. Bu çalışma ciddi bir yankı uyandırmıştır. Tabi etki mekanizmasında strese bağlı olarak erkeklerde sperm üretimini sağlayan testesteron hormonunda çok ciddi anlamda dalgalanmalar olduğu görülmüştür. Testesteron hormonu düşmesine, dalgalanmasına bağlı olarak spermlerin hem kalitesi hem de spermin şeklinde olumsuzluklar olduğu gösterilmektedir. Buna bağlı olarak da erkeklerin çok ciddi etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Biz biliyoruz ki stresi bayanlarda çok ciddi etki yaratmakta. Bayanlarda hem östrojen hormonu üzerinde çok negatif etkisi olduğunu biliyoruz fakat bu çalışmayla stresin özellikle erkeklerde de çok ciddi etkisi olduğu ortaya çıkmıştır" dedi.
"MUTLU OLDUĞUNUZ ŞEYLERDE ISRARCI OLUN"
İnsanların, stresten uzak kalabilmeleri için mutlu oldukları şeyleri yapmakta ısrarcı olmaları gerektiğini anlatan Çoksüer, şu önerilerde bulundu:
"Gün içerisinde yaşanan olumsuz olaylar strese davetiye çıkarıyor. Buna karşılık insanlar hobileri ile olumsuzlukları alt edebilir ve doğal olarak stresten uzak durabilir. Özellikle strese neden olan faktörlerden uzak durmamız gerekiyor. Bunların başında doğru beslenme geliyor. Biz biliyoruz ki doğru beslenme, yiyeceğimize, içeceğimize dikkat etmek daha iyi ve zinde hissetmemize neden olur. Stresle baş etmenin ikinci faktörü zamanı doğru kullanabilmek. Bir yere yetişmek için, bir yere gitmek için düşünüldüğü an insanlarda çok ciddi stres olduğunu biliyoruz. Onun için zamanımızı çok iyi kullanmamız gerekiyor. Üçüncü bir stresle baş etme yoluna baktığımızda geçmiş başarılarımızı hatırlamak önemli. Geçmiş başarıları hatırlamak özellikle insanların kendilerine olan özgüvenini arttırmaktadır. Buna bağlı olarak da stres faktörü de azalmış oluyor. Bir diğer faktör de fiziksel aktiviteler. Özellikle hobilerimizi yapmamız gerekiyor. Hobilerimiz arasında hangisinden hoşlanıyorsak onunla uğraşmamız gerekiyor. Bol bol gezmek, oksijenli ortamlarda bulunmak, egzersiz yapmak insanlarda stresi ciddi anlamda azaltıyor."