Trabzon İl Sağlık Müdürlüğünden Dünya Talasemi Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, talaseminin genetik geçişli bir kan hastalığı olduğu ve dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobin molekülünün yapımının genetik bir hasar sonucu bozulması ya da yetersizlik oluşması durumunda gelişen bir hastalık olduğu ifade edildi.
Hastalığın tedavi edilmediği takdirde vücutta gelişme geriliği, karaciğer ve dalak büyümesine bağlı olarak karın şişliği ve yüz kemiklerinde şekil bozukluğuna neden olduğu belirtilen açıklamada, talasemi hastalığında bireyin yaşamı boyunca 3-4 haftada bir kan almak zorunda olduğu ve sürekli kan alan hastaların vücudunda demir birikerek, başta kalp ve karaciğer olmak üzere tüm organlarda tahribata neden olduğu aktarıldı.
Açıklamada, bu genetik özellikleri taşıyan anne ve babadan dünyaya gelen çocuklarda görüldüğüne işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu nedenle bireylerin taşıyıcı olduklarını, bir başka taşıyıcı ile evlenmeleri halinde hasta çocuk sahibi olabileceklerini bilmeleri oldukça önemlidir. Eşlerden birinin talasemi taşıyıcısı olmasının bir sakıncası yoktur. Bu nedenle evlilik öncesi her iki kişinin kan testi yaptırması çok önemlidir. Yapılan testlerle, her ikisi de taşıyıcı çiftler saptanarak, bu çiftlerin hasta çocuk sahibi olmalarının önlenmesi ve sağlıklı çocuk sahibi olmalarını sağlamak amaçlanır. "
Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 1 milyon 300 bin taşıyıcı ve 5 bine yakın da talasemi hastası bulunduğu aktarılan açıklamada, şunlar ifade edildi:
"Bölgesel dağılım açısından bakıldığında da, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yoğunluğun arttığı görülmektedir. Türkiye genelinde 40-50 kişide bir kişi hastalığa neden olan geni taşırken, Antalya, Adana ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde her 10 kişiden birinin bu genlere sahip olduğu bilinmektedir. Akdeniz, Ege ve Trakya bölgeleri taşıyıcılığın yüksek olduğu bölgelerdir. Türkiye'de akraba evliliklerinin fazla olması ve akraba evliliklerinin yüzde 70'inin 1. derece akrabalar arasında yapılması nedeniyle, genetik geçişli bir hastalık olan talaseminin görülme sıklığı artmaktadır. Bu nedenle, ikisi de taşıyıcı olan çiftlerin bilinmesi ve çocuk sahibi olmadan önce genetik danışmanlıktan yararlanmaları, hastalığın önlenmesi açısından önemlidir."