'İnce ince doğranıp üzerine bol limon ve tuz eklenince tadı şahane olan sebze nedir?' diye sorsak; kuşkusuz herkesin sıralayacağı birçok sebze vardır.
Ama bunların arasında biri var ki özellikle de balığın yanında güzel gider. Bol vitamin deposu bu sebze, 'turp'. 'Grip olacak mıyım?' korkusu da herkesi bu kadar sarmışken 'turp gibiyim, tuurrp' demek isteyenler için, diyetisyen Serkan Tutar'dan bu sebzenin faydalarını, zararlarını ve ne kadar yenilmesi gerektiğini Zaman gazetesinden Esra Keskin tüketiciler için yazdı.
Siyah ve kırmızın turp
Karaciğer ve safra kesesi sağlığı için büyük önem taşıyan turp, içerdiği antioksidan bileşikler ile kansere karşı da koruyor. Karaciğer ve safra kesesi sağlığı açısından siyah turpu, antioksidan içeriği açısından ise kırmızı turpu tercih etmelisiniz.
Turp, lif içeriği ve glukosinat bileşikleri ile kalın bağırsak kanseri başta olmak üzere diğer kanserlere karşı koruma sağlıyor. İdrara çıkışı hızlandırıyor ve ödem çözücü etki sağlıyor. Safra kesesi üzerindeki olumlu etkisi ile sindirimi kolaylaştırıyor. Ayrıca kan şekerini yavaş yükselten bir sebze olduğu için şeker hastaları da rahatlıkla yiyebiliyor. Diyet yapanların da turp yemesinde sakınca yok; çünkü kalorisi oldukça düşük. 1 kâse turp rendesi yediğinizde yalnızca 12 kalori alıyorsunuz. Bunun yanında günlük posa ihtiyacınızın yüzde 25'ini karşılamış oluyorsunuz.
'Turp domuz gribine karşı korur mu?' diye merak ediyorsanız hemen söyleyelim. Turpun domuz gribine karşı doğrudan etkisi olmasa da dolaylı etkisi var. A, C ve E vitaminleri yönünden zengin olduğu için bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve domuz gribine karşı koruyucu etki sağlıyor. 1 kâse turp salatası yediğinizde günlük C vitamini ihtiyacınızın yüzde 40'ını karşılamış oluyorsunuz.
Turp, yüksek oranda potasyum içeriyor ve kalp kası dâhil bütün kasların düzgün çalışması için gereken mineralleri içinde bulunduruyor. Vücuda yeterli miktarda alınan potasyum ise tansiyona karşı koruyucu özellik taşıyor. Turpun içinde yüksek oranda bulunan folat, onu diğer sebzelerden ayırıyor. Vücud folatı, DNA'nın onarımında kullanıyor. 1 kâse turptan günlük folat ihtiyacının yüzde 7'sini karşılanabiliyor. Serkan Tutar, kalsiyum bitkisel kaynağı olan turpu özellikle menopoz dönemindeki kadınlara öneriyor.
Yaprakları da turp kadar faydalı
Tutar, turp yapraklarının da, içerdiği beta-karoten, C, E, B6, B9 vitaminleri ile kalsiyum açısından çok iyi bir sebze olduğunu söylüyor. Beta-karoten, göz ve akciğer sağlığına iyi geliyor. Turp yapraklarının yaşlanmayı yavaşlatıcı etkisi de varmış. 'Bu yaprakları nasıl yiyebiliriz?' diye düşünüyorsanız; çorbalara ya da salataya ilave ederek veya ıspanak gibi pişirerek yiyebilirsiniz.
Turp içerdiği kükürtlü bileşiklerden dolayı gaz yapıyor. Aşırı yenilmesi sonucunda ishal olunabilir; çünkü bağırsakları hızlandırıyor. Ayrıca turp yüksek miktarda oksalat içeriyor. Ve oksalatlar vücuttan demir ve kalsiyum gibi değerli minerallerin atılmasına sebep oluyor. Yani turpun aşırı tüketimi de mineral kaybına yol açıyor.
Kimler az yemeli?
Böbreğinden oksalat (bir çeşit böbrek taşı) taşı dökenler turpu az yemesi gerekenlerin başında geliyor. Çünkü vücuttaki oksalat miktarı arttığında kalsiyum kaybı daha fazla oluyor.
İshal olanlar ve gaz sancısı çekenler.
Mutsuz (irritabl) bağırsak sendromu olanlar.
Gastriti olanlar turpu pişirerek yemeli.
Açık ülser yarası olanlar turp yememeli.
Astımın ilacı turp ve bal
Turpun herkesin bilmediği ve aktarların tavsiye ettiği bir kullanım şekli var ki öksürüğe ve astıma birebir. Siyah turpu oyduktan sonra içine biraz bal koyun. Bir süre beklettikten sonra sulandığını göreceksiniz. Bu karışımı yiyenlerin çoğunluğunun öksürüğü kesilmiş. İşte onlardan biri Zeytinburnu'nda yaşayan Ayten Yılmaz. "Ağır bir astım hastasıydım ama turp ve bal karışımı sayesinde iyileştim. Şimdi rahat nefes alıyorum." diyen Yılmaz maşallah turp gibi sağlıklı görünüyor.