Türk Kızılayı Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi Müdürü Hüsnü Altunay, ''domuz gribi'' salgınının sadece toplumu değil kan alımları konusunda Kızılayı da vurduğunu söyledi.
AA muhabirine açıklama yapan Altunay, kan bağışı konusunda genellikle isteksiz davranan halkın, eğitilmesi gerektiğini ifade etti.
Bağışların istenilen düzeyde olmadığını vurgulayan Altunay, insanların genellikle akrabalarına veya arkadaşlarına lazım olduğu zaman bağışta bulunduğunu ve herhangi bir felaket anında kan bağışında artış olduğunu anlattı.
Altunay, rutin ameliyatlar ve kan hastalığı olanların kan ihtiyacının sağlanabilmesi amacıyla normal zamanlarda İstanbul'da her gün en az bin kişiden kan alımının yapılması gerektiğini vurgulayarak, kan bağışı konusunda grip salgını nedeniyle beklenilmeyen bir sorunla karşı karşıya kalındığını kaydetti.
''Salgın, toplumu yavaş yavaş etkilerken bizi de çok etkiledi'' diyen Altunay, şöyle devam etti:
''Kasım ayının başında başlayan bugünlerde çok ciddi boyutlara ulaşan bir sorunla karşı karşıyayız. İnsanlar grip salgını nedeniyle ya hasta durumdalar ya da hasta olmamak için kalabalık ortamlara girmek istemiyor. Bir kısmı ise kan verdiği zaman vücut dirençlerinin düşeceğini bu nedenle gribe yakalanma ya da hastalığı ağır geçirme riskinin daha fazla olacağı şeklinde bir düşünceye sahipler. Aslında böyle bir şey yok. Kan bağışında bulunmak vücut direncini düşürmüyor. Böyle olunca da öngörülerimizin çok altında kaldık. Örneğin Kasım ayı için 12 bin civarında kan bağışı almayı hedefliyorduk. Sayımız şu anda 5 bin civarında. Hedeflediğimiz sayının yüzde 40'ındayız. İnsanlar bağışta bulunmadığı için hastanelerden gelen istekler çok arttı. Günlük 500-600 civarında kan isteği olurken, bu ay bir günde bin 300 kan isteği oldu. Biz bunun ancak 300 kadarını karşıladık.''
-SAĞLIK BAKANLIĞINA DURUM BİLDİRİLDİ-
Bazen sıkıntıda oldukları durumlarda diğer şehirlerden kan nakli yaptıklarını, ancak bütün şehirlerde bağış düştüğü için bunun da yapılamadığını ifade eden Altunay ''Grip salgını sadece toplumu değil, kan alımları konusunda Kızılayı da vurmuş durumda. Mutlaka bir önlem almak lazım. Çünkü önümüzdeki iki ay boyunca salgının devam edeceği düşünülürse, bu sorun da giderek önemli bir problem halinde karşımıza gelecektir'' şeklinde konuştu.
Altunay, İl Sağlık Müdürlüğü ile neler yapılabileceği konusunda toplantı yaptıklarını, Kızılay Genel Müdürlüğünün, Sağlık Bakanlığına yazı ile durumu bildirdiğini, hastanelerin de haberdar edileceğini, acil olmayan kan istekleri ve acil olmayan ameliyatları ertelemelerini isteyeceklerini anlattı.
Asıl yapılması gerekenin, toplumun bilinçlendirilerek kan bağışlarının sürmesini sağlamak olduğuna işaret eden Altunay, kanın yerine konabilecek başka bir şey bulunmadığını, bu nedenle kan bağışının öneminin çok büyük olduğunu vurguladı.
-STOKLAR ERİDİ-
Hüsnü Altunay, son 15 gündür özellikle de bir haftadır eldeki stoklardan kullandıklarını ifade ederek, ''Kan stoklarımız eridi. Stoklarımız şu an en alt seviyede. Muhtemelen de önümüzdeki günlere stoksuz gireceğiz'' şeklinde konuştu.
Kan bağışlarının özellikle ekim, kasım ve aralık aylarında ve yazdan çıkış ile ramazandan çıkış dönemlerinde arttığını anlatan Altunay, bu ayların kan bağışı anlamında kendileri için çok önemli olduğunu belirtti.-
Havaların güzel olmasının da aslında bir avantaj olduğunu, kar veya yağmur yağdığı günlerde meydanlarda kurulu bulunan kan merkezlerinde sorun yaşandığını dile getiren Altunay, son zamanlarda durumun tahminlerden de kötü olduğunu, bir günde 70 bağışın beklendiği yerden üç, 90 bağışın beklendiği yerden yedi bağış geldiğini vurguladı.
Altunay, Ekim ayında 9 bin, geçen ay ise 5 bin civarında bağış olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Aralık ayında planlanan kan bağışı 9-12 bin arası. Böyle giderse zaten mümkün değil. Ağırlığı 50 kilogramın altında olmayan, belli bir hastalığı bulunmayan, sağlıklı, 18-65 arasında olan herkes kan verebilir. Normal şartlarda sağlıklı bir erkek yılda dört, sağlıklı bir kadın yılda üç defa kan bağışlayabilir. Biz en azından herkesin yılda en az iki defa kan vermesini öneriyoruz. Bunun sağlık açısından sorun yaratmayacağını biliyoruz. Bağışla kaybedilen kan önemli değil zaten. Yapım süresi içinde tamamen yine eski halinize dönmeniz ortalama iki ay sürüyor.''