Diyabetin kandaki glikoz oranının yüksek olması anlamına geldiğini anlatan Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, "Sağlıklı bir kişinin midesinin yan tarafında bulunan pankreas, düzenli olarak insülin hormonu salgılar. İnsülin hormonu da kişinin beslenmeyle aldığı tüm besinlerin içindeki şekeri kanla birlikte tüm vücutta dolaştırır, hücrelere ulaştırarak vücudun enerji almasını sağlar. Bu sayede kişi günlük aktivitelerini yapacak, çalışacak, daha doğrusu sağlıklı yaşayacak enerjiye sahip olur. Fakat pankreas yeterince ya da hiç insülin üretmezse, beslenmeyle alınan şeker kanda depolanır ve pek çok organın çalışma sistemine zarar verir. İşte bu durum, bu sorun diyabet (şeker hastalığı) olarak adlandırılır. Kişi kaç yaşında ve hangi sağlık durumunda olursa olsun diyabet tehlikeli, ciddi ve pek çok hastalığa sebep olan bir rahatsızlıktır. Ancak diyabet hastası kişi hamile kaldığında bu tehlike çok daha büyük olur" dedi.
Hamilelikte şeker hastalığı
Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, hamilelik öncesinde ya da hamilelik esnasında başlayan şeker hastalığının hem bebek hem de anne adayı için tehlikeli olduğunu ifade ederek, "Bu sebeple diyabetli anne adaylarının kan şekeri seviyeleri düzenli olarak takip edilmeli ve dengenin bozulmaması için önlemler alınmalıdır. Bebek ve anne sağlığı açısından değerlendirildiğinde gebelik öncesinde var olan şeker hastalığının gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığından (gestasyonel diyabet) daha tehlikeli olduğunu söylemek mümkündür. Bununla birlikte altını çizmekte fayda vardır ki; diyabetli anne adayları yüksek tansiyon, gebelik zehirlenmesi, düşük, erken doğum gibi sorunları, diğer anne adaylarında daha şiddetli ve sık yaşarlar" ifadelerini kaydetti.
Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, gebelik öncesinde var olan ve gebelikte ortaya çıkan diyabetin risk faktörlerini ise şöyle aktardı:
"Gebelikten öncesinde diyabetli olan kadınların bebeklerinde anomali görülebilme riski yüksektir. Fakat gebelik diyabeti sorunu olan kadınların bebeklerinde bu diyabete bağlı bir anomali oluşma ihtimali yok denecek kadar azdır. Gebelikten öncesinde diyabet olan kadınların bebekleri aşırı iri olabilir, bu sebeple de normal doğum mümkün olmayabilir. Ancak gebelik diyabetinde bu risk normal gebeliklerdeki kadardır.
Gebelikten önce diyabet hastası olan kadınlar gebe kalmadan en az birkaç ay öncesinde kan şekerini düzenlemiş olmalılar. Şeker hastası olduğunu bilen ve tedavi gören kadınlar bebeklerinde ortaya çıkabilecek hastalıkları ve anomalileri düşündüklerinden çoğu zaman gebelikten korkarlar. Ancak bebek sahibi olmayı isteyen diyabetli kadınlar gebelikten en az birkaç öncesinde kan şekeri oranını düzene oturtmuş olmalılar. Bununla birlikte gebelik süresince de HbA1c ve glikoz takibi de düzenli olarak yapılmalıdır. Zira gebelik öncesinde kan şekerini düzenleyecek tedavi ve önlemleri alan kadınlar gebelik döneminde bu rahatsızlığın olumsuz etkilerinden en az düzeyde etkilenirler. Böyle durumlarda bebekte her hangi bir anomali ya da sağlık sorunu yaşanma riski de azalır. Ancak kan şekerini düzenlemeden gebelik gerçekleşirse bebek ve anne adayı için risk ciddi ve büyük boyutlarda olacaktır."
Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, diyabetli annelerin bebeklerini bekleyen riskleri ise şöyle sıraladı:
"Doğum sonrasında nefes almada, solunumda zorluk, normal doğuma uygun olmayacak kadar iri bebek, nadir görülse de bebeğin normalden çok küçük doğması, doğum sonrasında bebeğin şekerinin düşmesi, sarılık yaşanması, bebekte kalp sorunları, bebeğin beyin ve santral sinir sisteminde bozukluklar, böbrek rahatsızlıkları, sindirim sistemi sorunları ve kulaklarda sorunlar."