Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, hava sıcaklıklarının düşmeye başladığı bugünlerde, bağışıklık sistemini güçlendirecek gıdaların tüketilmesiyle mevsimsel hastalıklardan korunarak sağlıklı yaşamın mümkün olduğunu belirtti.
Kışa hazırlık dönemi olarak adlandırılan bu mevsimin, hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte yorgunluk ve halsizlik gibi kronik rahatsızlıkların sıklıkla yaşandığı bir dönem olduğunu belirten Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, sağlıklı beslenmenin bu tür rahatsızlıklara karşı en önemli savunma silahı olduğunu vurguladı. Uzel, bu geçiş döneminde vücut direncini artırmada, bağışıklık sistemini güçlendirmede, hastalıklardan korunmada dikkat etmemiz gereken en önemli noktalardan birinin besin değeri yüksek olan gıdaları tercih etmek ve dengeli tüketmek olduğunu söyledi.
Vücut direncini artırmak için A, C ve E vitaminleri ile su çok önemli
Bağışıklık sisteminin insan vücudunun kendini koruma mekanizması olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Uzel, “Vücut bu mekanizma ile antijenlere karşı antikor üretmektedir. Bağışıklık sistemi doğal ya da kalıtsal olabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğru beslenmenin önemli olduğu kadar uyku düzenine dikkat edilmesi, egzersiz yapılması, vücudu yoracak stres, huzursuzluk faktörlerinden uzak durulması ve aynı zamanda yeteri kadar su tüketilmesi gerekmektedir. Her şeyin fazlasının zarar getirebileceğinden hareketle suyun da fazlası zararlıdır. Aşırı miktarda su tüketimi vücutta birtakım aksaklıklara neden olabilir. Bu nedenle vücudun gerektirdiği kadar su alımı yeterli olacaktır. Vücut direncini artırmak için A, C ve E gibi vitamin gruplarını içeren besinler tüketilebilir. Bu vitamin gruplarından E vitamini antioksidan özellik ihtiva eder, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz, yağlı tohumlar, hamsi, somon, uskumru, sardalye, ton balığı gibi balık türleri, tahıllar, kırmızı et, yumurta, tereyağı, zeytinyağı gibi besinlerde bol miktarda bulunur. E vitamini sadece vücut direncini artırmakla kalmaz, antioksidan özellikli besin gruplarını içerdiği için A vitamininin okside olup bozulmasını önler” dedi.
Vitaminler kadar mineral dengesi de sağlanmalı
Bağışıklık sistemine destek olarak aynı zamanda çinko, selenyum, magnezyum gibi mineralleri içerek gıdalardan takviye alınabileceğini kaydeden Ruhan Aşkın Uzel, “Bu nedenle vitamin dengesi kadar mineral dengesi de önemli. Mineral grubundan kalsiyum ve fosfor, sırasıyla mevsiminde haftada en az iki kez tüketilecek balıktan ve süt grubu ürünlerden alınabilir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olabilecek gıdalara ek olarak pekmez, keçiboynuzu, yaban mersini, kakao, soğan, sarımsak, somon, ceviz, böğürtlen, karalahana, yeşil çay, bal, zencefil ve diğer fermente gıdalar sayılabilir” diye konuştu.
Halsizliği gidermek için protein ve karbonhidrat
Yaşanabilecek halsizliği gidermek için protein ve karbonhidrat içeren gıdaların uygun miktarda tüketiminin önemli olduğunu da dikkat çeken Uzel, “Protein, kas yapısı için enerji tedarik eder. Protein kaslar için gereken enerjinin belirgin kaynağıdır. Beyinde dopaminin üretimini artıran bir amino asittir bu nedenle motivasyon ve zindelik sağlar. Aminoasit bakımından zengin olan protein grubu yiyecekler arasında et ve yumurta grubu sayılır. Kolesterolü yüksek olan kişiler derisiz tavuk eti, fasulye, nohut gibi protein içeren daha hafif yiyecekleri tüketilebilir. Yoğurdun sindirim sistemi için yararlı olan probiyotik bakterileri içermesinin yanında yüksek protein içeriği hem bağışıklık sistemini güçlendirir hem de kronik yorgunluğun azaltılmasında yardımcı olur. Vücudun birincil enerji kaynağı karbonhidrat içiren gıdaları unutmamak gerekli. Tabii karbonhidrat içeren gıdalar kilo alımına neden olmadan dengeli alınmalıdır. Nişastalı gıdalar, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler temel karbonhidrat kaynakları olarak sayılabilir” sözlerine yer verdi.