Imperial Hastanesi Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Cemil Bayarslan, çağımızın sinsi hastalığı AIDS hakkında yanlış bilinenler ve hasta sayısındaki artışın nedenleri hakkında bilgi verdi.
AIDS’in Karadeniz bölgesinde çok görülen bir hastalık olduğunu anımsatan Uzman Doktor Bayarslan, eldeki verilere göre, bir önceki yıla göre bu yıl vaka sayısında 2 katına ulaşan bir patlama olduğunu belirtti.
Yaşanan bu artışın bulaşıcı hastalıklardan korunmaya yönelik faaliyetlere önem verilmemesine bağlayan Doktor Bayarslan, hastalığın nasıl bulaştığı ve alınması gereken önlemler hakkında insanların daha fazla bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı.
AIDS olma şüphesi taşıyan kişilerin yaşadığı tedirginliğin zamanla takıntıya dönüştüğünü anlatan Bayarslan, şunları söyledi: “Son zamanlarda doktorların en büyük şikayeti, internet ortamında bulunan yanlış ve eksik bilgiler. Hasta bize geldiğinde kendisine hastalığın durumu, ilerleyişi ve süreç hakkında bilgi veriyoruz. Bunu dışında kendisi internet ortamında araştırma yaptığında yanlış bilgilerle donanmış olabiliyor. Hastanın edindiği bu yanlış bilgileri düzeltmek için de ayrıca uğraşıyoruz. Örneğin, AIDS virüsü taşıyan bir hastanın 2 ayda bir antikor taraması yapılmasını gerektiren bir testi, korku ve tatminsizlik nedeniyle hasta olan kişi bunu neredeyse her ay yeniden yaptırıyor. Bunun gibi durumları aşmak yorucu oluyor.”
AIDS İLE HIV HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER
HIV taşıyıcısı olmak ile AIDS hastası olmanın karıştırıldığını aktaran Bayarslan,“HIV taşıyıcısı dediğimiz hasta tipinde, hasta olan kişi virüsü almış ve bir şekilde bunun farkına varmayıp tedaviye başlamamışsa ortalama 10 yıl kadar hiçbir hastalık belirtisi göstermeden yaşayabilir. Bundan sonraki süreçte terminal dönem dediğimiz AIDS hastası dönemine girer. Ama biz kullandığımız ilaçlarla HIV virüsü taşıyan hastaların AIDS dönemine girmesini geciktiriyor, bunu 30 ila 35 yıla kadar uzatabiliyoruz. Böylece hasta, hiçbir hastalık belirtisi göstermeden normal yaşamının 30-35 yıl kadar sürdürebiliyor. Bu süreçten sonra hastalık belirtilerini göstermeye başlayabiliyor. Mevcut tedavi yöntemlerimizle diyabet veya tansiyon gibi kronik bir hastalık haline geldi. Ama tabi ki HIV’in kesin tedavisinin çıkmasını bekliyoruz. ” dedi.