Dr. Nurhan Barutçu, kamburluk (kifoz) ve omurga eğriliği (skolyoz) tedavisinde kullanılan hidroterapi tedavisi hakkında bilgi verdi.
Kifozu, omurganın öne eğrilmesi durumu olarak tanımlayan Dr. Barutçu, “Sırttaki öne eğikliğin normalin üzerine çıkması yani 50-60 dereceden fazla olması ya da beldeki çukurluğun düzleşerek 15 derecenin altına inmesi ya da kaybolması durumunda kifoz ortaya çıkar. Postural kifoz, normal kifozu olan bir insanın kötü duruşuna bağlı sırttaki çıkıntının arttığı pozisyonel bir kamburluktur” dedi. Omurgaya önden ve arkadan bakıldığında dümdüz aşağıya uzanması gerektiğini aktaran Dr. Barutçu, “Skolyoz, omurganın sırt veya bel bölgesinin yana doğru eğriliği olarak tanımlanmaktadır. Skolyoza bağlı olarak omurga dışında kalça, göğüs kafesi ve kürek kemiklerinde de kaymalar oluşur, duruş ve görüntü bozukluğu ortaya çıkar” şeklinde konuştu.
Bu belirtilerle fark ediliyor
Ne zaman kifoz veya skolyozdan şüphelenmek gerekir sorusuna yanıt veren Dr. Barutçu, şunları aktardı:
“Arkadan bakıldığında omurga yana doğru eğriyse, yandan bakıldığında sırttaki çıkıntı fazlaysa, bir omuz diğerinden daha yüksekse veya daha öndeyse, bir kürek kemiği diğerinden daha çıkık veya daha belirginse, omuz ve kalçalar asimetrik duruyorsa, göğüs kafesi bir yana veya öne-arkaya kaymış gibi görünüyorsa, bir bacak diğerine göre daha uzun görünüyorsa, giysiler kişinin üzerinde asimetrik duruyorsa kifoz ya da skolyozdan şüphelenilir.”
Hidroterapi sayesinde ağrı dramatik olarak azalır
Kifoz veya skolyozda tedavi yöntemleri hakkında bilgilendiren Dr. Barutçu, tedavi yaklaşımının her hastaya göre değiştiğini ifade ederek, klasik tedavilerin yanı sıra hidroterapinin bu hastalıkların tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar verdiğini belirtti. Uzm. Dr. Nurhan Barutçu, Eskişehir Fizyomer Terapia’da uyguladıkları Hidroterapi tedavisi hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Hidroterapi yani havuz içinde egzersiz terapisi, suyun fiziksel özelliklerinden faydalanarak hastalıkların ve fonksiyonel kayıpların tedavi edilmesi yöntemidir. Fizik tedavi yöntemlerinden birisi olan hidroterapide suyun kaldırma kuvvetinin yardımıyla vücudun taşıdığı yük azalır, normalde yapılamayan ya da yaparken çok fazla ağrıya sebep olan hareketlerin yapılabilmesi mümkün olur. Hidroterapi sayesinde ağrı dramatik olarak azalır ve bunun sonucu olarak azalmış hareket kabiliyeti olan hastalar, su içinde fizyoterapistin yaptırdığı egzersizler ile çok iyi sonuçlar alabilirler. Bu germeler sırt kaslarını güçlendirerek eğriliğin derecesini düzeltmeye yardımcı olur. Bunların yanı sıra; kas spazmlarından kaynaklanan ağrıda azalma, hareketin kolaylaşması, eklem hareket açıklığında artış, güç ve dayanıklılıkta artış, ödemde azalma, dolaşımda düzelme, kardiyovasküler bulgularda iyileşme, gevşeme düzeyinde artış hidroterapinin diğer faydalarıdır.”