Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. İftihar Köksal ve ekibi, KKKA'nın her yıl yoğun olarak görüldüğü bölgelerden Kelkit Vadisi'nde TÜBİTAK destekli bir bilimsel çalışma başlatırken, bu çalışmanın KKKA ile mücadelede önemli bir çığır açması bekleniyor.
KTÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. İftihar Köksal, bölgede yaklaşık 700 kişiden kan örneği alınacağını ve projenin sonuçlarının bu yılın Eylül ayında açıklanacağını söyledi.
Kene vakalarının bölgede 2004 yılından itibaren yoğun bir şekilde görülmeye başladığına dikkat çeken Köksal, şöyle konuştu: "Özellikle Kelkit Vadisi, hastalarımızın yoğun olarak geldiği bölge olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda zaman zaman halk eğitim çalışmaları yapıyoruz. Bunun yanı sıra bilimsel amaçlı olarak bir takım şeyler yapmamız gerektiğine inandık. Bu bağlamda TUBİTAK'a bir proje sunduk. Bu projemizin amacı, KKKA geçiren hastalarda koruyucu antikorların ne kadar süre devam ettiğini ve ayrıca hastalığı o çerçevede yaşanan ancak belirtisiz geçiren insanlar olup olmadığını tespit etmek. Çünkü bu bölgede kene teması, kene tutulması çok yoğun, fakat bir kısım insanların hastalanarak gelmesi diğerlerinin hastalanmaması da ilginç. Dolayısıyla bunlar arasında bir fark var mı neden kimisinde hastalık gelişiyor neden bir grupta gelişmiyor. Bunları yaparak hastalığın ileriye yönelik olarak tedavisine ışık tutmayı amaçlıyoruz. Acaba belirgin belirtisiz mi geçiriyorlar gibi sorulara cevap vermek amacıyla böyle bir proje sunduk. TUBİTAK projemizi kabul etti, desteklemeyi uygun gördü."
TÜBİTAK'ın desteği sonrasında çalışmalara hız verdiklerini belirten Prof.Dr. İftihar Köksal, sözlerine şöyle devam etti: "Bunun üzerine bizde 2009 yılının başında projemizi hayata geçirmeye başladık. Kış mevsiminin yoğun geçmesiyle birlikte yaklaşık iki aydır aktif olarak çalışıyoruz. Bu çalışmada bize müracaat etmiş hastalara hem birebir ulaşmak hem bu hastalardan KKKA tanısı kesinleşmiş olan hastalardan antikor tespit etmek amacıyla serum örneği alıyoruz. Hem de onlarla aynı evde yaşayan aynı çevrede yaşayan kişilerden kan örnekleri alıyoruz." Çalışmayı ağırlıklı olarak Kelkit Vadisi'ne kıyısı olan yörelerde yaptıklarını anlatan Köksal, şunları söyledi: "Çalışmamız çok ayaklı. Bu serum örneklerini eksi 86 derece derin dondurucuda saklı tutuyoruz. Hıfzıssıhha ile hizmet anlaşması yaptık. Buraya 700 serum örneğini göndereceğiz. Yani 700 kişiye ulaşacağız. Şu an bu rakamın dörtte üçlük bölümüne ulaştık. Bunların bir kısmı hastalarımız. Eylül ayına kadar sonuçlar tamamlanacak."
HASTALIĞIN YOĞUN OLDUĞU BÖLGEDE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Öte yandan proje kapsamında Kelkit Vadisi'nde hastalığın en yoğun olarak görüldüğü yerlerden Gümüşhane merkeze bağlı Altınpınar beldesinde, Doç. Dr. Gürdal Yılmaz ve Araştırma Görevlisi Dr. Şükrü Erensoy tarafından, aralarında KKKA hastalığına yakalanan kişilerin de bulunduğu çok sayıda kişiden kan örneği alındı.
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 2004 yılından beri yaklaşık 200 kişi de KKKA vakası belirlendiği ve bunlardan 10 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Doç.Dr. Yılmaz, proje kapsamında hastalığın en yoğun olarak görüldüğü bölgelerde çalışma yaptıklarını söyledi.
KENEYE KARŞI DİKKATLİYİZ
Yaklaşık üç yıl önce gelini Sunay Yılmaz'ı söz konusu hastalık yüzünden kaybettiğini ifade eden Behiye Yılmaz da deriye yapışan keneleri daha önce elleriyle çıkarttığını belirtti. Kene yüzünden tedirgin olduklarını belirten Yılmaz, şunları söyledi: "Daha önce keneleri ellerimizle çıkarıp atardık. Ancak son bir kaç yıldır tehlikeli olmaya başladılar. Gelinimi üç yıl önce bu hastalıktan kaybettim. Kene yüzünden tarlamızda rahat rahat çalışamıyoruz."
Eskiden de kenelerin olduğunu ancak öldürücü olmadığını ifade eden 83 yaşındaki Hüseyin Yılmaz, "Keneler son bir kaç senedir öldürücü olmaya başladı. Eskiden de kene vardı ancak öldürücü değildi" dedi.
İki yıl önce kene ısırması sonucu hastanede tedavi gördüğünü belirten Müzeyyen Aksu da keneye karşı tedbirli olduğunu belirterek "İki yıl önce kene ısırması sonucu hastanede 24 gün tedavi gördüm. Şimdi iyiyim. Artık keneden korkmuyorum. Tedbir amaçlı çizme giyiyorum, böcek spreyi kullanıyorum, yerde oturmuyorum" açıklamasını yaptı.