Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, öksürük şikayetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Öksürüğün basit bir üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olabileceği gibi, akciğer kanserinin ilk belirtisi de olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Özlü; şunları söyledi:
"Kış mevsimi geliyor. Kışın en çok rahatsızlandığımız şikayetlerden bir tanesi de öksürük. Öksürük özellikle solunum yolu enfeksiyonlarında sıklıkla gördüğümüz bir semptom. Kısa sürede ortaya çıkıp birkaç gün, birkaç hafta devam edip geçebiliyor. Genelde akut öksürük dediğimiz bu üç haftayı geçmeyen öksürükler çok anlamlı değil. Yani çok fazla telaş etmeye, panik yapmaya gerek yok. Daha çok grip, soğuk algınlığı, farenjit, sinüzit gibi solunumsal enfeksiyonlarla ilişkili olarak ortaya çıkabilir. Ama uzadığı zaman sorun. Yani bu 3 haftayı geçtiğinde hele hele 8 haftayı geçen kronik öksürük dediğimiz bir duruma evrildiğinde mutlaka bunu araştırmak gerekiyor. Genelde insanlar öksürük olduğunda kendi başlarına bal ya da birtakım otları kaynatarak öksürüğü giderici bir tedavi uyguluyorlar. Veya bir öksürük şurubu ya da öksürüğü kesici hapları kullanmak istiyorlar. Bu tür taleplerle gelebiliyorlar. Aslında biz hekimler öksürüğü çok doğrudan tedavi etmeyi sevmeyiz. Çünkü öksürük bir hastalık değil, çoğu zaman bir hastalığın belirtisidir”
'UZAYAN ÖKSÜRÜĞÜN SEBEBİ BULUNMALI’
Öksürüğü tedavi etmekten ziyade öksürüğe neden olan hastalığı bulup onu tedavi etmek gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Özlü, şöyle devam etti:
“Eğer sebebini bilmiyorsak böyle öksürüğü baskılayıcı ilaçları çok kullanmayız. Çünkü o zaman hastalığın teşhisi gecikir, sorunlar büyüyebilir. Normalde bir kişinin öksürmemesi lazım. Öksürük olmaması lazım. Eğer öksürüyorsa ve uzayan bir öksürük söz konusu ise mutlaka bunun sebebini bulmamız lazım. Pek çok hastalık var böyle uzayan öksürüğe neden olan. KOAH, astım, sinüzitler ya da reflü gibi hastalıklar öksürüğe neden olabiliyor. Ama öbür taraftan bronşektazi gibi interstisyel akciğer hastalıkları gibi, akciğer kanserleri gibi farklı hastalıklar da var. O nedenle öksürüğü maskelemek, öksürüğü kesici ilaçlar vererek semptomu ortadan kaldırmak aslında hasta için bir alarmı susturmak gibidir. Bir alarm varsa alarmın sebebini bulmanız lazım. Yoksa alarm düğmesini kapattığınız zaman sesi kesmiş olursunuz ama tehlike ortadan kalkmaz. Yani öksürük bir alarmdır. Aslında bize bir yerlerde sorun olduğunu gösteriyor. Bu sorunu yakalamamız lazım, araştırılması lazım, öksürüğün sebebini bulmamız lazım. Sebebini bulduktan sonra hem o hastalığı tedavi edebiliriz hem de o zaman eğer gerekliyse çok rahatsız edici ise öksürüğü baskılayıcı, ortadan kaldırıcı ilaçlar da verilebilir. Ama nedenini ortaya koymadan böyle doğrudan öksürük kesici ilaçları öksürük şurupları kullanmayı tavsiye etmiyoruz”