Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Doç. Dr. Murat Topbaş,''Mafya, parasal ilişkiler, organ satılması gibi kavramların ortadan kalkması için toplumumuzun mutlaka organ bağışlaması ve beyin ölümü durumunda da yakınlarının organlarını bağışlaması gerekiyor'' dedi.
Topbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde yaşanan ''organ nakillerindeki etik tartışmalar'' nedeniyle kendilerinin de büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi.
Türkiye'de yaklaşık 50 bin diyaliz hastası olduğunu, karaciğer, kalp ve diğer organ yetmezliklerinde ise diyaliz gibi bir şans olmadığı için bu hastaların çok kısa zamanda kaybedildiğini ifade eden Topbaş, ''Bu açıdan organ nakillerini çok önemsiyoruz ve yıllardır, örneğin Antalya'da yaklaşık 20 yıldır yapılan güzel işlerin yanında böyle olumsuz şeylerin yaşanması, hakikaten biz çalışanların da moralini olumsuz yönde etkiliyor'' diye konuştu.
Bu tür durumların önüne geçebilmek için ''toplumsal duyarlılığın'' oluşması gerektiğine dikkati çeken Topbaş, şöyle devam etti:
''Toplumsal duyarlılık da organ bağışında bulunmamız ve bu olguyu toplum olarak kabul etmemizle alakalıdır. Bu nedenle biz insanlardan hayattayken, 18 yaşın üzerinde ve akıl sağlıkları yerindeyse, mutlaka başvuruda bulunarak organ bağış kartını alıp organlarını bağışlamalarını istiyoruz. Çünkü organlarımızı bağışlarsak topluma, 'bizim bu konuda bilgimiz var, bunu destekliyoruz' mesajını veririz. Bununla birlikte beyin ölümü tanısı konulduğunda, ailelerle görüşüldüğünde ailelerin, yakınlarının organlarını bağışlaması gerekiyor.''
-''ORGAN MAFYASINCA KAÇIRILMA HABERLERİ TAMAMEN ASILSIZ''-
İspanya'da yapılan nakillerin yüzde 80'inin beyin ölümü sonucunda ortaya çıkan bağışlarla, yüzde 20'sinin canlıdan yapıldığını anlatan Topbaş, ''Oysa ülkemizde tam tersidir. Yüzde 75'e yakını canlılardan, yüzde 20-25'ini de beyin ölümü gerçekleşmiş vakalardan yapıyoruz. İşte mafya, parasal ilişkiler, organ satılması gibi kavramların ortadan kalkması için toplumumuzun mutlaka organ bağışlaması ve beyin ölümü durumunda da yakınlarının organlarını bağışlaması gerekiyor'' diye konuştu.
Topbaş, çocukların, kimsesiz veya erişkinlerin organ mafyasınca kaçırılmasıyla ilgili son zamanlarda medyada söylentiler yer aldığını, bunların tamamen asılsız olduğunu vurgulayarak, ''Son iki yılda Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bu konuyla ilgili bir tane bile dosya yoktur. Dolayısıyla bunlar maalesef hayat bekleyen, organ bekleyen, böbrek, karaciğer, kalp bekleyen hastalarımızın ölümüne neden oluyor'' diye konuştu.
-''PARAYLA SATILACAK ENDİŞESİYLE ORGAN BAĞIŞLAMIYORLAR''-
Bu tür söylenti ve yaklaşımların, organ bağış kartlarının dağıtımını engellediğini savunan Topbaş, şunları söyledi:
''Beyin ölümü gerçekleştiğinde biz ailelere 'yakınlarınızın organlarını bağışlar mısınız' diye sorduğumuzda, bunlar parayla satılacak endişesiyle asla organlarını bağışlamıyorlar. Dolayısıyla bu tür haberler ve olumsuz yaklaşımlar bizi zor durumda bırakıyor. Zaten organ mafyasının ortaya çıkmasının nedeni, insanlara yeterli miktarda organ bulamamamız. Oysa tam tersine ülkemizde gerçekten organlarımızı bağışlasak, beyin ölümleri tanıları sonucunda organları bağışlanmış kişilerin organlarıyla insanlara hayat göndermiş olsak, iddia ediyorum 5 yıl içerisinde Türkiye'de organ nakli bekleyen kimse kalmaz. Bu kadar iddialı konuşuyorum.''