Algoloji Uzmanı Doç. Dr. Cevdet Düger, ozon terapisi ile virüs ve bakterilerin neden olduğu bulaşıcı hastalıkların önlenebileceğini söyledi.
Doç. Dr. Cevdet Düger, ozon terapisini tarif ederek, “Ozon, üç tane oksijen molekülünün bir araya gelmesi ile oluşan, O3 olarak bilinen bir gazdır. Ozon iyi bir antioksidandır, iyi bir yüzey dezenfektanıdır. Mantar ve virüsler ozon ile karşılaştığında canlılıklarını kaybetmektedirler. Vücudun direncini artıran ozon terapisi, bağışıklık sistemini uyararak birçok hastalığın tedavisinde kullanılır. Yaşlanmayı geciktirici ve detoks etkisiyle sigara bağımlılığı, zayıflama ve selülit tedavisinde oldukça yaygın kullanılmaktadır” dedi.
Virüs ve bakterilerden koruyor
Düger, ozon terapinin virüs ve bakterilerin neden olduğu salgınlardan koruduğunu ifade edip, “Son günlerde ortaya çıkan viral ve bakteriyel kaynaklı enfeksiyon hastalıkları koruyucu sağlık önlemlerini her zamankinden önemli hale getirmiştir. Özellikle viral ve bakteriyel rahatsızlıkların bağışıklığı düşkün, zayıf, hasta bedenleri daha ağır şekilde etkilediği düşünüldüğünde, güçlü bir bağışıklık sistemi ve dirençli bir vücudun önemi ortaya çıkar. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin doğal ve hızlı yollarında biri de ozon tedavi uygulamasıdır. Ozon terapi insan sağlığını ve yaşam kalitesini artıran, güvenli, etkili ve bilimsel bir uygulama olup son yıllarda ülkemizde geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavileri içine katılmış, Sağlık Bakanlığı tarafından da ruhsatlandırılarak sertifikalı eğitimli hekimlerce yapılmasına izin verilmiş ve desteklenmekte olan bir yöntemdir. Tüm dünyada diğer tıbbi tedavileri destekleyen bir terapidir” diye konuştu.
Düger, ozon terapinin yararlarını ise şu sözlerle sıraladı:
“Ozon terapi vücuttaki oksijen seviyesini yükselterek tüm dokulara fayda sağlar. Başlıca hücre yenileyici, kandaki oksijeni artırıcı, dokuları onarıcı, ağrı kesici, enerji verici, yaşlanmayı önleyici, damar tıkanıklıklarını açıcı, yara iyileşmesini hızlandırıcı, mikropları ve kanser hücrelerini öldürücü etkileriyle, son yıllarda tamamlayıcı önemli ve güvenli bir tıbbi tedavi olarak bilimsel alandaki yerini sağlamlaştırmıştır.”
Majör Kan Ozon tedavisi ilk sırada
Düger, ozor terapiler arasında en yaygın olanın, Majör Kan Ozon tedavisi olduğunu ifade edip, “Ozon tedavisinin farklı uygulama şekilleri vardır. En popüler ozon uygulaması bir venöz damardan kan alınması ve sonrasında ozonlanarak hastaya verilerek uygulanan ozon terapisi olan majör kan ozon tedavisidir. Bu tedavide tek kullanımlık steril ve bu iş için özel yapılmış vakumlu cam kan-serum şişeleri kullanılmaktadır. Ozon aynı zamanda kan yoluyla, kas içine, cilt altına, torbalama sistemi ile rektal (makat) ve vajinal yol gibi yöntemler ile birçok hastalıkta ve sağlığı korumak amacıyla kolaylıkla uygulanabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Vücut direncini ve bağışıklığı güçlendiriyor
Düger, bu tedavi sisteminin vücut direncini ve bağışıklığı da güçlendirdiğine değinerek, “Hiçbir sağlık problemi olmayan insanlarda enfeksiyon hastalıklarına direnci ve bağışıklığı güçlendiren ozon terapi, sık enfeksiyon geçiren kişilerde ve kanserde bağışıklığı zayıflayıp risk altında olanlarda bağışıklık sisteminde güçlendirme yapılmasını sağlar. Ozon immün modülatör yani bağışıklık sistemi düzenleyici olarak düşük ve orta dozlarda verildiğinde organizmanın biyolojik direncini harekete geçirmektedir. Ozon, kuvvetli bir antimikrobiyal ajandır. Ozona dirençli bakteri, virüs, mantar yoktur” şeklinde konuştu.
Virüsleri yok ediyor
Ozon terapinin virüsleri yok ettiğine vurgu yapan Düger, “Ozon tüm virüsleri tahrip edebilir ancak her virüsün yapısından kaynaklanan farktan dolayı ozona hassasiyeti farklıdır. Virüsün dış kısmında zarf denilen tabaka olanlar ozona daha hassastır. Grip virüsünde dış kısmında zarf olduğundan ozona en hassas virüslerdendir. Ozon hem virüse direkt etki ile hem de vücutta virüsü harap edecek maddeler oluşturarak viral hastalıklarda tedavi amaçlı da kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.