Panik ölüme yol açabiliyor

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Gürkan Ersoy, boğulma tehlikesi geçiren bir kişinin yaşadığı panikle kendisini kurtarmak isteyen kişinin ölümüne yol aç

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Gürkan Ersoy, boğulma tehlikesi geçiren bir kişinin yaşadığı panikle kendisini kurtarmak isteyen kişinin ölümüne yol açabildiğini bildirdi.
 
Doç. Dr. Ersoy,  yaptığı açıklamada, boğulmanın herhangi bir nedenle kişinin panik yapıp heyecanlanması, bu sırada nefesini tutarken dayanamayarak ağzını açması ve su yutmasıyla gerçekleştiğini söyledi.
 
Boğulma vakalarının temel nedeninin yeterince yüzme bilmemek olduğuna dikkati çeken Ersoy, "Yüzerken yorulmak, denizin çok dalgalı olması, ayak, baldır veya kola kramp girmesi ya da sara nöbeti ve kalp krizi gibi nedenler boğulmalara yol açabiliyor. Kalp, sara ve şeker gibi kronik hastalıkları olan kişiler yüzmek için suya girdiklerinde çok dikkatli olmalıdırlar. Alkollü ve tok karnına yüzmek de tehlikelidir" diye konuştu. 
 
Ersoy, iyi yüzme bilmeyen kişilerin denizden uzak durmasında yarar olduğuna işaret ederek, "Boğulma tehlikesi geçiren kişi ölüm korkusuyla panik halindedir. Beynine hava gitmediğinden hayata tutunmak için ilk önce şuursuzca kendisini kurtarmaya gelen kişiye sarılır ve onun da hayatını riske atar. O anda tek düşündüğü şey tutunacak bir noktadır. Boğulmama pahasına, bilinçsizce kurtarıcıya sarılır ve onu da hareketsiz hale sokar, hatta suya batırır. Çünkü o anda oluşan adrenalin deşarjıyla çok hareketli ve güçlü haldedir. Bu nedenle kurtarmaya gelen kişi muhakkak eğitimli olmalıdır. Aksi halde canından olabilir" ifadelerini kullandı.
 
Boğulma vakası varsa hemen olay yerine profesyonellerin gelmesinin sağlanmasının önemine değinen Doç. Dr. Ersoy, "Eğitimimiz yoksa boğulan kişiyi suya girerek kurtarmaya çalışmayalım" dedi.
 
Ersoy, erişkinlerde cinsiyet olarak erkeklerin kadınlara göre daha çok boğulduğunu, çocuklar için de en fazla havuzların risk taşıdığını vurguladı.
 
Ailelerin çocukları havuzdayken genellikle gazete ve kitap okuduğunu ya da başka şeylerle ilgilendiğini belirten Ersoy, "Bu sırada çocuklarını kontrol edemezler. Havuzlar çocuklar için çok tehlikelidir. Çocuklar güçlerinin sınırını bilemez, yüzeceğini zanneder ama süratle yorulur ve göz açıp kapatıncaya kadar boğulurlar" değerlendirmesini yaptı. 
 
Ersoy, yetişkinlerde daha çok tuzlu suda, gençler de ise sulama kanalı ve göllerde boğulma vakasıyla karşılaştıklarını, özellikle Karadeniz gibi hırçın denizlerin tehlikeli olduğunu kaydetti.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri