Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, kan PSA değerinde yükseklik olanlardan, prostat muayenesinde sertlik/düzensizlik olanlardan veya MRI görüntülemede şüpheli alan bulunanlardan erken tanı için mutlaka prostat biyopsisi alınması gerektiğini söyledi.
PSA'nın (prostat sepsifik antijen) prostat hücrelerinden salgılanan semenin (meninin) sıvılaşmasını sağlayan bir enzim olduğunu belirten Doç. Dr. Koyuncu, "Kan tahlili ile bakılır. Prostat kanserinde seviyesi artar. İdrar yoluna sonda takılması, sistoskopi (mesanenin kameralı sistemle görüntülenmesi), boşalmanın hemen sonrası, prostat iltihabı, prostat biyopsisi alınması, prostat ameliyatları sonrası ve prostat masajı sonrası geçici PSA yükseklikliği meydana getirebilir." dedi.
"Erken tanı için prostat biyopsisi alınmalı"
Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, kan PSA değerinde yükseklik olanın, prostat muayenesinde sertlik/düzensizlik olanın, MRI görüntülemede şüpheli alan bulunanlardan erken tanı için mutlaka prostat biyopsisi alınması gerektiğini söyledi.
"Tümör yakalama konusunda prostat füzyon biyopsi yöntemi öneriliyor"
Prostat biyopsisi standart olarak makattan yapılan prostat ultrasonu eşliğinde çoklu parça alınması şeklinde yapılabildiğini kaydeden Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, "Ancak günümüzde özellikle tekrarlayan biyopsi gerekliliği durumunda standart ultrason eşliğinde alınan prostat biyopsisi yerine tümör yakalama konusunda daha üstün olan Prostat Füzyon Biyopsi yöntemi önerilmektedir. Prostat füzyon biyopsisi, gelişmiş multiparametrikMR görüntülerindeki şüpheli tümör alanlarının, canlı ultrason görüntüsüyle birleştirilerek tümör şüpheli alanlardan, minimum sapmalı ve nokta atışı biyopsi alınmasını sağlar. İlk olarak MR görüntüleri 3 boyutlu hale dönüştürülür ve bu 3 boyutlu MR görüntülerinde tümör şüpheli alanlar işaretlenir. Daha sonra bu işaretlenmiş 3 boyutlu MR görüntüleri, yine 3 boyuta dönüştürülmüş olan canlı ultrason görüntüsüyle birebir eşleştirilerek (füzyon), şüpheli bölgelerin biyopsi işlemi sırasında ultrason üzerinde görülmesine olanak sağlar ve hedefe yönelik biyopsiye imkan tanır." ifadelerini kullandı.
"Doğru tanı konma ihtimali artıyor"
Dr. Koyuncu, füzyon biyopsi ile hedefe yönelik biyopsi imkanından dolayı iğneyle daha az parça alınması mümkün olduğunu belirterek, "Bu sayede daha düşük enfeksiyon ve kanama riski mevcuttur. Ayrıca biyopsi, tümörlü bölgeye yönelik minimum sapmayla gerçekleştirildiği için doğru tanı konma ihtimalini artırır ve tekrarlayan biyopsi gereksinimi de azaltmaktadır." şeklinde konuştu