Ülke sağlık yönetiminde TEHDİT ve ŞANTAJ ilk kez açıktan bir yönetme biçimi olarak karşımızda duruyor.
Vakıf Gureba Hastanesi’nin 160 asistan hekimini yasadışı olarak sürgüne zorlamanın açıklamasını istiyoruz!
Fakir ve garipleri tedavi etme misyonlu, 167 yıllık tarihi yok sayılarak çok değerli arazisi ve hastane birikimi ile özel bir vakıf üniversitesine devredilen Vakıf Gureba Hastanesi’nde adaletsizlik ve keyfiliğin şahikası yaşanıyor.
Zorlu bir Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) sonrasında İstanbul’da Vakıf Gureba Hastanesi’nde asistan olarak çalışma hakkını kazanan ve yıllardır burada geceli gündüzlü hizmet veren 160 asistan hekim, Rize, Konya, Trabzon, Erzurum illerine zorla gönderilme tehdidi ile karşı karşıya.
Devir Yasası’na göre İstanbul’daki diğer hastanelerde görevlendirilmesi gereken hastane hekimlerinden şefler ve uzmanların ataması böyle yapılırken, ev ve aile düzenlerini İstanbul’da kurmuş olan yüzlerce asistan bir anda başka illere gönderilme tehdidi ile baş başa kaldı. Bu tehdidin asistanların gönüllü olarak “Özel Üniversite Hastanesinde” kalma dilekçeleri vermelerini sağlamak amaçlı olduğu biliniyor.
İstanbul TABİP ODASI YÖNETİM KURULU