Çocuk sahibi olmak için çabalıyor ancak açık bir sebep bulunamıyorsa 'ağır metaller' akla gelmelidir.
Kadın ve erkeğin fertilitesi vücudunda bulunan ağır metallerden oldukça etkilenir. Bunlar üreme ile ilgili dokulara bağlanır ve birtakım değişikliklere yol açarak fonksiyonlarını bozarlar. Bir çiftin doğurganlığı hem erkek hem de kadının üreme kabiliyetine bağlıdır. Son çalışmalar göstermektedir ki çevresinde ağır metallere maruz kalan çiftlerde gebelik daha zor oluşmaktadır.
Erkeğin kanında kurşun miktarının çok olmasının, sperm hareketliliğini ve sperm sayısını azaltması sebebiyle, eşinin gebe kalma süresinin uzayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Süha Sönmez; 'Ağır metalleri genel olarak günlük yaşantımızda alırız. Yaşadığımız ortama hava, su, yiyecekler, insanlar tarafından üretilen sayısız kimyasal maddeler ve ürünler vasıtasıyla karışan ağır metaller nefes alma, yutma, ciltten emilme yollarıyla vücudumuza girerler. Eğer ağır metallerin vücudumuza giriş hızı, vücudumuzun onları dışarı atma hızından düşükse, zaman içinde vücudumuzda birikim yaparlar.
Bu maddeler karaciğer, beyin, kemik iliği ve böbrek gibi yaşamsal organlarımıza geri dönülmez hasarlar verebilir. Mesela kurşunun kemik iliği için toksik olduğu ve bu organın çalışmasını tümüyle durdurabileceği çok iyi biliniyor. Alüminyumun alzheimer hastalığı ile ilişkili olduğunu gösteren bazı bulgular var. Kadmiyum böbrek kanseri ve kısırlık nedeni olabilir.' dedi.
Kadınların kullandığı kozmetiklerin çoğunda bu toksik metallerden az miktarlarda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Süha Sönmez; 'Eğer bunları devamlı kullanırsak dolaşıma katılırlar ve kendilerine yerleşecek bir yer bulurlar. Eğer üreme sisteminize veya endokrin sisteminize yerleşirlerse kısırlığa yol açabilirler. Alüminyum içeren deodorantlar sinir sistemine ve bağışıklık sistemine olumsuz etki yapabilirler.
ŞAMPUAN, DİŞ MACUNU, KOZMETİK...
Meyve suyu ya da diğer gazlı içecekleri direkt olarak teneke kutudan içtiğinizde bu maddeye maruz kalma durumu söz konusudur. Gebe kalmada zorluk çekenler bu alışkanlıktan vazgeçmeliler. Bu içeceklerde bulunan fosforik asit kutulardaki alüminyumu parçalar içeceğinize karışarak vücudunuza girer.
Endüstriyel ürünlerin üretiminde ağır metallerin yoğun bir biçimde kullanılması nedeniyle, insanların ağır metallere maruz kalma oranı son 50 yılda çok ciddi bir şekilde artmıştır. Civalı amalgam dolgular, boyalar ve musluk suyundaki kurşun, işlenmiş gıdalar, kozmetik ürünleri, şampuan ve saç ürünleri, diş macunlarındaki kimyasal kalıntılar nedeniyle insanlar her an ağır metallerle iç içe yaşamaktadır. Günümüzün endüstriyel toplumunda bu durumdan kaçış imkanı ne yazık ki yok gibi görünmektedir.
ARSENİK, CIVA VE KURŞUN İNSAN SAĞLIĞINA OLDUKÇA CİDDİ ZARARLAR VERİYOR
Günümüzde ne kadar dikkat edilirse edilsin arsenik, cıva ve kurşun gibi insan sağlığına oldukça ciddi zararlar veren metaller, ev ortamında bulunan malzemelerden vücudumuza geçebilmektedir. Evlerimizde bulunabilecek bu malzemelerin başında; sırlı çanak- çömlekler, bitkisel destekleyici ürünler, bazı gıdalar, bahçe için kullanılan böcek veya bitki öldürücü kimyasallar gelmektedir.
Evlerde bulunabilen ve kurşun içeren malzemeler antika olarak bulundurulan eskiden boyanmış mamuller (tablo veya mobilya gibi); kurşun içeren kristallerdir. Ayrıca özellikle geleneksel Çin tıbbında kullanılanlar başta olmak üzere diyetsel destekleyici ürünler de kurşun içermektedir. Ayrıca Çin'de üretilen bazı mücevherlerde de kurşun bulunmaktadır.
Özellikle köpekbalığı, kılıçbalığı, tonbalığı, turnabalığı, tirsi, levrek ve Atlantik som balığı gibi bazı büyük balıklar da bol miktarda cıva içermektedir. Bu balıkların yoğun olarak tüketilmesi de vücutta civa birikmesine neden olabilmektedir.
Bazı bahçe bakımı için kullanılan böcek veya bitki öldürücüler de arsenik bulunmaktadır. Bu ürünler kullanılırken ürünün kullanma talimatının iyice okunması ve gerekli önlemlerin alınması gereklidir.
Ağır metaller vücuda girdiklerinde çinko, bakır, magnezyum ve kalsiyum gibi temel minerallerle mücadele içine girer, onların yerini alır ve organların sistem fonksiyonlarını engeller. İnsanlar endüstriyel çalışma, farmasötik imalat ve tarımda ağır metallerle temasa geçebilirler. Çocuklar ise bu metallerin bulaştığı topraklarda oynamanın bir sonucu olarak zehirlenebilir.