Balık yağında bol miktarda bulunan Omega 3 yağ asitlerinin büyüme ve gelişme için hayati önem taşıdığı belirtildi.
Trabzon'da özel bir hastanenin Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Barış Vurallı balık yağının hamilelik döneminde alınmasının önemine işaret ederek Omega 3 yağ asitlerinin vücut tarafından üretilemediği için dışarıdan yiyecekler ve balık yağı gibi ilaçlardan temin edildiğini söyledi.
Dr. Vurallı, balık yağında bol miktarda bulunan Omega 3 yağ asitlerinin büyüme ve gelişme için hayati önem taşıdığını belirterek şöyle konuştu: "Omega 3 yağ asitleri vücudumuz tarafından üretilemediği için dışarıdan yiyecekler ve balık yağı gibi ilaçlardan temin edilmelidir. Günümüz tipik beslenme tarzında aldığımız omega 3 miktarı genelikle ihtiyacımızdan daha az miktardadır. En önemli omega 3 yağ asitleri EPA (Eikosapentaenoik asid) ve DHA (Doksaheksaenoik asid)’dır."
Yapılan çalışmaların bu yağ asitlerinin eşsiz faydaları olduğunu gösterdiğini anlatan Vurallı, şunları söyledi: "EPA kalp ve dolaşım sistemi, bağışıklık sistemi ve inflamatuar yanıt oluşumunda önemlidir. DHA beyin, göz ve sinir dokusu sağlığında önemli etkileri vardır. Yeterli omega 3 alımı hormonlara benzer yapıdaki prostaglandin denilen maddelerin dengeli bir şekilde yapımında gereklidir. Prostaglandinler vücudumuzda pek çok yerde örneğin kan basıncının düzenlenmesi, sinir sistemi çalışması, kanın pıhtılaşması, enflamasyon ve alerjik yanıt oluşumu, böbrek ve sindirim sisteminin fonksiyonları ve diğer hormonların üretilmesi gibi fizyolojik etkileri vardır. Yiyecekler ile alınan yağ asitlerinin yapısına göre, bazı tip prostaglandinler daha fazla üretilmektedir. Vücudumuzda düzgün üretilemeyen bu prostaglandinler hastalıklara neden olabilmektedir. Omega3 yağ asitleri faydalı prostaglandin üretimini artırarak kalp hastalıklarının oluşumunu önlemekte, hafıza gibi bilişsel fonksiyonlarımızı desteklemekte ve vücudumuzdaki enflamasyon yanıtlarını düzenlemektedir.”
GEBELİK ÜZERİNE OLAN FAYDALARI
Anne karnındaki bebeğin omega 3 yağ asidine ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Dr. Vurallı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Omega 3 yağ asitlerinin bebeğin beyin dokusu ve göz gelişimi üzerinde önemli etkileri vardır. Ne yazık ki günümüz beslenme alışkanlıkları nedeni ile yiyeceklerden aldığımız omega 3 miktarı oldukça yetersiz kalmaktadır. Anne karnında bebekler beyin dokusu gelişimi için anne de bulunan omega 3 yağ asitlerini kullanmakta bu nedenle gebenin omega 3 yağ asidi ihtiyacı artmaktadır. Omega 3 yağ asitlerinin ayrıca gebelik üzerine olumlu etkileri vardır. EPA ve DHA tüketimi arttığında erken doğum olasılığı azalmakta, preeklampsi riski azalmakta doğacak bebeğin kilosunun artmasında olumlu etkileri vardır. Omega 3 eksikliği ile birlikte annelerde depresyon riski artmaktadır. Bu durum sık aralıklarla doğum yapan annelerde doğum sonrası depresyonun neden daha şiddetli ve uzun sürdüğünün bir nedeni olarak gösterilmektedir. Ne yazık ki çoğu kadın gebelikleri sırasında ve doğum sonrası dönemde balık yağı tüketiminin sağladığı faydalar konusunda yeterince bilgilendirilmemektedir."
BALIK YAĞI TÜKETİMİ TAZE BALIK TÜKETİMİNDEN DAHA GÜVENLİDİR
Taze balık yerine balık yağı tüketilmesinin daha sağlıklı olacağını ifade eden Dr. Vurallı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taze balık tüketimi, balığın yaşadığı ortama bağlı olarak civa gibi çevresel toksinler içerebilir. Kaliteli balık yağı üretiminde bu tür istenmeyen toksinler ileri düzey rafinasyon işlemleri ile ortadan kaldırılır. Bu nedenle gebelik sırasında balık yağı tüketimi taze balık tüketiminden daha güvenlidir. Yüksek kaliteli balık yağı balık gibi kokmamalı ve tadı balık tadında olmamalıdır. Tadı ağır şekilde balık kokan veya bu kokuyu bastırmak için yapay tatlar kullanılan ürünleri tüketmekten sakınmak gerekir. Bazı balık yağları morina balığının karaciğer dokusundan elde edilmektedir. Bu çeşit balık yağlarında bazı vitamin ve toksik madde bulunabilir. Bu nedenle içerisinde A vitamini ve D vitamini gibi ek vitamin bulunan balık yağları tercih edilmemelidir.”