Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, KOAH hastalığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Haber61.net‘in sorularını yanıtlayan Özlü, KOAH hastalarının kış mevsiminde birçok bakımdan risk altında olduğunu, yağışlı, sisli, soğuk havaların bu tür hastalarda şikâyetleri arttırdığını belirtti.
Haber61; Sayın Prof. Dr. Tevfik Özlü KOAH nedir? Karadeniz’de KOAH tablosu nasıldır ?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) halk dilinde "kronik bronşit", "müzmin bronşit" gibi adlarla bilinen bir akciğer hastalığıdır. Amfizem ve kronik bronşiti kapsayan KOAH' ın en önemli özelliği, akciğerlerdeki hava yollarının daralmasına bağlı olarak nefes alıp verme sırasında hava akımının kısıtlanmasına neden olan süreğen (kronik) bir hastalık olmasıdır.
Göğüs hastalıkları Sadece bölgemizde değil, ülkemizde ve dünya’da en çok görülen, en çok öldüren en çok sakat bırakan ve en çok tedavi maliyetlerine yol açan hastalıklar arasında yerini alıyor. Liste başı durumdadır. Dünya sağlık örgütünün belirlediği rakamlara ve Türkiye’de yapılan çalışmalara bakacak olursak insanı en çok öldüren 10 hastalığın dördü Göğüs Hastalıkları ile ilgili bunlardan biri ZATÜRRE, KOAH (Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı), AKCİĞER KANSERİ ve VEREM dir. Tıpta yan dallarla birlikte 50- 60 branş olduğunu düşünürsek öldürücü sırada ilk 10 giren hastalığın Göğüs Hastalıkları olduğunu görüyoruz. Karadeniz bölgesi için durum biraz daha öncelikli. Bölge olarak sigara içme oranımız çok yüksek. KOAH ve AKCİĞER KANSERİ oluşumunda sigaranın çok büyük etkisi var. Bölgemizde astım ve solunum yolları hastalıkları çok fazla görülüyor. Hasta yükümüzün önemli bir kısmını bunlar oluşturuyor. KOAH, AKCİĞER KANSERİ, ASTIM, ZATÜRRE çok sık rastladığımız bir halk sağlığı sorununu oluşturuyor.
Karadeniz’de KOAH hastaları normal popülâsyonda ve genç popülâsyonda çok göremiyoruz ama 40-50 yaş üzerinde aşağı yukarı erkeklerin %30 kadarı, kadınlarda ise %10 KOAH görüyoruz. Bu tablonun erkeklerin içtiği sigaraya ve Gümüşhane Bayburt taraflarına indiğimiz zaman tandır, soba dumanının solunmasına bağlı olduğunu düşünüyoruz.
Haber61; KOAH hastalığı nasıl oluşur? Hastalığın gelişmesinde en büyük etken nedir?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Hastalığın başlıca nedeni sigaradır. Öncelikli olarak KOAH deyince sigara akla geliyor. Ama sigara içen hastalar hemen KOAH hastası olmuyor en az yirmi otuz yıl sonra hastalık ortaya çıkıyor. 45-50 yaşından sonra daha fazla ortaya çıkıyor. Yıllar yılı sigaraya bağlı olarak ciğerlerde büyük bir tahribat oluşuyor ve bu tahribat giderek ilerliyor bir süre sonra akciğerlerde etkisini göstermeye başlıyor. Kişi nefes almakta zorluk çekiyor, yürüyemez hale geliyor, kendi ihtiyaçlarını göremez hale geliyor. Gece uyku uyuyamıyor geceyi oturur vaziyette geçirmek zorunda kalıyor. İnsanlar 20-30 sene sigara içer onun keyfini sürdüğünü düşünür 50 yaşından sonra da sigaradan dolayı sağlığını kaybeder eziyet çeker ve sigara içmenin bedelini bu şekilde öder.
Haber61; Göğüs Hastalığına yakalanan her hasta KOAH olur mu? Hastaların KOAH olduğunu nasıl anlarız?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; KOAH’ın teşhisi tıbben mümkün. Doğru tanı koyma noktasında tıbben bir sıkıntımız yok. Fakat hastalar genelde gecikiyor. Kendilerini iyi hissediyorlar. Hastalık hemen belirti vermiyor 20-30 sene hissettirmeden ilerliyor ve ortaya çıktığında ise geri dönüşü olmuyor.
Haber61; Bu tür hastalıkların kesin tedavisi var mı?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Tedavi imkanlarımız var tabi. Yeni ilaçlar yeni tedavi şekilleriyle hastalığı kontrol altına alabiliyoruz ama akciğerlerde oluşan tahribatı maalesef geri çeviremiyoruz. Sadece ilerlemesini durdurabiliyoruz. Hastalığı kontrol altına alarak hızını durdurmaya ve hastayı biraz daha rahatlatmaya çalışıyoruz ama tamamen yok edemiyoruz.
Normalde KOAH hastalarında en önemli şey erken teşhistir. Hastalar erken teşhis edildikten sonra sigarayı da bırakabilirseler ondan sonraki süreçte hasta rahat eder. Hastayı rahatlatan tedaviler elimizde var. Bu tedavileri gerektiği gibi alırsa takiplerini yaptırırsa ve hekimlerin dediklerine uyarsa çok sıkıntı yaşamaz. Ama çok ileri bir evrede gelinirse ve solunum yetmezliği dediğimiz tablo gelişmişse işler zor oluyor. O zamanda tedavi seçenekleri var tabi ama hasta sürekli oksijen almak zorunda kalabilir. Solunum cihazı ya da makineye bağlı yaşamak zorunda kalabilir. Hastalığın tedavisi hastaya göre değişkenlik gösterebiliyor her tedavi her hastaya uymuyor. Burada hastayı iyi değerlendirip ona göre tedavi şeklini seçmek gerekiyor. KOAH için konuşacak olursak bu hastalığın mucize bir tedavisi yok. Bazen çevreden duyuyoruz bitkisel çözüm, biyoenerji gibi şeyler konuşuluyor bunların bilimsel bir geçerliği yok.
KOAH KIŞIN ARTIYOR
Haber61; Bildiğimiz gibi kış mevsimi içindeyiz. Akciğer Hastaları kışın nelere dikkat etmeli, kendilerini çevresel etkenlerden nasıl korumalı?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Kışın Akciğer hastalarının durumlarında ağırlaşma ve kötüleşme olabilir. Ani gelişen ataklar ve alevlenmeler geçirebilirler. Kışın soğuk havada özellikle gribal enfeksiyonların salgın yaptığı dönemlerde bu hastalar gribal bir hastalığa yakalanırsa hemen akciğerlerinde bir alevlenme olur. Normal insanların ayakta atlattığı durumları bu hastalar yatarak geçirmek zorunda kalır. Onun için hastalar salgınlardan korunmalı, etrafta gribal bir salgın varsa bu hastalar sokağa çıkmamalı ve kendilerini korumalılar. Grip salgınları sırasında toplumla haşır neşir olmamaları gerekir. Koah’lı hastalar kışın soğuk algınlığından kaynaklı hastalıklara yakalanmamak için Eylül ve Ekim aylarında grip aşılarını yaptırmaları gerekir. He yıl bunu tekrarlatarak kışa hazırlanmaları gerekir bu koruyucu olur. Bunun dışında kendilerinin mevcut tedavilerini aksatmayarak kontrollerine gitmelerini tavsiye ediyoruz. Bol sıvı gıdalar alınmalı ve temiz hava teneffüs edilmeli. Çünkü kışın evin içinde toz, soba dumanı, kömür dumanı bu hastaları rahatsız eder. Dış atmosferin kirliliği de etkendir. Dolayısıyla dışarıda havanın kirli olduğu saatlerde sokağa çıkılmamalı. Kışın şehrin havası ağırlaşıyor kimyasallar partiküller havayı kirli hale getiriyor. Sağlıklı insanlar dahi bu durumlarda dikkatli olmalı havanın kirlendiği saatlerde dışarı çıkmayarak evde temiz hava da kalınmalı.
Haber61; Hastalar için Akciğer nakli yapılması çözüm olabilir mi? Dünyada ve ülkemizde Akciğer nakli başarılı oluyor mu?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Akciğer nakli dünyada böbrek yada karaciğer nakli gibi başarılı olmuş bir tablo çıkarmıyor. Nakiller çok iyi seçilmiş olgularda yapılıyor fakat başarı oranları çok iyi değil. Maalesef ülkemizde akciğer nakli için başarılı bir merkez oluşmuş değil, bir iki merkezde yapıldı ama sonuçlar çok yüz güldürücü olmadı. Bu nakil işlemleri yapılamaz demek değildir ve nakil üzerine çalışmalar devam ediyor. KOAH’ın en güzel tarafı şu. Tedavi zor belki ama önlenebilir bir hastalık. Sigara içmediğiniz zaman KOAH olmuyorsunuz örneğin. Hastalıktan korunmak için yapılabilecek en güzel şey sigara içmemek, sigara içiyorsanız da hemen bırakmak.
Haber61; Akciğer hastaları için Trabzon’da yada Türkiye’nin herhangi bir ilinde Rehabilitasyon merkezi var mı?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Ülkemizde bu tür merkezler çok sınırlı ve az. Biz bunlara Pulmöner Rehabilitasyon diyoruz. Akciğer Rehabilitasyon merkezleri yok denecek kadar az. Aslında bu merkezlerin Akciğer hastalarına çok büyük katkısı olur ama rehabilitasyon konusu biraz sahipsiz bir konu bu durum bizleri de üzüyor. Bu konuda bazı sıkıntılar var.
ONKOLOJİ HASTANESİ TRABZONA YAPILACAK BUNU HEP BİRLİKTE BAŞARDIK.
Haber61; KTÜ Farabi Hastanesi Başhekimi olduğunuz için sizden birazda sağlık alanındaki gelişmeler hakkında bilgi alalım. Onkoloji Hastanesinin yapımına ne zaman başlanıyor?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Burada önemli olan Kalkınma Bakanlığının bu projeyi kabul etmesiydi ve proje kabul edildi. Şimdi bize kaynak aktarması gerekiyor. 2014 bütçesi içinde onu da kabul etti. Önümüzdeki yıl içinde bütçeler açıldığında bu para bize aktarılacak. Biz ihale hazırlıklarına başladık hastanenin projesi çiziliyor. Proje çizilip ihaleye çıkılacak. Bu proje en erken en çabuk şekilde 3 yıl içinde bitirilecek bir proje sonuçta bir yerden başlandı ve önemli olanda oydu. Trabzon ve Bölge için gerekliydi çünkü KTÜ Farabi Hastanesi bölgeye hizmet veren bir hastanedir. Burada bizim hizmet verdiğimiz 4 milyona yakın bir insan nüfusu var. Bütün bu insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir proje hazırladık ve öyle sunduk. Onkoloji Hastanesi yapımının kabul edilmesi çok güzel bir karar oldu inşallah daha iyi olacak. Onkoloji Hastanesinin Trabzon’a ve bölgeye kazandırılması kurumsal bir iştir. Burada Sayın Rektörümüz Süleyman Baykal bu konuyla çok yakından ilgilendi. Baştan beri bu projenin kabul edilmesi için girişimlerde bulundu. Bizlerde elimizden gelen desteği verdik. Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız Erdoğan Bayraktar, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Dr.Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Milletvekilerimiz ve Trabzon basını ve kamuoyu Onkoloji Hastanesinin Trabzon’a kazandırılması konusunda elinden gelen desteği verdi hep birlikte başardık. Ben emeği geçen ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.
Haber61; Özlü KTÜ’de yanık ünitesi var mı?
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Bu bölgede yanık ünitesi sadece KTÜ Farabi hastanesinde var. Burada alanında uzman hekimlerimiz ve her türlü teknolojik imkânlarımız mevut. Bizim yanık ünitemiz Türkiye’deki sayılı yanık ünitelerinden bir tanesidir. Üçüncü basamak ileri derecede donanımlı bir yanık ünitemiz var. Burada hizmet veriyoruz. Bu konuda sadece bölgemizde değil başka bölgelerden de bize hasta geliyor. Yanık ünitemiz 3 yıldır hizmette. Şu anda biz burayı yanık merkezi haline getiriyoruz. Yatak sayımızı artırarak daha modern bir merkez oluşturmak için ihalesi verildi ve şu an yapılıyor. Mevcut ünitemiz de üçüncü basamak ruhsatıyla çalışan sayılı ünitelerden biridir.
KTÜ FARABİ HASTANESİ KENDİNİ YENİLEYERK BÜYÜYOR
Biz devamlı bölge insanımızın ihtiyaçlarını göz önüne alarak planlamalar yapıyoruz. Yakın zamanda 10,000 m² ek binamızı hizmete açtık. Önümüzdeki yıl acil servis ve yoğun bakım ünitemizi hizmete açıyoruz. Farabi Hastanesi sürekli kendini geliştiriyor ve yeniliyor. Biz şunu biliyoruz ki bu bölgedeki bütün hastaneler zor hastaları, tedavilerini üstlenmek istemedikleri ve altından kalkamadıkları hastaları bize gönderiyorlar. Ama bizim bir başka yere gönderme lüksümüz yok. Burası en son çare diye gelinen bir yer. Dolayısıyla biz bütün hastalara hizmet vermek üzere kendimizi geliştiriyoruz. Onun için 14,000 m² acil ve yoğun bakım ünitesini hizmete açacağız. Şu an yapım bitmiş olan ameliyathanemiz var onu da hizmete açmayı planlıyoruz. Böylelikle ameliyat odamızı ikiye katlanış olacağız şu an 12 odada ameliyat yapılıyor. Onunla beraber 12 yerine 24 odada ameliyat yapacağız buda hastalara daha hızlı hizmet vermemizi sağlayacak.
Haber61; Sayın Prof. Dr. Tevfik Özlü, bizleri kabul edip değerli bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyoruz başarılar diliyoruz.
Prof. Dr. Tevfik Özlü; Ben teşekkür ederim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.