Trabzon'da estetik ve plastik cerrahi alanında büyük adımlar atılmasına vesile olan AYA Klinik ikinci yılında giderek artan bir ilgiyle hizmetlerini sürdürüyor.
AYA Klinik ortaklarından Estetik ve Plastik Cerrahi Ercan Yavuz Trabzon'da kendilerinin de dahil olduğu uzman kadro sayesinde Trabzon'da yapılamayan ameliyat olmadığını ve bu sebeple hiç kimsenin Trabzon dışına giderek bu anlamda çözüm aramasına gerek olmadığını söyledi.
2007 yılının ilk aylarında üç hekim arkadaş olarak bir araya gelerek kurdukları AYA Klinik bugün oldukça geniş bir bölgeye hizmet veriyor. Sadece Trabzon değil komşu illerin yanı sıra Türkiye'nin çeşitli illeri ve yurtdışından da hastaları olduğuna işaret eden Ercan Yavuz, beklentinin üzerinden bir ilgi görmekten dolayı da ayrıca gurur duyduklarını söyledi.
AYA kliniği açma sebebiniz nedir, bu düşünce sizde nasıl doğdu?
Biz estetik cerrahız, estetikle ilgili cerrahi işlerin hepsini bulunduğunuz mevkilerde yapma şansına sahip cerrahlardır ama estetik cerrahın yanında onunla ilişkili o alana yakın ekstra uygulamalar var. Cerrahi uygulamaları dışında bölgesel zayıflama uygulamaları, lazerle leke ve dövme tedavileri var, lazerle epilasyon var, çeşitli mezoterapi seçenekleri var, bu tarz hizmetlerde estetik cerrahi ile yan yana sürebilecek işlemler. Bir muayenehane şartlarında bu dediğim ilave yan hizmetleri de sunmak çok zor, dolayısıyla bir klinik tarzında örgütlenip estetik cerrahi ile alakalı diğer hizmetleri de o ünite içerisinde vermeyi amaçladık. Yani ilave hizmetleri de estetik cerrahi ile bir arada hastalarımıza sunabilmekti amacımız.
Daha önce görev yaptığınız devlet hastanelerinde alanınıza yönelik hizmetlerde yoğunluğa cevap verebiliyor muydunuz?
Verdiğimiz hizmetlerin bir kısmı estetik olduğu için bunlar özel hizmetler, resmi ya da özel sigortaların karşılamadığı hizmetler. Devlet hastanelerinde bu tür hizmetler bugün de verilmiyor. O anlamda diğer hizmetleri biz zaten kendi muayenehanelerimizde ya da özel hastanelerde çözmeye çalışıyorduk. Böyle bir işletme açtıktan sonra bunun önünün ne kadar açık olduğunu, Trabzon'un ya da bölgenin ne kadar ihtiyacı olduğunu görme şansımız oldu.
AYA Kliniği açtıktan sonra kendinizi ne kadar anlatabildiniz, beklediğiniz ilgiyi gördünüz mü?
Böyle bir hedef için bizim belli hedeflerimiz var, birinci yılda kabaca şu kadar hizmet verebilirsek bu bizim için yeterlidir diye düşündüğümüz noktalar vardı. Bu sözünü ettiğimiz hizmetlerin yani hem estetik cerrahinin hem de estetik cerrahiye yakın diğer hizmetlerin tamamı açısından söylersem; bizim hedeflerimizin bir adım önünden gittik, başlangıç aşamasında da böyleydik, bizim beklentilerimizden daha fazla bir teveccühle karşılaştık.
Trabzon insanı kendini beğeniyor mu, erkekler mi kadınlar mı daha çok estetik için size geliyor?
1995 yılında plastik cerrahiye başladım. Asistanlık hizmetim başladı, 1995'den 2009'a yaklaşık 14 yıllık bir tecrübem var. Bu ihtisası da Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde aldığım için Karadeniz Bölgesi'nin bu tür hizmetler bakışını anlama ve değerlendirme şansım oldu. Şunu söyleyebilirim, bu anlamda kadının eline erkeğin su dökebileceğini söylemek yersiz olur. Bu Trabzon için de Karadeniz için de tüm dünya için de böyle Ama Karadeniz Bölgesi'nde erkeklerin bizim hizmetlerimize daha fazla alaka göstermesinin başında burunla alakalı sorunlar geliyor. Çünkü Karadeniz Bölgesi'nde burunla ilgili sorunlar daha çok etnik sorunlar. Bu problemle karşılaşma çokça olası, bunun yanında Karadeniz Bölgesi'nde coğrafi şartlar ve insanların biraz hırçın olmalarından dolayı burun travmaları daha fazla oluyor. Bundan dolayı erkekler bizde önemli sayılabilecek fazla yer tutuyor. Ancak tüm dünyada estetik cerrahilerin tamamı mutlaka kadınların daha fazla tercih ettiği uygulamalardır.
Maliyet olarak insanlar bu tür hizmetlerin karşılığını ödeme gücüne sahip mi, gözlemleriniz nelerdir, siz nasıl yardımcı oluyorsunuz müşterilerinize?
Ben bu anlamda yaklaşık beş-altı yıllık tecrübe sahibiyim. Başlangıçta estetik cerrahi uygulamalarının fiyatının hakikaten fazla geldiğini söyleyebilirim. Benden daha önce Trabzon'da uzun yıllar estetik cerrahi alanında hizmet vermiş meslektaşlarımız, büyüklerimiz vardı. Kendi adıma söyleyebilirim ki başlagınıçta bu rakamlar insanlara ciddi rakamlar olarak görüldü. Ancak zaman içinde arz-talebe göre bir skala oluştu. Biz de Karadeniz Bölgesi'nin imkanlarına uygun ya da onlara yakın ücretlerle çalışma yolunu seçtik. Ekonomik açıdan çok ciddi kaygılar kaçınmalar olduğunu söyleyemem.
Sadece Trabzon'a değil, sanırım diğer bölgelere de hizmet veriyorsunuz, hasta göçü alıyor musunuz?
Çok yoğun miktarda oluyor, bunlardan her zaman için Rize, Artvin, Giresun'u başta saymak lazım. Ancak Gümüşhane, Ordu, Bayburt'tan da çokça hastamız oluyor. Artık bunu bölge ile bile sınırlamak bile çok zor. Sizin başarınız ve becerinize dayalı olarak Türkiye'nin her yerinden hatta yurtdışından çokça hasta bulabilme şansımız var. Bunu çok yakından görüyoruz. Burada bir hastamızı memnun ediyorsak, İstanbul'daki yakını gelip burada ameliyat olabiliyor. Biz bunu çok yaşıyoruz. Sadece Karadeniz Bölgesi'ne hizmet veriyoruz diyemeyiz. Sadece şehir dışından sadece buraya ameliyat olup geriye giden çokça insan var. Bilindiği gibi yurtdışında yaşayan çok Karadenizli var. Onlardan da, gerek yurtdışında ameliyatların çok pahalı olması, gerekse güven konusundan dolayı epey tercih alıyoruz.
Pek çok konuda estetik ameliyatın yanı sıra ameliyatsız çözümler de sunuyorsunuz. Piyasada çokça tanıtımı yapılan ürünlerle dışarıdan tedavinin etkinliğine inanıyor musunuz?
Estetik plastik cerrahinin ameliyatsız güzellik derken kastettiği uygulamalardan bahsetmek gerekiyor öncelikle. Bizim sık yaptığımız uygulamalar ya da estetik cerrahinin yan uygulamaları nelerdir. Botoks ya da dinamik kırışıklıklar ya da hareketle oluşan minik kaslarımızı kullanmakla oluşan kırışıklıkların yok edilmesidir. Bunlar nedir; burun kökü çizgilerimiz, kaşlarımızı kaldırdığımızda oluşan alın çizgilerimiz, gülümsediğinizde gözlerinizi kıstığınızda kaz ayağı çizgiler denen göz kenarındaki kırışıklıklardır. Bunlarda lazer de kullanılabilir ama ağırlıkta botoks kullanıyoruz. Çok basit bir uygulamadır. Hastamızın on dakikasını alır, günlük aktivitesine hemen dönebilirler. 4 ila 6 ay etkinlik süresi olan bir uygulamadır. Bunun yanında yüzdeki diğer kırışıklıkların yada volüm kaybetmiş alanlara dolgu tedavilerimiz var. Burun ile ağız köşesi arasında uzanan kısımdaki çizgilerde eğer çok derinleşme var ise biz buralara dolgu yapıyoruz. Bu dolguların da 4 aydan 2 yıla kadar kalıcılıkları uzayan dönemi oluyor. Elmacık kemiklerini belirginleştirmek için dolgu tedavisi yapılabilir. Yanaklarda çökük kısımları belirginleştirmek için dolgu tedavileri yapılabilir. Yada alında burun kökünde istirahat halinde olan kırışıklıkları dolgu ile düzeltebiliriz. Bunun dışında dudak dolgunlaştırması dudak büyütmesi denen işlemi yapabiliriz, bu ameliyatla da yapılabilir. Bunlar estetik cerrahinin uygulama alanları. Bunun yanında bölgesel incelme teknikleri var. Bölgesel incelmede karboksiterapi, mezotarapi, radyofrekans tedavileri, lenf drenaj tedavileri gibi seçeneklerimiz var. Onun dışında cilt bakımları. Klasik cilt bakımları, peelingler, cilt soyma işlemleri. Cilt soymayı bitkisel, kimyasal ve lazerle cilt soyla şeklinde yapıyoruz. Mikrodermabrazyon denilen alüminyum oksit kristallerini kullanarak cilt soyma yada dermabrasyon gibi çok çeşitli seçenekler var. Yani kişilerin sorunlarına göre sunduğumuz tedavi seçenekleri var. Bunlar daha çok ciltle ilgili çözümlerimizdir. Kliniğimizde lazer epilasyon, lazerle dövme çıkarma, leke çıkarma tedavileri yapıyoruz. Ve buna benzer lazer işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Solaryum uygulamalarımız var. Profesyonel diyetle zayıflama uygulamalarımız var. Ameliyatsız olan uygulamalarımız bunlar.
Selülit yada benzeri sorunlar için dışarıdan uygulanacak tedavilerin çok fazla bir katkısı maalesef yok. Dışardan derken ilaç ya da krem tarzı uygulamaların çok küçük katkıları vardır. Selülit, hafiften ağır derecelere kadar değişen boyutlarda olabilen bir problem. Biz selülit için daha çok radyofrekans tedavisi, infrared, vakum tedapi ve radyo terapi içeren özel bir cihazımız var. Bununla seanslar halinde tedavi uyguluyoruz. Yaklaşık iki aylık bir programla selülitleri en az bir derece azaltma şansımız var. Tedavi sonrası diyet vermiyoruz ancak insanlar dikkat etmeleri gereken konuları üç aşağı beş yukarı biliyorlar, bizler de basitçe bunları söylüyoruz.
Trabzon'daki bir insan herhangi bir ameliyat için İstanbul'a yada başka bir şehirlere gitmesine gerek varmı?
Biz bu işi yapıyoruz, bizden önce de Trabzon'da yapan da vardı. Bu hizmetlerin tamamını değil ama bir kısmını veren başka hekim arkadaşlarımız da var. Dolayısıyla onları da işin içerisine katarak şöyle söyleyebiliriz, Trabzon'da estetik cerrahi ya da yan hizmetlerle ilgili bütün donanım mevcuttur, Trabzon dışına gitmeye asla ve asla ihtiyaç yoktur.
AYA Klinik ismi nasıl oluştu?
Biz üç ortak olarak yola çıktık ve üçümüzün soy isminin baş harflerinden oluşuyor. Bunun yanı sıra el ayasından yaprakların düz kısımlarına verilen isme kadar sözlükte değişik anlamları var. Ama bizim için üç ortağın soy isminin baş harflerinden oluşmasıdır aslolan.
En zor yaptığınız ameliyat hangisidir?
Burun ameliyatı hasta için değil ama hekim için çok zor bir ameliyat. Bunun çeşitli sebepleri var. Burun çok küçük bir organ. Küçük hataları telafi edemiyorsunuz, burun yüzün en çıkıntılı ve göze çarpan organı, dolayısıyla küçük kusurlar burunda çok ciddi bir şekilde kendini ortaya koyar. Artı burun içinde kıkırdak, kemik, kan damarları, mukoza dediğimiz yapı var. Bunların hepsinin iyileşme süreçleri birbirinden farklı. Bunu cerrah hesap edecektir. Elbette ki bir heykeltıraşlık, bir sanatçı ruhu, bir mimarlık perspektif, bir psikolog olmak zorunda estetik cerrah.
Bazı doğumsal problemlerin düzeltilmesi ve yanıktan sonra eğer bunlar derin yanıklar ise ve insan bu durumda bir deformasyona bozuk olmuşsa bunları tamamen ortadan kaldırmak hakikaten çok güç oluyor.
Bir anı:
Hastalarından birisinin ameliyat sonrası kendisini tarif ederken duyduğu mutluluğu aktaran Dr. Ercan Yavuz, Hastamız bana kendisini dünyanın 9. Harikası gibi hissettiğini söyleyince, bende dünyanın yedi harikasını biliyoruz, sekizincisini bilmiyoruz dedim. Bunun üzerine hastamız bize, 'Siz sekizinci bende dokuzuncu harikayım deyince bu beni hem çok şaşırttı hem de çok mutlu etti' ifadelerini dile getirirken yaptığı işten aldığı keyfi de görmek mümkün oluyordu bir anlamda.
RÖPORTAJ: NURGÜL GÜNAYDIN