Beyin ölümü gerçekleşen 100 kişiden 23'ünün ailelerinin organ nakli için izin verdiği Türkiye'de, geçen yıl yaklaşık 2 bin kişi organ beklerken yaşamını yitirdi.
Samsun İl Sağlık Müdürü Yusuf Köksal, yaptığı açıklamada, tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün hastalıkların, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu, bu bilinçle "Türkiye Organ ve Doku Nakli Bilgi Sistemi" kurularak organ dağıtımının en adaletli ve şeffaf şekilde yapıldığını söyledi.
Potansiyel donör tespiti ve beyin ölümü tespitindeki yetersizlik nedeniyle Sağlık Bakanlığı tarafından birçok çalışma yapıldığını anlatan Köksal, şöyle konuştu:
"Beyin ölümü tespit kurulunda yer alan uzman hekimler, organ nakli koordinatörlükleri ve yoğun bakım personelinden oluşan yaklaşık 6 bin kişiye, 2009 yılından bu yana eğitimler verilmiştir. Bakanlığımızın katılımları ve destekleriyle, 9 Bölge Koordinasyon Merkezimiz kendi bünyesindeki illerde düzenli olarak etkinliklere ve eğitimlere devam etmekte. Tüm bu çalışmalar neticesinde 2002 yılına oranla 10 kattan fazla artış gösteren beyin ölümü tespit sayısı, 2014 yılı sonunda 1810'a ulaşmıştır."
- Her yıl 4 bin yeni hasta, organ bekleme listesine giriyor
Köksal, tüm bu çalışmalara ve sağlanan artışa rağmen, organ bağışı oranlarında henüz istenilen düzeylere ulaşılamadığını vurgulayarak, "Avrupa'da yüzde 75 olan aile bağış oranı ne yazık ki ülkemizde yüzde 23 seviyesindedir. Bugün ülkemizde 25 binden fazla kişi bekleme listesinde organ beklemektedir. Her yıl yaklaşık 4 bin yeni hastamız bu listeye eklenirken, kadavra organ bağışındaki yetersizlik nedeniyle organ bekleyenlerden yaşamını yitirenler olmaktadır. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü verilerine göre 2014 yılında yaklaşık 2 bin vatandaşımız organ nakli beklerken hayatını kaybetti" ifadelerini kullandı.
Organ ve Doku Nakli Samsun Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak ise "organ bağışı hayat bağışıdır" diyerek toplumun her kesiminde farkındalığı artırmak için eğitim faaliyetleri başta olmak üzere organ bağışı stantları, sempozyumlar gibi birçok etkinlik yaptıklarını belirtti.
Dr. Kazak, organ yetmezliğine bağlı hastalıkların hiç umulmadık bir anda herkesin başına gelebileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Yani bir gün kendimizi de organ bekleme listelerinde görmemiz hiç olmayacak bir ihtimal değildir. Dolayısıyla böyle bir durumda birilerinin organ bağışında bulunmasını beklemekten başka çaremiz olmayacaktır. Bekleme listelerinde kayıtlı hastalarımızın durumu tam da budur. Biraz empati yaparak bu hastalarımızın durumlarını anlayabilmemiz çok önemlidir. Onların yeniden hayatlarına kavuşabilmeleri ancak ve ancak organ bağışı ve dolayısıyla organ nakliyle mümkündür. Bu duyarlılığı her bir vatandaşımızın göstermesi ve organ bağışlayarak bekleyen hastalarımızın yeniden hayat bulması en büyük isteğimizdir."