İlk olarak 1929 yılında Zambiya'da ortaya çıkan sığırların nodüler ekzantemi hastalığının bu yıl Türkiye'de görülmeye başladığını, ilk olarak Kahramanmaraş'ta vaka bildirimi yapıldığını belirten Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider şunları kaydetti:
"Yıllardır ülkemizde hiç görülmeyen 4 yıl önce başlayan üç gün hastalığından sonra, bu yıl da sığırlarda 'nodüler ekzantemi' adlı yeni bir viral hastalık ortaya çıktı. Hastalığın insanlara bulaşma ihtimali de var. İhbarı zorunlu olan bu hastalık ülkemizde ilk kez Kahramanmaraş'da görüldü. Bu hastalık Doğu ve Güneydoğu illerinin tamamında olmak üzere Konya ve Afyon'a kadar yayıldı. Şu anda resmi çıkış yapılan şehir sayısı 30'u geçti. Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla hayvan hareketleri artacağı için hastalığın ülkenin her yanına yayılma ihtimali var."
Tedavisi yok
Hastalığın hasta hayvanın kan, burun akıntısı, semen, salyalarından yayıldığını, sokucu ve emici sineklerin de yayılmasında büyük role sahip olduğunu anlatan Uzakgider, hastalığın tedavisinin olmadığını da belirtti. Bu hastalıkta hayvanın derisi üzerinde şişlikler görüleceğini vurgulayan Uzakgider şöyle devam etti:
"Aynı şişlikler iç organlarda da oluşur. Süt verimi birden bire azalır, şiddetli düşkünlük hali, gebelerde yavru atma, hızla zayıflama, topallık belirtileri görülür. Göz mukozası, ağız ve burunda ülseratif lezyonlar oluşur, salya, gözyaşı ve burun akıntısı ile birlikte etrafa virüs saçılır. Hastalıkta ölüm oranı yüzde 3 dolaylarındadır. İkincil enfeksiyonlar gerek ekonomik kayıplara, gerekse ölümlere sebep olmaktadır. Hastalığın tedavisi yoktur. Ancak ikincil enfeksiyonlara karşı antibiyotik kullanılabilir."
Koruyucu önlem ve aşı
Hastalığın önlenmesinde en etkili yöntemin koruyucu tedbirler almak olduğunu belirten Uzakgider, hayvan ticareti yapan ve büyükbaş hayvan yetiştiren kişileri uyardı. Uzakgider şöyle konuştu:
"Önemli olan hastalıktan korunmaktır. Bunun için öncelikle işletmelerde biyogüvenlik tedbirleri uygulanmalıdır. İşletmeye giriş çıkışlar kontrol altına alınmalıdır. Karantina, temizlik, dezenfeksiyon, hastalıktan ölen hayvanların imhası gibi tedbirlerin yanı sıra sineklerle mücadele edilmelidir. Hastalığa karşı aşı yaptırılmalıdır. Ülkemizde spesifik aşıdan ziyade benzer özellikteki çiçek etkenine karşı üretilen çiçek aşısı uygulanmaktadır. Bakanlık yapılan bu aşının koruyucu özellikte olduğunu bildirmiştir. İnsanlara bulaşma ihtimaline karşı gerek patlamış şişliklerden gelen akıntılar, gerekse ağız, burun ve göz akıntılarından sakınmak antiseptik, dezenfektan, deterjan kullanmayı ihmal etmemek gerekir. Yetiştiricilerimizin ve hayvan ticareti yapanların çok dikkatli olması gerekmektedir."